1930ların mali kriz içindeki İngilteresi... Papaz babasının kendisine dayattığı itaatkar ev kızı kimliğini zorla da olsa kabullenen ve kafası hem... mesleği hem de yoksullarla kurduğu ilişkilerle karmaşıklaşır bir genç kız, Dorothy...Ve hayatını alt üst eden, adını dahi unutturan bunalımlar... Orwellin sert ve insan kalemi; işsizliğin, yoksulluğun ve açlığın dünyasını yani dünyamızı tüm çıplaklığı ve vahşetiyle gözler önüne seriyor.
1930ların mali kriz içindeki İngilteresi... Papaz babasının kendisine dayattığı itaatkar ev kızı kimliğini zorla da olsa kabullenen ve kafası hem... mesleği hem de yoksullarla kurduğu ilişkilerle karmaşıklaşır bir genç kız, Dorothy...Ve hayatını alt ... tümünü göster
Hayat böyle, dedi Chick-Hayır, dedi Colin. Yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektir. Sonunda kitleler haksız bireyler haklı çıkar. Yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize gerek yoktur. Aslolan iki şey vardır: güzel kızlarla aşk, ve New Orleansın ya da Duke Ellingtonun müziği, ikisi de aynı şey. Geri kalan yok olmalı, çünkü geri kalan çirkindir, ileride gelecek olan sayfalara tüm gücünü tamamen gerçek bir öyküden almıştır, çünkü başından sonuna kadar ben hayal ettim. Öykünün düz anlamıyla maddesel olarak ortaya çıkışı, temelde dolambaçlı ve ısıtılmış bir atmosferde bozulmalar ortaya koyarak gerçeğin, düzensiz kıvrılmış bir yüzey üstünde yansıtılmasıyla elde edilmiştir. Görüyorsunuz itiraf edilebilir bir yöntem, eğer bit yöntem varsa.
Hayat böyle, dedi Chick-Hayır, dedi Colin. Yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektir. Sonunda kitleler haksız bireyler haklı çıkar. Yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize gerek yoktur. ... tümünü göster
Hayat böyle, dedi Chick-Hayır, dedi Colin. Yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektir. Sonunda kitleler haksız bireyler haklı çıkar. Yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize gerek yoktur. Aslolan iki şey vardır: güzel kızlarla aşk, ve New Orleansın ya da Duke Ellingtonun müziği, ikisi de aynı şey. Geri kalan yok olmalı, çünkü geri kalan çirkindir, ileride gelecek olan sayfalara tüm gücünü tamamen gerçek bir öyküden almıştır, çünkü başından sonuna kadar ben hayal ettim. Öykünün düz anlamıyla maddesel olarak ortaya çıkışı, temelde dolambaçlı ve ısıtılmış bir atmosferde bozulmalar ortaya koyarak gerçeğin, düzensiz kıvrılmış bir yüzey üstünde yansıtılmasıyla elde edilmiştir. Görüyorsunuz itiraf edilebilir bir yöntem, eğer bit yöntem varsa.
Hayat böyle, dedi Chick-Hayır, dedi Colin. Yaşamda önemli olan, her şey için bir yargıya varabilmektir. Sonunda kitleler haksız bireyler haklı çıkar. Yaşam kurallarının sayısını azaltmak gerekir, yaşamı sürdürmek için onları izlememize gerek yoktur. ... tümünü göster
Tekrar okunabilecek kadar duygu yüklü...
Tekrar okunabilecek kadar duygu yüklü...
"Maşenka'yı yazdıktan yaklaşık çeyrek asır sonra, özyaşamımı anlattığım kitabı yazarken, Maşenka'ya başvurmamıştım. Ancak, onu yeniden okuduğumda, bu kitapta, kendi kişisel gerçekliğimle, sadakat ve titizlikle kaleme alınmış özyaşam öykümdekinden daha çarpıcı bir şekilde hesaplaşıldığı gerçeği beni çok etkiledi. Bunun nasıl olduğuna akıl erdiremedim. Özellikle de, taklidin, gerçeğin ta kendisiyle öyle kıyasıya çekişmesine şaşırdım...Bu yüzden, ilk kitabıma olan duygusal bağlılığımı itiraf etmekten hiç çekinmiyorum."Maşenka... O kadın... 1900'lü yılların ilk çeyreği. Berlin'de bir pansiyon. Çaresiz ve yurt özlemiyle dolu göçmen Ruslar'ın buluştuğu bir mekan. Topluca yaşanan bu kapana sıkışmışlık duygusundan, geçici de olsa, bir kişi kurtarıyor kendisini: Düşsel bir aşkı anımsayarak... Bir başkası, karısını, Maşenka'yı bekliyor... Hem de nasıl! Ve yaşlı bir şair ölümle pençeleşiyor. Başkaları da var pansiyonda, Maşenka'nın beklediği dört günlük süre izleğinde tanışacağınız. Aynı süre içinde, roman başkişisi, Maşenka'yla geçirdiği düşsel günlerin içinde gezdiriyor okuru...Maşenka, Nabokov'un Lolita'dan Ada'ya kadın kahramanlarının özelliklerini bünyesinde topluyor; onların habercisi. Şiir ve ironi, ancak büyük yazarların harcı olan bir biçimde buluşturuluyor bu romanda.
"Maşenka'yı yazdıktan yaklaşık çeyrek asır sonra, özyaşamımı anlattığım kitabı yazarken, Maşenka'ya başvurmamıştım. Ancak, onu yeniden okuduğumda, bu kitapta, kendi kişisel gerçekliğimle, sadakat ve titizlikle kaleme alınmış özyaşam öy... tümünü göster