Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler içiçe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hakim olan Mümtazla Nuranın aşklarıdır. İstanbul bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. ... tümünü göster
Ömer Faruk Dönmez Hep Aynı Hikâyeden sonra ikinci hikaye kitabı Bir Kitap Bir Baltayla, Dostoyevski ve Oğuz Atayın izinden giderek açtığı yolu genişletiyor, bugüne daha derinden bir bakış yakalıyor.Mizah dergisi Cafcaftaki Hamza karakteriyle de dikkatleri çeken Dönmez Atlılar, Huruç, Ay Vakti ve Hece Öyküde yayımlanıp ikinci kitabında bir araya getirilen bu hikayelerinde yabancı ya da yabancılaşmış birinin gözünden (bu kişi bir sinek, hafızasını kaybetmiş bir felsefe profesörü, bir ölüm meleği, pantolonunu giymeyi unutup işe giden biri ya da ayda şatosu olan normal bir adam olabilir) ilk kitabında da görülen modern şehir hayatının eleştirisi izleğini sürdürüyor; insanın maruz kaldığı çeşitli baskıları ve insanlar arası ilişkilerin (özellikle evlilik kurumunun) bugünkü durumunu teşhis ediyor.Fakat bu izleği daha somut bir alana, daha çok bugüne taşıyor. Bunu yaparken de yine bilinç akışından, absürt olaylardan ve ironiden yararlanıyor.
Ömer Faruk Dönmez Hep Aynı Hikâyeden sonra ikinci hikaye kitabı Bir Kitap Bir Baltayla, Dostoyevski ve Oğuz Atayın izinden giderek açtığı yolu genişletiyor, bugüne daha derinden bir bakış yakalıyor.Mizah dergisi Cafcaftaki Hamza karakteriyle de dikka... tümünü göster
Nermin Yıldırım’dan rüyalar, gerçekler, sırlar ve suskun kalmışlar üzerine sarsıcı bir roman...
Değil hakikati, hayallerini, rüyalarını bile anlatmaya korkuyorsun. Çünkü sustuğun, kilitler altında saklanıp görünmez olduğun sürece güvendesin sanıyorsun. Oysa ancak anlatarak ve yasını tutarak kurtulabilirsin içinde yıllanmış acıdan. Başka türlü ıslah olmaz kalbinde harelenmiş o uğursuz gam.
Bırak, bir bir dökülsün gizlice kendini izlediğin aynaların sırları. Bırak, kendi sırrında parçalansın cam, tarumar olsun dünün bütün doğruları. Aksın zehir, temizlensin kan, bulsun yolunu zaman.
Bu demde sadece gerçeğin yolcususun. Hem gücün de yok sanma bu tekinsiz yolu adımlamaya. Unutma, sen sustuğun için böyle yorgunsun.
Şimdi akrebi ve yelkovanı, kalbini kırdıkları yerde uyut, evvelce verilmiş insafsız sözleri unut ve öyle bir çığlık at ki, bütün sessizlik yeminleri o an bozulsun. Bırak, artık her şey konuşulsun...
Kaybolan kocasını bulmak üzere İstanbul’a gelen Pilar, yabancı bir şehirde, tanımadığı insanların arasında onun izini sürmeye başlar. Ancak kocası Eyüp’ün ardında bıraktığı rüya defterindeki işaretler, zamanla Pilar’ı kâbusla gerçeğin birbirine karıştığı bambaşka bir hikâyenin içine taşır. Artık gizli kalmış ne varsa, hepsinin ortaya dökülmesinin zamanıdır.
Nermin Yıldırım’dan rüyalar, gerçekler, sırlar ve suskun kalmışlar üzerine sarsıcı bir roman...
Nermin Yıldırım’dan rüyalar, gerçekler, sırlar ve suskun kalmışlar üzerine sarsıcı bir roman...
Değil hakikati, hayallerini, rüyalarını bile anlatmaya korkuyorsun. Çünkü sustuğun, kilitler altında saklanıp görünmez olduğun sürece güvendesin sanıyors... tümünü göster