Godot'yu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'te sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenmeye başlandı. Avangard olarak nitelenmesine karşın hızla klasikleşti.
Godot'yu Beklerken 1948 yılında Fransızca olarak yazıldı ve 1953'te Paris'te sahneye kondu. Zamanla ülke çapında bir ün kazandı. 1954 yılında Beckett tarafından bazı değişikliklerle İngilizceye çevrildi ve başka ülkelerde de sahnelenme... tümünü göster
"Tüm tahminlerim ve ümitlerim boş çıktı ve Tanrı'ya öykünen melek misali sonsuza kadar cehenneme zincirlendim. Muhayyilem capcanlı, analiz gücüm ve uygulama kabiliyetimse güçlüydü. İşte bu niteliklerimin bir araya gelmesi sayesinde bir insan yaratma fikrini geliştirip gerçekleştirebildim. İşimi tamamladığım zamanki duygularımı şu anda bile heyecanla anıyorum. Kah gücümün coşkusuna kapılarak kah muhtemel sonuçlara kafa yorarak hayallerimde cennetin bahçelerini arşınladım. Çocukluğumdan beri bana büyük umutlar ve tutkular aşılanmıştı, oysa bak şimdi nasıl da yıkıldım!"
Bilim tutkunu genç öğrenci Victor Frankenstein'ın yarattığı varlığı gördüğü anda söylediği bu sözler, kendi çocuklarını terk eden tanrının hayal kırıklığının yansıması olarak yorumlandı. Frankenstein'ın yalnızlaşmaya ve yabancılaşmaya mahkum edilen canavarıysa, ölü doğaya can veren yaratıcı tarafından bu dünyada tek başına bırakılan modern insanın kaderini temsil ediyordu.
Shelley'nin Frankenstein ya da Modern Prometheus'u, XVIII. yüzyıl Avrupası'nın Aydınlanmacı tutkularının kültür açısından korkunç sonuçlarını hayal eder. Bilimden yararlanarak "doğanın sırlarına nüfuz etmeye" yönelirken, insan doğası ve bedeni dahil olmak üzere her şeyi birer nesneye çeviren Aydınlanmacı arzu, Frankenstein'ı pişmanlıkla son bulacak bir serüvene sürükler: Frankenstein'ın canavarı, aslında aklın kendi canavarıdır ve şimdi sadece bu canavardan değil, onu yaratan aklın kendisinden de korkulması gerekmektedir.
"Tüm tahminlerim ve ümitlerim boş çıktı ve Tanrı'ya öykünen melek misali sonsuza kadar cehenneme zincirlendim. Muhayyilem capcanlı, analiz gücüm ve uygulama kabiliyetimse güçlüydü. İşte bu niteliklerimin bir araya gelmesi sayesinde bir insa... tümünü göster
Daisy Miller, Henry James hayranlarının dışındaki okurların da büyük beğenisini kazanmış, kısalığından ötürü yazarın büyük eserlerinden sayılmasa da en popüler novellasıdır.New Yorklu varlıklı bir ailenin asi, toplumsal sınırlamalara aldırmayan vahşi çiçekinin olağanüstü güzel ve masum bir genç kız olarak tasvir edilmesi Amerikadaki muhafazakâr çevrelerin tepkisini çektiği için kitap önce İngilterede yayımlandı. James, Daisy Millerda aristokrat geçinen yakınlarının etkisinden sıyrılamayan genç bir Amerikalının, olağanüstü güzel bir genç kız karşısındaki büyülenişini anlatır. Veveyde, göle bakan bir otelin bahçesinde karşılaştığı Daisy, Winterbourneu bir ikileme sürükler. Genç kız önüne çıkan her erkekle flört etmekten çekinmemektedir, oysa Winterbourne onu işlenmemiş bir cevher gibi görmek ister. Eleştirmen Leslie Fieldera göre Daisy, edebiyattaki Amerikan prenseslerinin ilki, Avrupalı erkeklerin başını döndüren Amerikalı kadın turist tipinin ilk örneğidir. Avrupalı erkeklerin anlamadığı şey, Daisynin masumiyetinin doğuştan geldiği, o efsanevi masumiyetin ve saflığın yaptığı ya da söylediği hiçbir şeyle bozulmayacağıdır.
Daisy Miller, Henry James hayranlarının dışındaki okurların da büyük beğenisini kazanmış, kısalığından ötürü yazarın büyük eserlerinden sayılmasa da en popüler novellasıdır.New Yorklu varlıklı bir ailenin asi, toplumsal sınırlamalara aldırmayan vahşi... tümünü göster
Seneca (İÖ 4-İS 65): Dilimize de çevrilmiş olan Tanrısal Öngörü ve Ruh Dinginliği Üstünenin de gösterdiği gibi çağının en önemli söylev ustalarından biri ve Antik Yunan tiyatrosunun öncü temalarını, kendi damgasını vurarak Shakespeare ve Hölderline ulaştıran bir tragedya şairidir. Medea ise, çevirmeninin de vurgusuyla antikçağ aşkının kara çığlığı, aşk ve ihanet üzerine bir başyapıttır.
Seneca (İÖ 4-İS 65): Dilimize de çevrilmiş olan Tanrısal Öngörü ve Ruh Dinginliği Üstünenin de gösterdiği gibi çağının en önemli söylev ustalarından biri ve Antik Yunan tiyatrosunun öncü temalarını, kendi damgasını vurarak Shakespeare ve Hölderline u... tümünü göster
ÇakininGelini şu anda kitap okumuyor.