Tüm bunlar, bana, özgürlük ve daha onurlu bir yaşam hakkı için Tunus'ta, Mısır'da, İspanya'da ve Fransa'da sürmekte olan aynı mücadelenin farklı yüzleri gibi göründü. Dünyada, üzerinde yaşadığımız bu savaş tarlasındaki bir yolculuk aracılığıyla bu mücadeleleri anlatmaya çalıştım, yolculuğun başlıca uğrak yerleri de Tanca, Tunus, Algeciras ve Barselona oldu. Bir macera romanı bu, günümüz dünyasının trajik macerasının romanı. Daha iyi bir gelecek hayali kuran gençlerle, artık hayal bile kurmayanlarla, İslamcılarla, Müslümanlarla, dilencilerle, fahişelerle, hırsızlarla ve çokça kitapla, son tahlilde, ateşle birlikte, karanlıklarla savaşmanın tek yolu olmayı sürdüren kitaplarla yolunuzun kesişeceği bir roman bu.
Mathıas Énard
Hırsızlar Sokağı, yıllarca Ortadoğu'da yaşamış, o coğrafyanın insanını ve kültürünü yakından tanıyan, Arapça ve Farsça bilen dünya vatandaşı Mathias Énard'ın, büyük övgüler alan son romanı. Kaderleri birbirine sıkı sıkıya bağlı iki medeniyete de, Ortadoğu'ya da Avrupa'ya da aynı hoşgörü ve aynı sertlikle yaklaşan ve ortak insanî gerçeği arayan bir aydının elinden çıkan bu roman, coğrafyaya ve zamana dair hiçbir sınır tanımayan açık bir zihnin ve adil bir vicdanın ürünü.
Tüm bunlar, bana, özgürlük ve daha onurlu bir yaşam hakkı için Tunus'ta, Mısır'da, İspanya'da ve Fransa'da sürmekte olan aynı mücadelenin farklı yüzleri gibi göründü. Dünyada, üzerinde yaşadığımız bu savaş tarlasındaki bir yolculu... tümünü göster
Önce gerçeğimi kendime kabul ettirirken yoruldum! Sonra gizlerken... Daha sonra yüzleşirken... Kendim olmaya hakkım olduğunu anladığımda... Kendimle barışırken... Gerçeğimi başkalarına kabul ettirmeye çalışırken... Benim gibi binlerce, on binlerce insanın var olduğunu öğrenirken... Yoruldum!
Acımasız günlerin gölgesinde geçen çocukluğunun yaralarını sarmak ve geçmişini silmek için İstanbul'a gelen genç bir adam: Bora. Tar hayatını değiştiren aşkı bulup umudu yeşerdiğinde, geçmişi yeniden karşısına çıkacak ve kendi öyküsünü anlattığı Bora'nın Kitabı onu bir girdabın içine sürükleyecek.
Gizli Anların Yolcusu'ndan tanıdığımız Bora'nın hazin öyküsüyle Ayşe Kulin, sadece genç bir adamın kişisel varoluş mücadelesini değil, bu coğrafyanın zorlu koşullarında bir insan, bir âşık, bir birey olabilmenin imkânsızlığını da anlatıyor.
Bora'nın Kitabı kabuğundan sıyrılmaya ant içmiş insanların büyük mücadelesinin romanı.
Önce gerçeğimi kendime kabul ettirirken yoruldum! Sonra gizlerken... Daha sonra yüzleşirken... Kendim olmaya hakkım olduğunu anladığımda... Kendimle barışırken... Gerçeğimi başkalarına kabul ettirmeye çalışırken... Benim gibi binlerce, on binlerce in... tümünü göster
Hillary Jordan, Uyandığında'da bizi belirsiz ama pek de uzak olmayan bir geleceğe götürüyor. Dünyanın geldiği bu yeni noktada, eski gücünden çok uzak, atom bombası felaketini yaşamış ve en önemlisi de din devletine dönüşmüş bir ABD'ye uğruyoruz. Üstelik bu yeni dünyadaki tek tehlike totaliter rejimler ve küresel savaş tehlikesi de değil. Yeni salgın hastalıklar insanlığın geleceğini tehdit etmekte, kadınları kısır bırakan bir virüsün yol açtığı salgından sonra çıkarılan "Yaşamı Koruma Yasaları" sebebiyle ABD'de kürtaj artık cinayet sayılmaktadır. Hillary Jordan'ın hayal ettiği karanlık gelecek bununla da bitmiyor. Suçlular eski cezalandırma yöntemleri yerine, vücutlarına verilen virüslerle derilerinin rengi değişime uğratılarak cezalandırılıyorlar. "Renkliler" diye anılan bu kişiler önce tek kişilik bir hücrede bir süre tutulup tüm hareketleri televizyonlarda gösterildikten sonra birer utanç simgesi olarak dışarıdaki dünyaya bırakılıyorlar. Toplum tarafından dışlanan ve gettolarda yaşamak dışında seçeneği olmayan "Renkliler" genelde radikal grupların saldırılarına maruz kalıyor ve çoğu da çareyi hayatlarını sona erdirmekte buluyor.
Koyu Hıristiyan bir ailenin iki kızından biri olarak, nasıl konuşacağından ne giyeceğine kadar hayatıyla ilgili bütün kararları ailesi tarafından verilen ve baskı altında yetişen Hannah Payne'in hikâyesi işte böyle bir dünyada geçiyor. Evlilik dışı ilişki yaşayan ve kürtaj yaptırmak dışında hiçbir seçeneği kalmayan Hannah, her şey ortaya çıkınca on altı yıl boyunca bir "Kırmızı" olarak yaşamakla cezalandırılır. Ailesi tarafından reddedilen Hannah'nın tehlike ve macera dolu yolculuğu tam da bundan sonra başlar. Dini eğitim merkezlerinden düzen karşıtı örgütlerin sığınaklarına, Amerika'nın ıssız ve tekinsiz otoyollarından illegal kürtaj yaptırılan karanlık odalara uzanan bu heyecan dolu yolculukta Hannah kadınlık, cinsellik, aşk ve inanç hakkında kendisine dayatılmış bütün fikirleri sorgulayacaktır.
Hillary Jordan, ABD'de büyük ilgi gören Uyandığında'da iki şeyi birden başarıyor: Hem heyecanın bir an bile düşmediği bir macera ve yol romanı; hem de düşündürücü bir distopya yazıyor. Uyandığında, din ve siyaset arasındaki sınırlar ortadan kalktığında ve devlet, vatandaşlarının yaşamları üzerinde sorgulanamaz bir güce sahip olduğunda neler yaşanabileceği üzerine akıllardan çıkmayacak bir roman.
"Jordan'ın sürükleyici distopyası, Margaret Atwood ve Ray Bradbury'nin karanlık kurmacaları kadar iyi."
-The New York Times-
"Uyandığında sadece yılın en iyi kitaplarından biri değil, aynı zamanda distopya türünün bütün gereklerini yerine getiren bir roman. Şimdiden bir 21. yüzyıl klasiği..."
-Publisher's Weekly-
Hillary Jordan, Uyandığında'da bizi belirsiz ama pek de uzak olmayan bir geleceğe götürüyor. Dünyanın geldiği bu yeni noktada, eski gücünden çok uzak, atom bombası felaketini yaşamış ve en önemlisi de din devletine dönüşmüş bir ABD'ye uğruy... tümünü göster