Asgari bir zekaya ve yine aynı ölçüde bir kitap okuma alışkanlığınız varsa kitabın öyle hayatın sırrını veren yada bazı satıları okuduğunuzda İngiliz Premier Lig seyircilerinin müthiş bir şuttan sonra çıkarttırdığı o uğultulu şaşkınlık ve heycan belirtisini göstereceğiniz bir kitap değil. Bunu bilmeniz lazım. Bunun yanında tek düze bir okuma alışkanlığınız varsa, ülkemizde böyle şeyler, bu biçimde romanlarda yazılıyormuş, bazı kesimlerce de "pek beğeniliyormuş." Diyeceğiniz bir tarz kitaptır kendisi. Daha iyi bir seçimin varsa onu seç derim.
Asgari bir zekaya ve yine aynı ölçüde bir kitap okuma alışkanlığınız varsa kitabın öyle hayatın sırrını veren yada bazı satıları okuduğunuzda İngiliz Premier Lig seyircilerinin müthiş bir şuttan sonra çıkarttırdığı o uğultulu şaşkınlık ve heycan beli... tümünü göster
... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına sahibizdir.
İtiraf etmeliyim ki, aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor. Mesela zenginlerden nefret ediyorum, ne yapayım, elimde değil. O restoran sürüngenleri, fiyaka kumkumaları, yapmacık kasvetin mıymıntı bekçileri, ticari bir şiveyle konuşan zehirli papağanlar, hileli bir neşe içinde geviş getiren bunak vampirler, modanın ipiyle kuyuya inen kibirli cambazlar, tatile gebe fırlamalar, alaturka bir sadizmle zıvanadan çıkanlar, alafranga bir mazoşizmle yılışıklaşanlar... Hepsine teker teker Kolombiya kravatı takmak istiyorum! [Kolombiya kravatı: Meksika mafyasının uyguladığı bir cezalandırma biçimi: Kurbanın gırtlağına bir delik açılır ve dili bu delikten sarkıtılır.]
Gerçi zamanla esnekleştim. Ulaşılması ve vazgeçilmesi en zor nimetin sükunet olduğunu anladım galiba. Tamam, zenginlere merhamet duyacak kadar güçlü değilim hâlâ, fakat sayıların artışındaki boşunalığın eşiğini görebiliyorum. İbrahim Kurban'dan öğrendiğim kadarıyla, yeşil banknotlar kamuflajdan başka bir şeye yaramıyor: Aptallığı, beceriksizliği, acizliği, yalnızlığı kamufle ediyorlar... Ayrıca, yetimlik zaman aşımına uğramaz, haddizatında yetim olmayanlar da yetimliğe doğru seyreder. Yani kimsesizlik, kimsenin tekelinde değildir: Kainat ve tarihin bekleme salonunda biraz soluklanıyoruz, çoğunlukla da adımız anonslanmadan kainata ve tarihe gömülüyoruz...
... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına s... tümünü göster
... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına sahibizdir.
İtiraf etmeliyim ki, aziz okur, benim ömrüm, her birini gebertmek istediğim insanlarla aramdaki buzdağlarını eritmeye çalışmakla geçiyor. Mesela zenginlerden nefret ediyorum, ne yapayım, elimde değil. O restoran sürüngenleri, fiyaka kumkumaları, yapmacık kasvetin mıymıntı bekçileri, ticari bir şiveyle konuşan zehirli papağanlar, hileli bir neşe içinde geviş getiren bunak vampirler, modanın ipiyle kuyuya inen kibirli cambazlar, tatile gebe fırlamalar, alaturka bir sadizmle zıvanadan çıkanlar, alafranga bir mazoşizmle yılışıklaşanlar... Hepsine teker teker Kolombiya kravatı takmak istiyorum! [Kolombiya kravatı: Meksika mafyasının uyguladığı bir cezalandırma biçimi: Kurbanın gırtlağına bir delik açılır ve dili bu delikten sarkıtılır.]
Gerçi zamanla esnekleştim. Ulaşılması ve vazgeçilmesi en zor nimetin sükunet olduğunu anladım galiba. Tamam, zenginlere merhamet duyacak kadar güçlü değilim hâlâ, fakat sayıların artışındaki boşunalığın eşiğini görebiliyorum. İbrahim Kurban'dan öğrendiğim kadarıyla, yeşil banknotlar kamuflajdan başka bir şeye yaramıyor: Aptallığı, beceriksizliği, acizliği, yalnızlığı kamufle ediyorlar... Ayrıca, yetimlik zaman aşımına uğramaz, haddizatında yetim olmayanlar da yetimliğe doğru seyreder. Yani kimsesizlik, kimsenin tekelinde değildir: Kainat ve tarihin bekleme salonunda biraz soluklanıyoruz, çoğunlukla da adımız anonslanmadan kainata ve tarihe gömülüyoruz...
... Biz yetimler intikam iştiyakıyla doluyuzdur. Dehşeti dengelemeye yatkınızdır. Başkalarının öçlerini de almaya hevesleniriz. Yetimlik bize kanlı doğaçlamalar yapma cüreti verir. Suçlamakla ya da suç işlemekle kaybolmayan bir masumiyet imtiyazına s... tümünü göster
Eğer benim gibi çay seviyorsanız ve hele bir de işten çok sıkıldığınız için evde okumak yerine bir yerlere kaçıp kitap okumayı sevdiğiniz zamanlardayken siz de benim gibi bir kafe yerine çayı güzel ve çaya ederi kadar para ödeyip bir de sobanın sıcaklığı ile okuyorsanız dikkat ! Yandan bir göz sizin gözlerinizle aynı satıra ilişirse sizi pezevenk, pornocu, ırz düşamnı sanabilir. Ama içinizden " gözlerini s**yim, idrak yollarına çığ düşmüş zihniyetini tükürdüğüm kitabı ben yazmadım adam yazmış okuyoruz işte." Der okumaya devam eder ve bir süre kitaptaki karaktere dönüşür penisinizi elinize alıp tüm kahvehaneyi sulayıp; ben değil ama "s**im" boğuldu yardım edin ve onu sevin ! Yeraltı lan burası göstermelik toplumsal edebinizin iliklerini açıp gerçekte çırılçıplak kalan benliğiniz marula benziyor bayım der ve büsbütün tüm manası ile içinde düzen ve düzülenlerin düzenbaz oyunlarının yazılı olduğu sayfaları bir kalçaya şaplak atarcasına kitabın iki yanağını birbirine yapıştırır ve ... Her neyse kitaba dair her şeyi de yazacak değiliz ya çok merak ettiysen git oku işte. Ayrıca sizi s*kmedikleri sürece seks güzel şeydir azizim. Bağımlısı değil ülkece tüm taraflarca yoksunuyuz. Kendinize dair biraz eksik, biraz fazla şeyler bulursunuz. Kitaptaki karakterle eşitlenmek gibi bir derdiniz varsa şayet yanınızda merdiven bulundurup denkliği sağlayanız. Tövbe çekeceğiniz yere gelende siz merdivende tüneye durum kitabı ise imana davet edip takvanızın çatı katından "Veyl" vadisine atın yansın günahkar pezevenk ! Siz ise navigasyonunuzdan en yakın Cami'yi işaretleyip yürüyünüz. Öyle ya ne de olsa siz Victor Mancini değilsiniz !
Eğer benim gibi çay seviyorsanız ve hele bir de işten çok sıkıldığınız için evde okumak yerine bir yerlere kaçıp kitap okumayı sevdiğiniz zamanlardayken siz de benim gibi bir kafe yerine çayı güzel ve çaya ederi kadar para ödeyip bir de sobanın sıcak... tümünü göster
Eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Burada anlattığım şeyler önce sizi kızdıracak. Sonra her şey daha da kötü olacak, uyarısı ile başlayan bir roman bu kitap...Bütün dünyada büyük ilgi gören Dövüş Kulübünün yazarından, annelerle oğulları arasındaki sevgi ve didişimeye, seksin bağımlılık yaratma gücüne, yaşlanmanın dehşetine ve Amerikan rüyasının arka sokaklarına dair bir kitap Tıkanma...Tıp Fakültesinden atılan Victor Mancini para kazanmak için şöyle bir yol tutturmuştur: Lokantalarda boğazına takılan yiyecekle boğulma numarası yapmakta, kurtaran kişinin kendisinden sorumlu olmasını sağlamaktadır. Böylece, kurtaran kahramanlaşmakta, sıkıcı hayatının bir anlamı, arkadaşlarına gurur duyarak anlatacağı bir hikâyesi olmakta, hayatını kurtardığı kişiden daha sonra da kendini sorumlu hissederek, ona sık sık yardım etmektedir. Bir tür sürekli kahramanlık hali...Kendisini annesinin çocuğu gibi değil de rehinesi gibi hissederek büyüyen, anne ve babaların kitlelerin yeni afyonu olduğunu düşünen., Tanrının olmadığı bir dünyada, kutsal ve tecavüz edilmez olan annelerin yeni tanrı olduğunu iddia eden Mancini, masraflarını karşılamak için yapmaktadır. Boğulma numaralarından fırsat buldukça iflah olmaz bir seks bağımlısı olarak ilacını arar: Mastürbasyon yapmadığı her gün için eve bir kaya getiren arkadaşıyla birlikte, hayatın silesini yiyerek dağılmış insanlarla birlikte olur...Palahniuk, Gösteri Toplumunun en veciz yazarlarından biridir. Çarpıcı, gerçekdışı, tutarsız ve anlamsız. Aynı zamanda müthiş bir hayalgücü ve yergi kapasitesi eşliğinde ev, araba, televizyon ve kazanmaya indirgenmiş hayatların içyüzüne bakar; bilinçaltındaki genelevleri ziyaret eder...Chuck Palahniukun yeni romanı Tıkanma seks, sümük, göt, hastalık, bağımlılık, algı ve ölümle oldu.Bunlardan tiksinen biriyseniz, Tıkanma size göre bir roman değil. Aslında Palahniuk size göre değil. Gidip kendinize daha sığ ve yergiden yoksun bir yazar bulabilirsiniz.Bob Batchelor
Eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Burada anlattığım şeyler önce sizi kızdıracak. Sonra her şey daha da kötü olacak, uyarısı ile başlayan bir roman bu kitap...Bütün düny... tümünü göster
Eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Burada anlattığım şeyler önce sizi kızdıracak. Sonra her şey daha da kötü olacak, uyarısı ile başlayan bir roman bu kitap...Bütün dünyada büyük ilgi gören Dövüş Kulübünün yazarından, annelerle oğulları arasındaki sevgi ve didişimeye, seksin bağımlılık yaratma gücüne, yaşlanmanın dehşetine ve Amerikan rüyasının arka sokaklarına dair bir kitap Tıkanma...Tıp Fakültesinden atılan Victor Mancini para kazanmak için şöyle bir yol tutturmuştur: Lokantalarda boğazına takılan yiyecekle boğulma numarası yapmakta, kurtaran kişinin kendisinden sorumlu olmasını sağlamaktadır. Böylece, kurtaran kahramanlaşmakta, sıkıcı hayatının bir anlamı, arkadaşlarına gurur duyarak anlatacağı bir hikâyesi olmakta, hayatını kurtardığı kişiden daha sonra da kendini sorumlu hissederek, ona sık sık yardım etmektedir. Bir tür sürekli kahramanlık hali...Kendisini annesinin çocuğu gibi değil de rehinesi gibi hissederek büyüyen, anne ve babaların kitlelerin yeni afyonu olduğunu düşünen., Tanrının olmadığı bir dünyada, kutsal ve tecavüz edilmez olan annelerin yeni tanrı olduğunu iddia eden Mancini, masraflarını karşılamak için yapmaktadır. Boğulma numaralarından fırsat buldukça iflah olmaz bir seks bağımlısı olarak ilacını arar: Mastürbasyon yapmadığı her gün için eve bir kaya getiren arkadaşıyla birlikte, hayatın silesini yiyerek dağılmış insanlarla birlikte olur...Palahniuk, Gösteri Toplumunun en veciz yazarlarından biridir. Çarpıcı, gerçekdışı, tutarsız ve anlamsız. Aynı zamanda müthiş bir hayalgücü ve yergi kapasitesi eşliğinde ev, araba, televizyon ve kazanmaya indirgenmiş hayatların içyüzüne bakar; bilinçaltındaki genelevleri ziyaret eder...Chuck Palahniukun yeni romanı Tıkanma seks, sümük, göt, hastalık, bağımlılık, algı ve ölümle oldu.Bunlardan tiksinen biriyseniz, Tıkanma size göre bir roman değil. Aslında Palahniuk size göre değil. Gidip kendinize daha sığ ve yergiden yoksun bir yazar bulabilirsiniz.Bob Batchelor
Eğer bu kitabı okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Burada anlattığım şeyler önce sizi kızdıracak. Sonra her şey daha da kötü olacak, uyarısı ile başlayan bir roman bu kitap...Bütün düny... tümünü göster
Ne_Güzel_Bir_Hic şu anda kitap okumuyor.