Almanca aslından çeviren: Mahmure Kahraman
Almanca aslından çeviren: Mahmure Kahraman
Bir yanda, dünyaya gözünü açtığı andan bu yana algıladığı, öğrendiği, öğrettikleri, edindiği kişisel, toplumsal alışkanlıklar pislikler, inançlar... tavır davranış, konuşma biçimi, düşünce biçim haline gelmiş yönetici ölçüler, üzülmeden sinmeye... ürkekliğe... ürkeklikten ataklığa dek, bin bir kılığa giren korkuları, saygı, sevgi, iyilik, kötülük, mertlik, dürüstlük, gelenek, görenek, töre, gizli açık bir yığın güç... kurum... kişiliğinin dokusunu oluşturan bir yığın renk, olay, ses... Öte yanda, taa çocukluğundan bu yana, bu ana biriken toplumsallığın zorunlu ürüne tepki... Bilinç içinde oluşan karşı bilinci... gelişen, artık karşı konulamayan, kendi sınırlarını zorlayan, sınırlarıyla uzlaşamayan insanca yaşama mayası... Karşı bilinç ve onun payına düşen bilinç altı, sağlıklı bedensel tepki... Salpa, sağduyusuyla da, gelişen bu zorunlu güçlerin yanında yerini alıyordu.(Arka Kapak)
Bir yanda, dünyaya gözünü açtığı andan bu yana algıladığı, öğrendiği, öğrettikleri, edindiği kişisel, toplumsal alışkanlıklar pislikler, inançlar... tavır davranış, konuşma biçimi, düşünce biçim haline gelmiş yönetici ölçüler, üzülmeden sinmeye... ür... tümünü göster
Bir yanda, dünyaya gözünü açtığı andan bu yana algıladığı, öğrendiği, öğrettikleri, edindiği kişisel, toplumsal alışkanlıklar pislikler, inançlar... tavır davranış, konuşma biçimi, düşünce biçim haline gelmiş yönetici ölçüler, üzülmeden sinmeye... ürkekliğe... ürkeklikten ataklığa dek, bin bir kılığa giren korkuları, saygı, sevgi, iyilik, kötülük, mertlik, dürüstlük, gelenek, görenek, töre, gizli açık bir yığın güç... kurum... kişiliğinin dokusunu oluşturan bir yığın renk, olay, ses... Öte yanda, taa çocukluğundan bu yana, bu ana biriken toplumsallığın zorunlu ürüne tepki... Bilinç içinde oluşan karşı bilinci... gelişen, artık karşı konulamayan, kendi sınırlarını zorlayan, sınırlarıyla uzlaşamayan insanca yaşama mayası... Karşı bilinç ve onun payına düşen bilinç altı, sağlıklı bedensel tepki... Salpa, sağduyusuyla da, gelişen bu zorunlu güçlerin yanında yerini alıyordu.(Arka Kapak)
Bir yanda, dünyaya gözünü açtığı andan bu yana algıladığı, öğrendiği, öğrettikleri, edindiği kişisel, toplumsal alışkanlıklar pislikler, inançlar... tavır davranış, konuşma biçimi, düşünce biçim haline gelmiş yönetici ölçüler, üzülmeden sinmeye... ür... tümünü göster
Bir yanda, dünyaya gözünü açtığı andan bu yana algıladığı, öğrendiği, öğrettikleri, edindiği kişisel, toplumsal alışkanlıklar pislikler, inançlar... tavır davranış, konuşma biçimi, düşünce biçim haline gelmiş yönetici ölçüler, üzülmeden sinmeye... ürkekliğe... ürkeklikten ataklığa dek, bin bir kılığa giren korkuları, saygı, sevgi, iyilik, kötülük, mertlik, dürüstlük, gelenek, görenek, töre, gizli açık bir yığın güç... kurum... kişiliğinin dokusunu oluşturan bir yığın renk, olay, ses... Öte yanda, taa çocukluğundan bu yana, bu ana biriken toplumsallığın zorunlu ürüne tepki... Bilinç içinde oluşan karşı bilinci... gelişen, artık karşı konulamayan, kendi sınırlarını zorlayan, sınırlarıyla uzlaşamayan insanca yaşama mayası... Karşı bilinç ve onun payına düşen bilinç altı, sağlıklı bedensel tepki... Salpa, sağduyusuyla da, gelişen bu zorunlu güçlerin yanında yerini alıyordu.(Arka Kapak)
Bir yanda, dünyaya gözünü açtığı andan bu yana algıladığı, öğrendiği, öğrettikleri, edindiği kişisel, toplumsal alışkanlıklar pislikler, inançlar... tavır davranış, konuşma biçimi, düşünce biçim haline gelmiş yönetici ölçüler, üzülmeden sinmeye... ür... tümünü göster
Hayat bir piyangodur: Şanslı olan kazanır, şanssızlar ise Tanrı’nın Unutulan Çocukları’dır...
Cesaret, korkuya direnmek ve ona galip gelmektir.
“Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte. Belki başı dertteydi. Belki de gidecek başka yeri yoktu…”
Sıcak bir yaz gecesi beklenmeyen bir misafirin penceresini tıklatmasıyla Charlie’nin sıradan hayatı tamamen değişir.
Çünkü toplum dışına itilmiş tuhaf misafirin kimseye söylemediği bir sırrı vardır.
Yaşamları, hayata bakışları ve imkânlarıyla birbirinin zıttı gibi görünen bu iki çocuk toplumun duyarsızlıklarına, önyargılarına, bağnazlıklarına karşı duran büyük bir dostluğun da başkahramanlarıdır. Bu küçük bedenler için hayat bir daha eskisi gibi olmayacaktır.
Okuruna önemli sorular soran, genç-yetişkin herkesin tanışması gereken, güçlü bir roman. Çocukluğun saf masumiyetine sımsıkı sarılan bu kahramanlar kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacak!
“Mükemmel bir yetişkinliğe geçiş romanı… Her yaştan insanı etkileyecek kadar büyüleyici.”
Markus Zusak
“Ustalıkla işlenmiş, okunmasının üzerinden yıllar geçse de hatırlanacak bir roman. Bülbülü Öldürmek romanına selam eden Silvey, dokunaklı bir dille sıradan yüzlerin ardına gizlenmiş birbirinden ilginç sırları keşfediyor.”
Marie Claire UK
“Bu romanda ırkçılık, adaletsizlik, arkadaşlık ve ilk aşkın duyarlılığı bir arada sunuluyor; tıpkı dünyada iyi ve kötünün birlikte yer alması gibi.”
Sydney Writers’ Festival
“İki çocuk kahramanın gözünden esprili, dramatik, gizemli ve biraz da gerilimli ilerleyen bu roman, okuyucuları saklı kalmış bir yaşamın kapısını aralamaya çağırıyor.”
Readings
“Bu romanda mutlu gibi görünen aileler, toplumun dışladığı ötekiler, önyargılar, dokunaklı yaşam hikâyeleri, başka dünyalara duyulan özlemler ve masum yıllar var… Ve tüm bunlar içimizdeki öldürmediğimiz çocuğun seslenişleri.”
Daily Mail
Hayat bir piyangodur: Şanslı olan kazanır, şanssızlar ise Tanrı’nın Unutulan Çocukları’dır...
Cesaret, korkuya direnmek ve ona galip gelmektir.
“Pencereme gelmişti. Nedenini bilmiyorum ama gelmişti işte. Belki başı dertteydi. Belki de gidecek b... tümünü göster
Bazen gezegenimiz acaba evrenin tımarhanesi mi diye düşünmeden edemiyorum. Johann Wolfgang von Goethe
Bazen gezegenimiz acaba evrenin tımarhanesi mi diye düşünmeden edemiyorum. Johann Wolfgang von Goethe
Karalamadefterlerim şu anda kitap okumuyor.