Düşünür-yazarın 1960lardan 1980lere ruh ve düşünce dünyasındaki dalgalanmalar. Meriçin kitaplarına geçmemiş fikirleri, notları. Zaaflarını, tutkularını döktüğü mektuplar. Tekdim ve bütünümle seviyordun, sevmeğe mahkumdun diyecek kadar iddialı ve özgüvenli, ama bir yandan da anlaşılmamışlıkla, hayal kırıklıklarıyla yüklü. Cemil Meriçin duygusal izdüşümü.
Düşünür-yazarın 1960lardan 1980lere ruh ve düşünce dünyasındaki dalgalanmalar. Meriçin kitaplarına geçmemiş fikirleri, notları. Zaaflarını, tutkularını döktüğü mektuplar. Tekdim ve bütünümle seviyordun, sevmeğe mahkumdun diyecek kadar iddialı ve özgü... tümünü göster
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha az bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı... Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlıkı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım... Bu romanı büyük bir dikkatle ve keyifle okuyan ve hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan hiçbir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek satır bulamazsınız. Gabriel García Márquez
Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli, kocaman bir evde, toprak yiyen bir kızkardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mu... tümünü göster
Susam ve Zambaklar adlı bu kitabı için Ruskin, "Hayatım boyunca ışığa çıkarmaya, göz önüne sermeye çalıştığım, öğrenmekten ve öğretmekten sonsuz bir mutluluk duyduğum, insan hayatı için temel olan gerçekleri bu yazılarımda dile getirdim." demiştir.
Susam ve Zambaklar adlı bu kitabı için Ruskin, "Hayatım boyunca ışığa çıkarmaya, göz önüne sermeye çalıştığım, öğrenmekten ve öğretmekten sonsuz bir mutluluk duyduğum, insan hayatı için temel olan gerçekleri bu yazılarımda dile getirdim." d... tümünü göster
Cemil Meriçin düşünce ve duygu dünyasının mahremi... Yazarın kendi hayatıyla ilgili buhranları, arayışları, sorgulamaları ile içiçe, Türk düşünce hayatıyla ilgili tespitleri, sıkıntıları, isyanları. Yalnızlığa (ve marjinalliğe) itilen, ama belki de seçen bu insanın toplumla hesaplaşması. O itiliş ile o seçiş arasındaki bağlar ve gidip gelmeler... Jurnal biyografik değeriyle kalmıyor; o, içeriğiyle ve diliyle, aynı zamanda bir Cemil Meriç kitabı.
Cemil Meriçin düşünce ve duygu dünyasının mahremi... Yazarın kendi hayatıyla ilgili buhranları, arayışları, sorgulamaları ile içiçe, Türk düşünce hayatıyla ilgili tespitleri, sıkıntıları, isyanları. Yalnızlığa (ve marjinalliğe) itilen, ama belki de s... tümünü göster
Büyük ve ciddî istihaleler arefesinde bulunuyoruz. Toplum sancı sancı üstüne kıvranıp duruyor ve yeni bir şeyler doğurma eşiginde... Yıllar yılı bin bir paradoksla kendine has çizgiden uzaklaşmış yığınlar, gelecek hakkında oldukça endişeli ve ümitsiz, Yürekler dermansız.. zihinler fakir... ilhamlar sevimsiz...Ruh dünyası böylesine sarsık ve istikbali iç içe kaos, canı dudağında perişan kitleler, dizlerine derman, yüreklerine fer bekliyorlar. Kendisinden hayat ve saadet umduğu havarîsini, iman ve ümit mesajlarıyla karşısında bulmasi, cemiyet için en hayati bir mevzudur.Ümit her şeyden evvel bir inanç işidir. İnanan insan ümitlidir ve ümidi de inancı nispetindedir. Bu itibarladir ki, sağlam inanç mahsulü çok şey, bazılarınca harika zannedilmektedir. Aslında, limit, azim ve kararlılık, iman dolu bir kalbe girince, beşeri normaller aşılmış olur. Bu seviyede gönül hayatına sahip olamayanlar ise bunu fevkaladeden sayarlar.Hele insan, inanacağı şeyi iyi seçebilmiş ve ona gönül vermişse, artık onun ruh dünyasında, ümitsizlik, karamsarlık ve bedbinlikten asla söz edilemez.Fert, ümitle varlığa erer; toplum onunla dirilir ve gelişme seyrine girer. Bu itibarla, ümidini yitirmiş bir fert var sayılamayacagı gibi, ümitten mahrum bir toplum da felç olmuş demektir.
Büyük ve ciddî istihaleler arefesinde bulunuyoruz. Toplum sancı sancı üstüne kıvranıp duruyor ve yeni bir şeyler doğurma eşiginde... Yıllar yılı bin bir paradoksla kendine has çizgiden uzaklaşmış yığınlar, gelecek hakkında oldukça endişeli ve ümitsiz... tümünü göster
Yazan değil konuşan Cemil Meriç. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde 1965ten 1969a kadar Cemil Meriçin anlattığı dersler, verdiği konferanslar ve bazı sohbetler sırasında tutulmuş notlar. Donmuş bir müfredatı anlatan bir hoca değil, öğrencileri ve dinleyenleriyle birlikte sesli düşünen bir fikir adamının görüşleri. Meriçin kitaplarının malzemesinin oluşumu.
Yazan değil konuşan Cemil Meriç. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde 1965ten 1969a kadar Cemil Meriçin anlattığı dersler, verdiği konferanslar ve bazı sohbetler sırasında tutulmuş notlar. Donmuş bir müfredatı anlatan bir hoca... tümünü göster
Elif Çevik şu anda kitap okumuyor.