16. yüzyılın önde gelen hümanistlerinden olan François Rabelais'nin felsefesini en iyi yansıtan örnek, Gargantua'nın sonunda anlatılan Thélème Manastırıdır. Manastırın girişinde yer alan Fay ce que voudras (Gönlünün dilediğini yap) yazısı dönemin keşişlik kurumunun karşıtı olan bir yapılanmanın dayandığı temel ilkeyi vurgular. Yapıta ütopyacı öğeleri kazandıran bu bölümde kadın ve erkeklerin idealize edilmiş birlikteliği anlatılır. Aslında bu evrensel parodi romanıyla Rabelais, asalak keşişlere, din sömürücüsü yüksek rütbeli papazlara, savaş çıkaran papalara karşı çıkarak yeni hümanizmanın öğretisini, yeni bir felsefi ve ahlaki bakış açısını sergiler.
******
Gargantua'nın aramıza ne kadar eski bir soydan geldiğini görmek için sizi Pantagruel'in yüce hayat hikayesine yollarım. Orada uzun boylu öğrenirsiniz devlerin dünyamıza nasıl geldiğini ve Pantagruel'in babası Gargantua'nın onların özbeöz evladı olarak nasıl doğduğunu; gerçi bu öyle bir konudur ki ne kadar tekrarlansa, siz beyzadelerin o kadar hoşlarına gider, Platon'un Philebos ve Gorgia'sından bilirsiniz, Horatius da der ki, kimi konular, herhalde bunlar gibileri, ne kadar sık söylenirse, o kadar tatları artar öyledir ama şimdilik bunları anlatmadan geçmemi hoş görün...
******
16. yüzyılın önde gelen hümanistlerinden olan François Rabelais'nin felsefesini en iyi yansıtan örnek, Gargantua'nın sonunda anlatılan Thélème Manastırıdır. Manastırın girişinde yer alan Fay ce que voudras (Gönlünün dilediğini yap) yazısı d... tümünü göster
16. yüzyılın önde gelen hümanistlerinden olan François Rabelais'nin felsefesini en iyi yansıtan örnek, Gargantua'nın sonunda anlatılan Thélème Manastırıdır. Manastırın girişinde yer alan Fay ce que voudras (Gönlünün dilediğini yap) yazısı dönemin keşişlik kurumunun karşıtı olan bir yapılanmanın dayandığı temel ilkeyi vurgular. Yapıta ütopyacı öğeleri kazandıran bu bölümde kadın ve erkeklerin idealize edilmiş birlikteliği anlatılır. Aslında bu evrensel parodi romanıyla Rabelais, asalak keşişlere, din sömürücüsü yüksek rütbeli papazlara, savaş çıkaran papalara karşı çıkarak yeni hümanizmanın öğretisini, yeni bir felsefi ve ahlaki bakış açısını sergiler.
******
Gargantua'nın aramıza ne kadar eski bir soydan geldiğini görmek için sizi Pantagruel'in yüce hayat hikayesine yollarım. Orada uzun boylu öğrenirsiniz devlerin dünyamıza nasıl geldiğini ve Pantagruel'in babası Gargantua'nın onların özbeöz evladı olarak nasıl doğduğunu; gerçi bu öyle bir konudur ki ne kadar tekrarlansa, siz beyzadelerin o kadar hoşlarına gider, Platon'un Philebos ve Gorgia'sından bilirsiniz, Horatius da der ki, kimi konular, herhalde bunlar gibileri, ne kadar sık söylenirse, o kadar tatları artar öyledir ama şimdilik bunları anlatmadan geçmemi hoş görün...
******
16. yüzyılın önde gelen hümanistlerinden olan François Rabelais'nin felsefesini en iyi yansıtan örnek, Gargantua'nın sonunda anlatılan Thélème Manastırıdır. Manastırın girişinde yer alan Fay ce que voudras (Gönlünün dilediğini yap) yazısı d... tümünü göster
Pek çok korku romanı yazarı, romanlarda ruh halinin önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Stephen King ise onlara katılmıyor ve düşüncesini şu sözlerle açıklıyor: Ben hikâyenin fevkaladeliğine inanırım. Konu, ruh hali, hatta karakterler ve dil ikinci planda kalır.
Kingin deyimiyle inanç, mutluluk ve iyimserlikle yazılan bu öyküler onun haklılığını kanıtlıyor. Konu, ruh hali, karakterler ve dil değişken ama hikâye olağanüstü.
Bu kısa öyküler koleksiyonunda Stephen King yazarlık becerisini yine gözler önüne seriyor. Öykülerde hayaletler, hatta öldürmek için yanıp tutuşan takırdayan dişler bile var. Anlayacağınız Stephen King hayranları yine çok keyif alacak.
Pek çok korku romanı yazarı, romanlarda ruh halinin önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Stephen King ise onlara katılmıyor ve düşüncesini şu sözlerle açıklıyor: Ben hikâyenin fevkaladeliğine inanırım. Konu, ruh hali, hatta karakterler ve dil ikinc... tümünü göster
Pek çok korku romanı yazarı, romanlarda ruh halinin önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Stephen King ise onlara katılmıyor ve düşüncesini şu sözlerle açıklıyor: Ben hikâyenin fevkaladeliğine inanırım. Konu, ruh hali, hatta karakterler ve dil ikinci planda kalır.
Kingin deyimiyle inanç, mutluluk ve iyimserlikle yazılan bu öyküler onun haklılığını kanıtlıyor. Konu, ruh hali, karakterler ve dil değişken ama hikâye olağanüstü.
Bu kısa öyküler koleksiyonunda Stephen King yazarlık becerisini yine gözler önüne seriyor. Öykülerde hayaletler, hatta öldürmek için yanıp tutuşan takırdayan dişler bile var. Anlayacağınız Stephen King hayranları yine çok keyif alacak.
Pek çok korku romanı yazarı, romanlarda ruh halinin önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Stephen King ise onlara katılmıyor ve düşüncesini şu sözlerle açıklıyor: Ben hikâyenin fevkaladeliğine inanırım. Konu, ruh hali, hatta karakterler ve dil ikinc... tümünü göster
Laviyenroz şu anda kitap okumuyor.