güzel bir kişisel gelişim kitabı.
güzel bir kişisel gelişim kitabı.
Yaşadığı toplumun başına gelen tufan ile tüm dünya yok olurken, Nuh Peygamber kurtulmanın acısını yaşıyordu. Aslında biz de her gün dünya çevremizde yok olurken, bir gün daha fazla yaşamanın acısını çekiyoruz.
Sorun çağının anatomisi belki de en kanlı anatomi. Çağın hangi organına elimizi atsak kanlar, feryatlar,sorunlar,sorular fışkırıyor. Çünkü artık çağın ruha [Geist der Zeit] yok, sadece çağın bedeni [Körper der Zeit] var.
Amansız virüs bulaşmış bu bedenin, antikor ve alyuvarlarına ulaşmak istediğinizde karşınıza çıkan şeyler çelimsiz,güçsüz, dermansız misallerle dolu.
Yaşadığı toplumun başına gelen tufan ile tüm dünya yok olurken, Nuh Peygamber kurtulmanın acısını yaşıyordu. Aslında biz de her gün dünya çevremizde yok olurken, bir gün daha fazla yaşamanın acısını çekiyoruz.
Sorun çağının anatomisi belki de en kanl... tümünü göster
"İnsan keşke Kızılderili olabilse..."
Kafka, ünlü oktav defterleri ve diğer kâğıtlara yazmıştır. Kafka'nın sağlığında açığa çıkarmadığı bu öyküler, yazarın ölümünden sonra Max Brod tarafından derlenmiştir. Öykülerin derlendiği özgün elyazmalarının bir bölümü İngiltere'de Oxford Üniversitesi Bodleian Kütüphanesi'nde, diğer bölümü İsrail'de bulunmaktadır.
Brod tarafından yayıma hazırlanan öyküler, 1931'de Çin Seddi'nin İnşası'nda ve 1954'de "Bir Savaşın Tasviri" adlı kitaplarda yayımlanmıştır. Daha sonra diğer Kafka uzmanları tarafından da gözden geçirilen öykülerden, bu kitapta küçük oylumlular derlenmiştir.
"İnsan keşke Kızılderili olabilse..."
Kafka, ünlü oktav defterleri ve diğer kâğıtlara yazmıştır. Kafka'nın sağlığında açığa çıkarmadığı bu öyküler, yazarın ölümünden sonra Max Brod tarafından derlenmiştir. Öykülerin derlendiği özgün... tümünü göster
yani sürükleyici tabi ama herkesin aksine bayılmadım maalesef.
yani sürükleyici tabi ama herkesin aksine bayılmadım maalesef.
Her yazar, yazdığı en son romanın en iyi romanı olduğunu sanır. Benim bu romanım için böyle düşünmemin nedeni, yapmak istediğimi tam olarak gerçekleştirebilmiş olmamdır. Romanlar, yazılırken yazarlarının elinden kaçıp kurtulmak isterler. Romanın kişileri, kendi özyaşamlarına dönerler, en sonunda da canlarının istediğini yaparlar. Ben hiçbir romanımda bu romanımdaki kadar ipleri elimde tutamadım. Belki bunu konu ve hacim nedeniyle başarmışımdır. Konusu çok sert olan ve hemen hemen polisiye bir roman gibi işlenen bir roman bu. Üstelik oldukça da kısa. Sonuçtan hoşnutum. Bundan önce de en iyi romanım Yüzyıllık Yalnızlık değil de Albaya Mektup Yazan Kimse Yok adlı yapıtımdı. Ben öyle sanıyordum; ve bunu da sık sık söyledim. Şimdi de en iyi romanımın Kırmızı Pazartesi (Gronica de Una Muerte Anunciada) olduğunu sanıyorum.
Her yazar, yazdığı en son romanın en iyi romanı olduğunu sanır. Benim bu romanım için böyle düşünmemin nedeni, yapmak istediğimi tam olarak gerçekleştirebilmiş olmamdır. Romanlar, yazılırken yazarlarının elinden kaçıp kurtulmak isterler. Romanın kişi... tümünü göster