Ahmet Refik Altınayın eski harflerle ilk baskıları 1919 yılında yapılan İki Komite, İki Kıtâl ve Kafkas Yollarında adlı kitaplarını Tarihe Yolculuk dizimiz içinde okurlarımızla buluşturuyoruz.
Zafer Toprakın Sunuş yazısından:
İki Komite İki Kıtâl; 1915 yılında alınan notlardan derlenmiş, önce İkdam gazetesinde yayımlanmış, ardından kitaba dönüşmüş. Bu kitapta, o tarihlerde rüzgar hangi yönden esiyorsa Ahmed Refik de o doğrultuda kalem oynatmış, İstanbul işgal altına girerken kimi çevrelere yakın durma gereği duymuş, İttihatçıları kıyasıya eleştirmiş.
Ahmet Refik Altınayın eski harflerle ilk baskıları 1919 yılında yapılan İki Komite, İki Kıtâl ve Kafkas Yollarında adlı kitaplarını Tarihe Yolculuk dizimiz içinde okurlarımızla buluşturuyoruz.
Zafer Toprakın Sunuş yazısından:
İki Komite İki Kıtâl; ... tümünü göster
Bestseller özelliğini kaybetmeyen kitapları; sosyal hayat, iş yaşamı ve siyasete getirdiği şeffaflık anlayışı, sevilen dizilere bile konu olmuş yaşamıyla Paul Ekman, yaşayan bir dahi ve 20. yüzyılın en başarılı bilim adamlarından biri olarak kabul ediliyor. Paul Ekman, Yalan Söylediğimi Nasıl Anladın?! kitabıyla artık Türkçe'de !
Yalan Söylediğimi Nasıl Anladın?! 'da duygularımızla, gerçek düşüncelerimizle yüzleşeceğiz. Kendimizi nasıl ifade ettiğimizi, kimi zaman nasıl yanlış anlaşıldığımızı ve gerçekleri nasıl sakladığımızı göreceğiz. Vücut dilimizi, ses tonumuzu, mimiklerimizi takip ederken, kendimizi yeniden tanıyacağız. Aslında gerçek bütün yüzümüzden okunuyor. Gerçeği okuyabilenlerden olabilmek için, bugün FBI, CIA ve ATF gibi hükümet kurumlarının, avukatların, yargıçların ve polislerin, ayrıca Pixar ve Industrial Light and Magic gibi animasyon stüdyolarının da dahil olmak üzere çeşitli şirketlerin duygusal ifadeler konusunda sıklıkla kullandığı Yüz Hareketi Kodlama Sistemi'ni öğreneceğiz. Yüz ifadelerinden duyguları ve düşünceleri tanıyabileceğiz, okuyabileceğiz.
“ İnsanlar mutlu olmak isterler. Pek çoğumuz bir tiyatronun güvenli sınırları ya da bir romanın arka ve ön kapakları dışında korku, kızgınlık, mutsuzluk ve ıstırap gibi duyguları deneyimlemek istemeyiz. Yine de bu duygular olmadan da yaşayamayız. Buradaki mesele, bu duygularla nasıl daha iyi bir hayat sürdüreceğimizdir. Kişinin duygusal yaşamının gelişimi konusunda son kırk yılda öğrendiğim ve yararlı olduğuna inandığım her şeyi bu kitaba dahil ettim. Yazdıklarımı çoğunlukla kendi deneylerimle ya da duygular üzerine çalışan diğer bilim insanlarının deneyleriyle destekledim. Uzmanlığım ağırlıklı olarak duyguların yüzdeki ifadelerinin okunması ve ölçülmesi üzerine gelişti. Bu konuda, oldukça donanımlı bir biçimde, karşılaştığım yabancıların, dostların ve aile fertlerinin yüzlerindeki neredeyse herkesin gözünden kaçan incelikleri görebilir hale geldim; böylelikle çok fazla bilgi topladım. Anlattığım şeylerin pek çoğu, yüzdeki ifade biçimleri konusunda yapmış olduğum kültürler-arası çalışmalardan etkilendi. Bu çalışmalardan elde ettiğim kanıtlar genel olarak psikoloji disiplinine, özel olarak ise duygulara bakış açımı mutlak anlamda değiştirdiler. ”
-Paul Ekman
Bestseller özelliğini kaybetmeyen kitapları; sosyal hayat, iş yaşamı ve siyasete getirdiği şeffaflık anlayışı, sevilen dizilere bile konu olmuş yaşamıyla Paul Ekman, yaşayan bir dahi ve 20. yüzyılın en başarılı bilim adamlarından biri olarak kabul ed... tümünü göster
Sosyoloji, insanın yaşamıyla ilgilenen geniş kapsamlı bir alandır. İnsanlar başkalarıyla toplumsal bağları olmadan, çocuk olarak gelişemez ya da yetişkin olarak varlıklarını sürdüremezler. Bu nedenle tüm insanlar bir topluma aittir ve toplum insanın var olabilmesinin en belirgin koşuludur. Anthony Giddens
Çağdaş sosyolojinin en önemli isimlerinden Anthony Giddens tarafından hazırlanan bu kitap, sosyolojiye giriş niteliği de taşıyan kapsamlı ve ilgi çekici metinlerden oluşuyor. Toplumsal alanda karşılaştığımız pek çok olguyu, global trendlerin toplumsal yaşamımıza etkilerini sosyolojinin kendine özgü bakış açısıyla irdeliyor. Yirmi bir temel başlıktan oluşan Sosyoloji: Başlangıç Okumaları, çağdaş sosyolojik düşünce üzerine bilgi edinmek isteyen herkes için temel bir kaynak niteliğinde.
Sosyoloji, insanın yaşamıyla ilgilenen geniş kapsamlı bir alandır. İnsanlar başkalarıyla toplumsal bağları olmadan, çocuk olarak gelişemez ya da yetişkin olarak varlıklarını sürdüremezler. Bu nedenle tüm insanlar bir topluma aittir ve toplum insanın ... tümünü göster
Yüzyılımızın başlarında yayımlanan Göğü Delen Adam bugün artık bir yeşil klasiği okunurken, başlığının kaynaklandığı şiirsel metafor, bir de düz anlam içermeye başlıyor; çünkü Papalagi sonunda göğü gerçekten delmeyi başardı, 'ozon deliğinin' içinden ne tür bir yelkenlinin çıkageleceğiniyse zaman gösterecek. -Ahmet Güngören / Çerçeve-
Teknolojinin günlük yaşamımıza getirdiği açmazlar her gün dünyamızda yeni 'handikap'ların kapılarını aralamıyor mu? Birincisi bu 'handikap'ları yalın, süssüz bir dille anlattığı için önemli Göğü Delen Adam. Uygarlığımızın bu karmaşasında yönelttiği acımasız okların hedefini bulması açısından önemli. Basit de olsa eleştirisini haklı gerekçelere dayandırması açısından önemli. İkincisi, bize pek az bildiğimiz dünyaların ufkunu açmasından önemli. -Refik Durbaş / Milliyet Sanat-
Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa'ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti.
Yüzyılımızın başlarında yayımlanan Göğü Delen Adam bugün artık bir yeşil klasiği okunurken, başlığının kaynaklandığı şiirsel metafor, bir de düz anlam içermeye başlıyor; çünkü Papalagi sonunda göğü gerçekten delmeyi başardı, 'ozon deliğinin'... tümünü göster
Momo, karşısındakileri aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı.
Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.
Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır; ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir.
Bu gerçeği hiç kimse "Duman Adamlar"dan daha iyi bilemezdi. Bir saatlik, bir dakikalık, hatta bir saniyelik yaşamın değerini hiç kimse onlar kadar iyi ölçemezdi. İnsanların zamanı üzerine planlar kuruyorlar: ince hesaplarla hazırlanmış planlar.
Yaptıklarından kimsenin haberdar olmaması onlar için çok önemliydi. Büyük kente yerleşip halkın arasına karışırken hiç dikkat çekmemişlerdi. Hiç kimse farkına bile varmadan adım adım ilerliyor ve insanlara egemen oluyorlardı.
Zamanınızı çalıyorlar sevgili dostlar, kendi istekleri uğruna sizi kandırıyor ve zamanınızı çalıyorlar... Ama Momo ve çocuklar sizi uyarıyor... Ey insanlık, dinle ve anla!.. On ikiye beş kaldı... Aç gözünü, tetikte ol!.. Hırsız çaldı zamanı. Okuyun ve anlayın... Zamanınızı çalıyorlar.
Bitmeyecek Öykü ile çok sevilen Michael Ende'den efsaneleşmiş bir eser daha...
Üstelik yine hem çocuklara hem de çocuk kalmaya uğraşan büyüklere...
Momo, karşısındakileri aptal insanların bile aklına parlak düşünceler getirtecek şekilde dinlerdi... Momo'nun yanında oynanan oyunlar başka hiçbir yerde oynanamazdı.
Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır; bu büyük sır, zamandır.
... tümünü göster
Esma Duman şu anda kitap okumuyor.