15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, Kimsin sen? yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu ve şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve üstü gençlere sadece kuru bir felsefe tarihi sunmak değil, aynı zamanda hayatı anlamaya yönelik sorular sormanın yollarını açar. Çağımız bölümünde şöyle diyor yazar: Bütün gerçek filozofların gözleri hep açık olmalı. Hiç beyaz karga görmemiş olsak da, aramayı sürdürmeliyiz. Günün birinde, benim gibi bir şüpheci bile daha önce inanmak istemediği bir olguyu kabul etmek zorunda kalabilir. Bu olasılığın kapısını açık tutmasam, dogmatik biri olurdum. Gerçek bir filozof olmazdım o zaman.
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofie, posta kutusunda, Kimsin sen? yazılı bir kağıt bulur. Bu soruyu, diğer sorular ve günümüze kadar uzanan bir felsefe kursu takip eder.
Kendine has kurgusu ve şaşırtmacalarıyla, Jostein Gaarder, 15 yaş ve ü... tümünü göster
İlkinden daha etkileyici ve daha şaşırtıcı... Bu roman okurları esir edecek.
-SUNDAY TIMES
Eğer hâlâ Ejderha Dövmeli Kızı okumadıysanız, bu övgüyü okumayı bırakın ve bir tane alıp okumaya başlayın...
İlkinden daha etkileyici ve daha şaşırtıcı... Bu roman okurları esir edecek.
-SUNDAY TIMES
Eğer hâlâ Ejderha Dövmeli Kızı okumadıysanız, bu övgüyü okumayı bırakın ve bir tane alıp okumaya başlayın...
Aşkı aramadan evvel, düşün bir, ya benden nasıl bir âşık olur? İnsanın sevdası karakterinin yansımasıdır. Sen kavgacı isen, ha bire öfkeli, aşkı da bir cenk gibi yaşarsın. Gönlü pak olanın sevgisi de saf olur. Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acıtır. En derin yaralar ailede açılır, kabuk tutsa bile kanar hikâye, içten içe... Attığımız her adım, yaptığımız her işte kendimizi yansıtırız. Budur çözülmesi gereken bilmece...
Aşkı aramadan evvel, düşün bir, ya benden nasıl bir âşık olur? İnsanın sevdası karakterinin yansımasıdır. Sen kavgacı isen, ha bire öfkeli, aşkı da bir cenk gibi yaşarsın. Gönlü pak olanın sevgisi de saf olur. Şu hayatta insan en çok sevdiklerini acı... tümünü göster
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, yapıttaki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. Küçük burjuva dünyasını zekice alaya alan Atay saldırısını, tutunanların anlamayacağı, red edeceği türden bir romanla yapar. Tutunamayanlar, 1970 TRT Roman Ödülünü kazanmıştı.
Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biri olan Tutunamayanlar'ı Berna Moran, hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı olarak niteler. Moran'a göre Oğuz Atay'ın mizah gücü, duyarlılığı ve kullandığı teknik incelikle... tümünü göster
Seni Bulmaya Geldim
Fransa’nın en çok satan yazarının kaleminden ölüm, aşk, dostluk, karma ve kader konulu çarpıcı bir aşk ve gizem hikâyesi…
Ethan, Céline, Jessie.
Bir erkek, bir kadın, bir çocuk.
Uçurumun kenarındaki üç insan.
Yolları kesişen, birbirini hem sevip hem yıkıma sürükleyen üç kişi.
Geriye dönüşü olmayan noktayı geçtiler mi?
Her şeyi değiştirebilmeleri için 24 saatleri var.
Peki ama, aşk ölümü alt edebilir mi?
İnsan hep zamanı olduğunu sanır, ama gün gelir, geriye dönüşü olmayan noktayı aştığını, artık geriye dönmenin mümkün olmadığını fark eder. Zaman varken yaşamak için, sevmek için acele edin. Fırsat ellerinizin arasından kayıp gidebilir…
Seni Bulmaya Geldim
Fransa’nın en çok satan yazarının kaleminden ölüm, aşk, dostluk, karma ve kader konulu çarpıcı bir aşk ve gizem hikâyesi…
Ethan, Céline, Jessie.
Bir erkek, bir kadın, bir çocuk.
Uçurumun kenarındaki üç insan.
Yolları kes... tümünü göster