Babası; dünyayı titreten bir kumandan, Orta Avrupanın fatihi, Akdenizin hükümdarı, mührünü Kuzey Afrikadan Hicaza kadar geniş bir bölgeye vuran, şahlar şahı, Batılıların Muhteşem Süleyman dediği Kanuni Sultan Süleymandır.Annesi; ilk ismi Roxelanne olan, Polonya asıllı, Osmanlı siyasetine doğrudan müdahale edebilen ilk hanım sultan, bazı şehzadelerin ve veziriazamların katlinde payı olmakla itham edilen Hürrem Sultandır.Ama o, babasının kudretine de annesinin hırsına da sahip değildir. Taht mücadelelerinde kardeşlerinin yitip gittiğini gören, sarayın protokol kuralları altında ruhu bir kuş gibi mengene arasına sıkışan, ihtiyaç duyduğu sevgi yerine bürokrasinin soğuk yüzüyle karşılaşan, ürkek, kırılgan bir sultandır o.Dünyanın en gözde sarayında doğar, ama saray kendisi için altın bir kafesten farksızdır. Hafakanlar basan yüreğinin dalgalarını dindirmek için uğraşlar bulur kendine. Su üzerinde dans eden resimlere, ebruya merak salar, hayır hasenat işlerine vakfeder kendini, ama nafile...Sadece bir sultanın değil, bir insanın, bir yüreğin, kırılgan bir ruhun, Mihrimahın romanı...
Babası; dünyayı titreten bir kumandan, Orta Avrupanın fatihi, Akdenizin hükümdarı, mührünü Kuzey Afrikadan Hicaza kadar geniş bir bölgeye vuran, şahlar şahı, Batılıların Muhteşem Süleyman dediği Kanuni Sultan Süleymandır.Annesi; ilk ismi Roxelanne ol... tümünü göster
Sultan Raziye veya Raziye Sultan XIII.asır başlarında Hindistanda hükümdar olan ilk Türk ve Müslüman kadındı. Kuvvetli Kırk Türk beylerinden oluşan Dehli sultanlığı danışma heyeti (Türkan-ı Çihilgani veya Türkan-ı Hoca Taş), Şeyhülislam ve 12 erkek kardeşlerine rağmen Raziye tek başına 16 yaşında Türk Dehli sultanlığı tahtına oturabilmiş tek kadındır. Saltanatı kuzey Hindistanın büyük bir kısmını kapsadığı için 2500x1500 kmlik arazi üzerinde yayılmıştı.Raziye; çocukluğunda el bebek gül bebek yetiştirilmesine, güzel, narin bir yapıya sahip olmasına rağmen, erkeklerle göğüs göğüse dövüşebilen cengaver bir kadındı. Türk kadının cesareti, fedakârlığı ve kıvrak zekâsının adeta mümessiliydi. Türk beylerinin ve bağnaz din adamlarının tam desteği olmadan, üç yıl dört ay tahta oturabilmiş ise de yerli halkın gönlünde asırlarca silinmeyen izler bırakmıştır. Şirin-i Dihlevî mahlasıyla yazmış olduğu şiirleri hâlâ bazı tezkirelerin yapraklarını süslemektedir.
Sultan Raziye veya Raziye Sultan XIII.asır başlarında Hindistanda hükümdar olan ilk Türk ve Müslüman kadındı. Kuvvetli Kırk Türk beylerinden oluşan Dehli sultanlığı danışma heyeti (Türkan-ı Çihilgani veya Türkan-ı Hoca Taş), Şeyhülislam ve 12 erkek k... tümünü göster
Hıfzı Topuz, bu kitapta Hatice Sultanın duygusal dünyası etrafında, Osmanlının değişme sancılarını anlatıyor. III. Selimden Kabakçı Mustafa isyanına, Alemdar Paşadan II. Mahmuta uzanan serüvenleri nefes nefese okuyacaksınız!
Hıfzı Topuz, bu kitapta Hatice Sultanın duygusal dünyası etrafında, Osmanlının değişme sancılarını anlatıyor. III. Selimden Kabakçı Mustafa isyanına, Alemdar Paşadan II. Mahmuta uzanan serüvenleri nefes nefese okuyacaksınız!
Umut suya düşünce başlar benim hikayem.
Umuda yolculuk umulurken, akla gelemeyen dehşet sonrası değişti hayatım. Adriyatik Denizi'nin berraklığında süzülürken ruhum; koca canavarların esaretinde kavruldu bedenim! Ve daha dün ne oyun oynacağımı düşünürken; bugün kaderin çıkmazında zorladım aklımı...
Çocukluğum... Yarınlara dair umutlarım... Nazlı büyütülen o küçük kız çocuğu artık bir esirdi. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, biliyordum! O küçük kız çocuğunun aklı bir tek buna eriyordu. Sonrasında ise büyük bir yeminin ortasında buldum kendimi; "Mademki hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, eskisinden çok daha farklı, çok daha güzel olmalıydı!" Nitekim öyle de oldu; Venedikli Sinyorina artık Osmanlı'nın Sultanıydı. Evet... Osmanlı'nın Safiye Sultan'ı! Artık kader susmuştu, hüküm sırası kaderin acımasızlığında yeşeren o küçük kız çocuğundaydı.
"Safiye'yim ben" dedi. Safiye... Hünkârımın nezdinde anlamı çözülemeyen...
Manası....?
Saf mıydı, berraklığı kıskandıran zarifliğiyle; yoksa safir miydi, tüm değerli mücevheratları kıskandıran ışıltısıyla?
Benim kalpteki tanımım; Hünkârımın tek soluklu ömrünün soluksuz aşkı, gözünün nuru... Aşk-ı ömrünün en kıymetlisi!
Umut suya düşünce başlar benim hikayem.
Umuda yolculuk umulurken, akla gelemeyen dehşet sonrası değişti hayatım. Adriyatik Denizi'nin berraklığında süzülürken ruhum; koca canavarların esaretinde kavruldu bedenim! Ve daha dün ne oyun oynacağım... tümünü göster
HarzemŞah şu anda kitap okumuyor.