... Kutsalla ilişiğini kesme (kutsala sırtını dönme) modern toplumların gayri dini insanının bütün tecrübe alanlarını istila etmektedir ve neticede o eski toplumlardaki dindar insanların varoluşsal boyutlarının yeniden keşfinin giderek daha fazla güçleştiği görülmektedir. diye yazar büyük dinler tarihçisi Mircea Eliade.Bir Dünya Dinleri Ansiklopedisi kitabının böyle bir zamanda yayınlanmasını anlamlı kılabilecek tek neden insanın dünyaya ve düyanın sakinlerine karşı son zamanlarda takındığı bu tavır ve onun arz ettiği vahim tehlike değildir elbet. Böyle bir kitabın yayınlanması birçok sebepten ötürü anlamlı görülebilir. Ama sözünü ettiğimiz neden yanında hiçbirinin sözü edilmeye değmez.Ahmet Aydoğan G. T. Bettany, semavi dinlerin yanı sıra, diğer yaygın ya da belli bir bölgeye özgü, irili ufaklı dinlerin kurucularına, geleneklerine ve müritlerine dair kapsamlı bir tarih sunuyor.George Thomas Bettany (1850-1891): Tarihçi ve antroplog. En önemli eseri, Encyclopedia of World Religions (Dünya Dinleri Ansiklopedisi) olarak kabul edilir. Diğer eserleri ise şöyle sıralanabilir: Mohammedanism and Other Religions of Mediterranean Countries, The Great Indian Religions. Being a popular account of Brahmanism, Hinduism, Buddhism, and Zoroastrianism.
... Kutsalla ilişiğini kesme (kutsala sırtını dönme) modern toplumların gayri dini insanının bütün tecrübe alanlarını istila etmektedir ve neticede o eski toplumlardaki dindar insanların varoluşsal boyutlarının yeniden keşfinin giderek daha fazla güç... tümünü göster
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Albert Camusnün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş kitabı olan ve hâlâ en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir varlıkın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi Meursault, bir simge kahraman değildir, adı olmayan bir Yabancıdır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camusyle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir, der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Albert Camusnün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş kitabı olan ve hâlâ en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen old... tümünü göster
Yaptığı hatalardan dolayı bir insanı kınamak ve onun insani değerlerini aşağılamak, onun hata yapmasını engellemez. Aksine, biri hatalarından dolayı ne kadar kınanırsa, iç dünyası onu o kadar yaptığı hataları tekrarlamaya iter. Suçlunun iç dünyasının:Madem ben bu suçu işledim, gelecekte bu suçu işlemekten nasıl kendimi alıkoyabilirim ve daha iyi nasıl davranabilirim? diye sorması gerekirken, ama bunun yerine suçlanan bireyin aklındaki gerçek soru: Madem ben bu suçu işledim, nasıl olur da bunu telâfi edip, kendimi günahkâr diye nitelendirilmekten kurtarabilirim? şeklindedir.Bu soru, normal sayılan ama duygusal bakımdan rahatsız olan bir bireyin aklından geçirdiği ilk sorudur. Gerçekten ruhsal bozukluğu olan kişilerde ise durum daha vahimdir. İnsanların kısmen veya tamemen akıl hastası olmasının nedeni:Küçük yaşta aileleri veya çevrelerindeki insanlar tarafından ciddi şekilde suçlanmalarıdır.Elinizdeki kitap; insanın kanını donduran, akılalmaz profesyonellikle seri cinayetler işleyen, kadın ve erkek bir dizi seri katilin, anlaşılması ve içinden çıkılması zor olan cinayetlerinin ve bu cinayetlerin işlenmesine yol açan alt sebeplerin çözümünden sonra ortaya çıkarılan ruh tahlilleridir.
Yaptığı hatalardan dolayı bir insanı kınamak ve onun insani değerlerini aşağılamak, onun hata yapmasını engellemez. Aksine, biri hatalarından dolayı ne kadar kınanırsa, iç dünyası onu o kadar yaptığı hataları tekrarlamaya iter. Suçlunun iç dünyasının... tümünü göster
Yazarın kişisel gelişim ile iş ve yönetim alanlarında yazdığı on bir kitabın dokuzu on bin adedin üzerinde basılmıştır. Dikkat Vücudunuz Konuşuyor isimli kitabı 34 baskı yaparak beden dili alanında rekor sahibi olmuştur. Ayrıca liderlik, takım çalışması, yönetim ve iletişim konularında verdiği seminerlerle de tanınan Ahmet Şerif İzgören, son kitabı Eşikaltı Büyücüleri ile farklı bir konuya dikkat çekiyor. İzgören, bu kitabında reklamların dile getirilmemiş yüzünü ortaya çıkararak bir ilke imza atıyor. Kelime, görüntü ve sesler vasıtasıyla bilinç algımızın sınırının altında yapılan etkileme çalışmasını Eşikaltı yöntemler diye adlandırarak, reklamlarda kullanılan bu yöntemlerle dehşet, ölüm ve seks olgularının bilinçaltımıza yerleştirilmesini eleştirel bir dille anlatıyor. Altı yıllık bir araştırmayla sigara, alkollü içkiler, parfüm, otomobil, moda, gıda ve cep telefonu sektörlerinden onlarca reklamı bir araya getiren bu titiz çalışma Türkiyede bir ilk olma özelliği ile de öne çıkıyor. Yazar Son Söz bölümünde konunun farklılığını şöyle açıklıyor: Kitabın içindeki yüzlerce örnek, on binlerce reklam arasından seçildi. Konuyla ilgili TVde, gazetelerde bugüne kadar bir şey duymadım. Bu, bu alanda Türkiyede yayımlanmış ilk kitap. Birkaç araştırmacı öğretim üyesi ve Eşikaltı reklamcılığını uygulayan birkaç reklamcı dışında konuyu bilen yok. Bakın bundan sonra TV ve gazetelere ne uzmanlar çıkmaya başlayacak.Bu kadar çok ve bu kadar farklı reklamda bu kadar benzer öğeye rastlamak aklımıza birkaç sorunun takılmasına neden oluyor: Gündelik hayatımızda her gün gördüğümüz sıradan ürünler, reklamlar ve görüntüler zannettiğimiz kadar masum mu? Her gün milyonlarca kişinin içtiği içeceklerin, giydiği elbiselerin televizyon, dergi ve gazetelerde gördüğümüz reklamların insanlara ölümü hissettirmesi, insan beyninin en ücra köşelerindeki bazı üstü örtülü mekanizmaları harekete geçirmesi mümkün mü?
Yazarın kişisel gelişim ile iş ve yönetim alanlarında yazdığı on bir kitabın dokuzu on bin adedin üzerinde basılmıştır. Dikkat Vücudunuz Konuşuyor isimli kitabı 34 baskı yaparak beden dili alanında rekor sahibi olmuştur. Ayrıca liderlik, takım çalışm... tümünü göster
Ahmet Altanın ikinci romanı olan Sudaki İz, ilk kez 1985 yılının ortalarında Can Yayınları arasında çıkmıştı. Büyük bir ilgiyle karşılanan roman, yedi ay gibi kısa bir süre içinde üçüncü basımına ulaşmıştı. Bu son basımın üzerinden iki ay geçtikten sonra kitap toplatıldı. Yargılama iki yıl sürdü. Sonunda İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi kitaptaki iki buçuk sayfalık bir bölümü müstehcen bularak, kitabın zoralım ve imhasına karar verdi. Kesinleşmiş mahkeme kararlarını yayımlamak, yasalarımıza göre yeni bir suç oluşturmuyor. Daha sonra, işte bu güvenceyle Sudaki İzin dördüncü basımının başına, adı geçen mahkeme kararını da ekledik. İki buçuk sayfası yüzünden kitabın bütününün sonsuza dek yok sayılmasına gönlümüz razı olmadığından ve özgür bir düşünce ve yaratım ortamının geleceğine de inanarak, Sudaki İzin suçlu sayılan satırlarının üzerini siyah utanç bantlarıyla kapattık, yani suç ögesini ortadan kaldırdık ve kitabın yeni basımlarını böyle hazırladık. Mahkemenin sakıncalı bulduğu cümleleri içeren kararını da kitabın başına ekledik. Bitkisel hayata sokulmuş bir kitaba, biraz oyuncaklı da olsa, yeniden can vermenin sevinci içindeyiz.
Ahmet Altanın ikinci romanı olan Sudaki İz, ilk kez 1985 yılının ortalarında Can Yayınları arasında çıkmıştı. Büyük bir ilgiyle karşılanan roman, yedi ay gibi kısa bir süre içinde üçüncü basımına ulaşmıştı. Bu son basımın üzerinden iki ay geçtikten s... tümünü göster