İkisi de zorla evlendirilmişti. Özellikle yakışıklı ve zengin bir erkek için bu evlilik dehşet vericiydi. Tüm kalbiyle bundan nefret etti.
Ama...
Ama karısından değil…
Tüm tecrübesine ve kızgınlığına rağmen, bir türlü onun güzelliğinden ve seksi çekiciliğinden uzak kalamıyordu.
İkisi de zorla evlendirilmişti. Özellikle yakışıklı ve zengin bir erkek için bu evlilik dehşet vericiydi. Tüm kalbiyle bundan nefret etti.
Ama...
Ama karısından değil…
Tüm tecrübesine ve kızgınlığına rağmen, bir türlü onun güzelliğinden ve se... tümünü göster
Ülkenin dört yanında garip bir olay meydana geliyordu. Ölen gençlerden bazıları ölü olarak kalmayıp diriliyor ve hayata geri döndüklerinde ise artık eskisi gibi olmuyorlardı. Herkes korkuyordu onlardan, yaptıkları her şey yanlış anlaşılıyordu. İçinde istenmedikleri bir toplumun arasına karışmak için ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlardı. Oakvale Lisesi'nin yönetimi ‘biyotik açıdan farklı' gençleri daha sıcak karşılamaya çalışsa da, öğrenciler nefes almayan biriyle kafeteryada yan yana oturmayı, ya da aynı sınıfı paylaşmayı istemiyordu. Ve ‘yaşam engellileri' temelli olarak ortadan kaldırmak isteyenlere karşı ‘yaşayan ölü'leri koruyacak bir yasa yoktu. Phoebe, Tommy Williams'a, yani ölü çocukların liderine kapılınca buna kimse inanamadı. Ne en iyi arkadaşı Margi, ne de futbol takımının yıldızı, komşusu Adam. Adam, Phoebe'ye karşı arkadaşlıktan öte duygular besliyordu ve onun için her şeyi yapmaya hazırdı. Phoebe de Tommy için! “ZEKİCE YAZILMIŞ, NEFİS BİR KİTAP.” - The New York Times “Sahneye ilk kez çıkan yazar Waters'ın buruk, orijinal, doğaüstü romanında Stephenie Meyer, John Green ile buluşmuş...” - Kirkus Reviews “Waters'ın güçlü ilk romanı hem ölü, hem de canlı bir yığın akılda kalıcı karakterden besleniyor.” - Publishers Weekly “Ölüler Kuşağı zekice yazılmış, inanılmaz bir çıkış romanı. Bu kitabı alın, okuyun ve okuması için çocuklarınıza verin.”- Booklist
Ülkenin dört yanında garip bir olay meydana geliyordu. Ölen gençlerden bazıları ölü olarak kalmayıp diriliyor ve hayata geri döndüklerinde ise artık eskisi gibi olmuyorlardı. Herkes korkuyordu onlardan, yaptıkları her şey yanlış anlaşılıyordu. İçinde... tümünü göster
Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.
Bil, düşün, yardım et, sev, dokun, yaşa.
Her yaşadığın aslında seni sen yapıyor;
çünkü mutluluk varış değil,
yoldaki mücadelenle gelendir.
Bu yolda Kalbin Anahtarı 2 sana rehber olacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)
Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.
Bil, düşün, yardım et, se... tümünü göster
Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.
Bil, düşün, yardım et, sev, dokun, yaşa.
Her yaşadığın aslında seni sen yapıyor;
çünkü mutluluk varış değil,
yoldaki mücadelenle gelendir.
Bu yolda Kalbin Anahtarı 2 sana rehber olacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)
Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.
Bil, düşün, yardım et, se... tümünü göster
Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.
Bil, düşün, yardım et, sev, dokun, yaşa.
Her yaşadığın aslında seni sen yapıyor;
çünkü mutluluk varış değil,
yoldaki mücadelenle gelendir.
Bu yolda Kalbin Anahtarı 2 sana rehber olacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)
Yaşadıklarına şükret; iyisiyle, kötüsüyle.
Acının da, mutluluğun da üzerine doğar her yeni gün. Zaman geçer sen yenilen diye.
Yarın neler olacak diye düşünmekten daha iyisi,
yarın neler yapman gerektiğini bilmektir.
Bil, düşün, yardım et, se... tümünü göster