Christy Brown, beyin felcinin bir kurbanı olarak dünyaya geldi. Buna rağmen, yardıma muhtaç bu küçük bebek, İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücünü ve duyarlı zekâsını barındırmaktaydı.Bu, Christy Brownın kendi hikâyesidir. Yazarın, sol ayak parmaklarıyla yazmayı, resim yapmayı ve daktilo kullanmayı öğrenmek için çocukluğunda gösterdiği mücadeleyi anlatmaktadır. Bu tarzda yazdığı diğer bir kitabı Down All The Days en çok satan kitaplar arasına girmiştir.Sol Ayağım; Christy Brownı Daniel Day-Lewisin canlandırdığı, çok başarılı bir filme konu edinilmiştir.Sürükleyici, eğlenceli ve ilham verici.Irish TimesErdemli ve hiçbir şekilde yozlaştırılmamış bir cesaret öyküsü.Sunday Times
******
Chiristy Brown doğuştan beyin felci kurbanıydı.Ancak bu talihsiz küçük bebek İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücüne ve duyarlı zekasına sahipti.
Bu,Chiristy Brownın kendi yaşam öyküsüdür.Brown,çocukluğunda okumayı,yazmayı,resim yapmayı ve nihayet daktilo kullanmayı öğrenmek için verdiği mücadeleyi ve bütün bunları sol ayağını kullanarak nasıl yaptığını anlatıyor.
Chiristy Brownın benzer bir biçimde kaleme aldığı Dream All The Days adlı eseride çok satan kitaplar listesine girmeyi başarmıştır.
************
Sol Ayağım Christy Brownın kendi hikayesidir. O beyin felçli doğdu. Aslında bu aciz, dili dışarı sarkan bebek, İrlanda Edebiyatının devleri arasında yer alacak bir yazarın parlak hayal gücünü ve duyarlı aklını gizliyordu. Christy Brown, Sol Ayağımda okumayı, yazmayı, resim yapmayı ve nihayet sol ayağının parmağı ile daktilo yazmayı öğrenmek için çocukluğunda verdiği mücadeleyi anlatıyor.
******
Christy Brown, beyin felcinin bir kurbanı olarak dünyaya geldi. Buna rağmen, yardıma muhtaç bu küçük bebek, İrlanda edebiyatının devleri arasında yerini alacak bir yazarın muhteşem hayal gücünü ve duyarlı zekâsını barındırmaktaydı.Bu, Christy Brownın... tümünü göster
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı... tümünü göster
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı, bir lokma yiyecek için mücadeleye girişmişti bile. İşte zor bir gün daha başlıyordu.
Durgun denizin minik dalgacıkları üzerinde, güneşin altın gibi ışıldadığı pırıl pırıl bir sabahtı. Sahilden bir mil uzaklıkta, denizi kucaklarcasına ilerleyen bir balıkçı teknesi, martılara kahvaltı zamanının geldiğini haber veriyordu. Binlerce martı... tümünü göster