Bu quizde her soru birer alıntı. Alıntıyı okuyup hangi kitaptan olduğunu bilmeniz gerekiyor! Kolay gelsin!!
Bu quizde her soru birer alıntı. Alıntıyı okuyup hangi kitaptan olduğunu bilmeniz gerekiyor! Kolay gelsin!!
Kitapların yazarları, içerikleri ve popülerlikleri hakkında bir test...Herkesin tam puan alması hedefim :)
Kitapların yazarları, içerikleri ve popülerlikleri hakkında bir test...Herkesin tam puan alması hedefim :)
17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen, astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bir Venedikli köle... Aynı ilgileri paylaşan, Batı bilimini öğrenmek isteyen bir Türk: efendi... Aralarında garip bir benzerlik bulunan bu iki insanın, hikayeleri ve serüvenleri, onları, veba salgınının kol gezdiği İstanbul sokaklarına, Çocuk Sultan’ın düşsel dünyasına, inanılmaz bir silahın yapımına, 'ben neden benim?' sorusuna götürecektir.
17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen, astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bir Venedikli köle... Aynı ilgileri paylaşan, Batı bilimini öğrenmek isteyen bir Türk: efendi... Aralarında garip bir benzerlik bulunan bu iki insanın... tümünü göster
Günümüz solunun, varolan sosyalizm denilen şeyin sona ermesinden beri aralıksız ve saplantılı bir biçimde sürdürdüğü arayışın en iyi ifadelerinden biri Slavoj Zizek. Onun, Marksizmin Aydınlanma düşüncesindeki ve Hegeldeki felsefi temellerinden kalkarak psikanalize ve 20. Yüzyıl sosyalizminin sorunlarına uzanan arayışlarının belli başlı köşe taşlarını biraraya getirmeye çalıştık bu seçkide. Kaybolduğu iddia edilen öznenin maceralarından ulus-devletin kaderine, günümüzde ideolojilerin işleme biçiminden siberuzaya, şövalye aşkından11 Eylül saldırısına kadar uzanan çetrefil siyasi ve kültürel sorunlarla, kendine özgü meraklı ve alaycı diliyle hesaplaşıyor Zizek.Kitabın çevirisi, böyle zor bir işin altından kalkabilecek az sayıda çevirmenden biri olan Tuncay Birkana ait.
Günümüz solunun, varolan sosyalizm denilen şeyin sona ermesinden beri aralıksız ve saplantılı bir biçimde sürdürdüğü arayışın en iyi ifadelerinden biri Slavoj Zizek. Onun, Marksizmin Aydınlanma düşüncesindeki ve Hegeldeki felsefi temellerinden kalkar... tümünü göster
Ursula K. LeGuin bilim-kurguyu boş zamanlarda, eğlence olsun diye okunan ''yüzeysel' bir edebiyat türü olmaktan çıkaran yazarların başında gelir. Onun yapıtlarında, farklı kültürler ve dünyalarla karşılaşan bireylerin, belli bir kültüre ait olmanın anlamını ve sınırlarını sorguladıkları; bütünlük, uyum, sevgi, özgürlük, düzen, kaos gibi varoluş sorunlarına ahlaki yanıtlar aradıkları politik bir edebiyat tarzı haline gelmiştir bilim -kurgu. Müthiş bir hayalgücü, özenli bir dil, kurgudaki ustalık ve net bir siyasal bilinç bir araya gelir LeGuin' de.
Bu kitaptaki öykülerle, LeGuin' in olağanüstü zengin dünyasından farklı lezzetler sunuyoruz sizlere. Bazıları da alttan alta ahlaki ve siyasi sorunları tartışan anti-ütopyalar...Kolektif dedlilik, kişi olmak, yalnızlık, bir arada yaşamak, özgürlük, yaratıcılık, sevgisizlik, sorumluluk, umut gibi devasa konulara değinilir bu öykülerde: Öğreticilik taslamadan, mütevazi ama ustalıklı bir üslupla...
Ursula K. LeGuin bilim-kurguyu boş zamanlarda, eğlence olsun diye okunan ''yüzeysel' bir edebiyat türü olmaktan çıkaran yazarların başında gelir. Onun yapıtlarında, farklı kültürler ve dünyalarla karşılaşan bireylerin, belli bir kültür... tümünü göster
Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar. Ben Alper Kamu, birkaç ay önce beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmını pencerenin önünde, dışardaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü sesler çıkararak ve bir yerlere bakarak yaşayıp gidiyorlardı. Bir gün onlardan biri haline geleceğimi düşünmek beni hasta ediyordu. Ne yazık ki bundan kaçış yoktu. Zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum. Hayatımdaki tek iyi şey artık anaokuluna gitmek zorunda olmayışımdı. Zarardan kâr. Uzun süre annem ile babama anaokulunun bana göre bir yer olmadığını anlatmaya çalışmıştım aslında. Bütün rasyonel dayanaklarıyla. Hiçbir işe yaramamıştı maalesef. İlla ki uykumda kan ter içinde tepinmek, servis minübüsü kapıya geldiğinde küçük çaplı bir sinir krizi geçirmek gibi yöntemlere başvurmam gerekecekti derdimi anlamaları için. Kepazelik. İnsanı kendinden utandırıyorlardı.
Alper Canıgüz, Tatlı Rüyalar'dan bilinen sürükleyici diliyle, 5 yaşındaki bir çocuğun içine düştüğü bir hikayeyi anlatıyor. Yaşının avantajıyla her yere girip çıkan, hem filozof, hem fırlama bir oğlan... Hikayeyi ve karakteri çevreleyen semt hayatı ve mahalle atmosferi de, bizzat karakter kazanıyor, anlatıda... Polisiye, fantastik ve mizahi edebiyatın tadlarını ustaca kaynaştıran, olağanüstü özgün, çok iddialı bir kitap.
Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar. Ben Alper Kamu, birkaç ay önce beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmını pencerenin önünde, dışardaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü ses... tümünü göster