Oktar

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
Oktar okumuş.
Babam Sultan Abdülhamid

Kavimlerin ömründe bir an sayılacak zamanda, rejiminden lisanına, kıyafetinden inançlarına kadar değişen bir ülkede tarih yazmak kolay değildir. Çünkü, telaşlı ve genellikle yönlenmiş kalemler, tarih mozayiğinin çoğu parçasını yanlış yerlere koyarlar. Tahrif edilmiş tarih ise, sadece masal'dır.

1960'daki ilk baskısı hızla tükenen bu hatırat tarih yazacakların istifadesine birinci ağızdan sunulmuş belgelerdir. Rivayet veya dedikodu değildir. Cumhuriyet Türkiyesi'nde başvekillik yapmış bir başka birinci ağız olan Fethi Okyar, 1978'de neşredilen hatıratıyla Ayşe Osmanoğlu'nu tasdikle kalmamış, elinizdeki kitabın tekrar tekrar basılmasını zaruri kılmıştır.

Kavimlerin ömründe bir an sayılacak zamanda, rejiminden lisanına, kıyafetinden inançlarına kadar değişen bir ülkede tarih yazmak kolay değildir. Çünkü, telaşlı ve genellikle yönlenmiş kalemler, tarih mozayiğinin çoğu parçasını yanlış yerlere koyarlar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Oktar kütüphanesine ekledi.
Babam Sultan Abdülhamid

Kavimlerin ömründe bir an sayılacak zamanda, rejiminden lisanına, kıyafetinden inançlarına kadar değişen bir ülkede tarih yazmak kolay değildir. Çünkü, telaşlı ve genellikle yönlenmiş kalemler, tarih mozayiğinin çoğu parçasını yanlış yerlere koyarlar. Tahrif edilmiş tarih ise, sadece masal'dır.

1960'daki ilk baskısı hızla tükenen bu hatırat tarih yazacakların istifadesine birinci ağızdan sunulmuş belgelerdir. Rivayet veya dedikodu değildir. Cumhuriyet Türkiyesi'nde başvekillik yapmış bir başka birinci ağız olan Fethi Okyar, 1978'de neşredilen hatıratıyla Ayşe Osmanoğlu'nu tasdikle kalmamış, elinizdeki kitabın tekrar tekrar basılmasını zaruri kılmıştır.

Kavimlerin ömründe bir an sayılacak zamanda, rejiminden lisanına, kıyafetinden inançlarına kadar değişen bir ülkede tarih yazmak kolay değildir. Çünkü, telaşlı ve genellikle yönlenmiş kalemler, tarih mozayiğinin çoğu parçasını yanlış yerlere koyarlar... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Oktar okumuş.
Bab-ı Esrar

Ahmet Ümitın son romanı, Bab-ı Esrar...Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için... Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile MevlânâBab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı. Fantastik öğeleri kullanarak çok katmanlı bir dil yaratan Ahmet Ümit bu yapıtında Mevlevilik temelinde din ve inanç üzerine ilginç sorular soruyor. Din ile aşk arasında, inanç ile sevda arasındaki ilişkiyi bambaşka bir açıdan gözlerimizin önüne seriyor.Dünyayı, yaşamı, inancı ve aşkı, yeniden düşünmemiz, yeniden araştırmamız, yeniden okumamız için...

Ahmet Ümitın son romanı, Bab-ı Esrar...Yaşamı, aşkı ve inancı yeniden düşünmek için... Yedi yüz yıldır çözülemeyen sır; Şems-i Tebrizi cinayeti...Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile MevlânâBab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Oktar okumuş.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Oktar okumuş.
Denizler Altında 20 Bin Fersah

1866 yılında Amerika ve Avrupa gemicilerinin karşılaştıkları akıl almaz olaylar herkesin dikkatini çekmişti. Denizcilerin hiçbir şekilde açıklayamadıkları bu garip olaylar karşısında bütün ülkeler çeşitli önlemler alma gereğini duymuş, denizlerde arka arkaya meydana gelen kazalara karşı denizcilerini uyarmışlardı.
Bir süreden beri birçok gemi, balinadan daha büyük ve çevik bir cisimle karşılaşmaktaydı. Denizin üstünde ışık saçarak hızla giden bu şeye bir türlü anlam veremiyorlardı...
(Kitabın İçinden)

1866 yılında Amerika ve Avrupa gemicilerinin karşılaştıkları akıl almaz olaylar herkesin dikkatini çekmişti. Denizcilerin hiçbir şekilde açıklayamadıkları bu garip olaylar karşısında bütün ülkeler çeşitli önlemler alma gereğini duymuş, denizlerde ark... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Profil Resmi
Oktar okumuş.
Kaşağı

Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konularda hikayeleri var. Çocukluk anıları, menkıbe, tarihi ve toplumsal konulardan oluşan hikayeler. Kaşağı, Ömer Seyfettinin en meşhur hikayesidir. Bir çok edisyonda yer alan hikayelerin bir kısmı, tıpkı kaşağı gibi yazarın çocukluk anılarından oluşmaktadır. Çoğu, kaşağı kadar tanınmış hikayelerdir:
Kaşağı,
Ant,
İlk cinayet,
Üç Nasihat,
Çanakkaleden Sonra,
Müjde,
Velinimet,
Tam Bir Görüş,
Herkesin İçtiği Su,
İlk Namaz,
Primo Türk Çocuğu Nasıl Doğdu?
Primo Türk Çocuğu Nasıl Öldü?
Pembe İncili Kaftan,
Başını Vermeyen Şehit,
Keramet,
Gizli Mabet,
Topuz,
Teke Tek,
Forsa,
Hürriyet Bayrakları,
Nâdân,
Çakmak,
Kütük,
Kızıl Elma Neresi
******

Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünün mihenk taşlarındandır. Dile gösterdiği duyarlılık ve öyküleme tekniği açısından benzersiz bir yere sahiptir. Destani bir ruhla doludur. Ulusalcıdır. Eserlerinde çocukluğunu, Türk folklorunu ve tarihini konu edinir. Sosyal hayatın acı tablolarını gözler önüne serer. Bazı fikirleri mizahi bir dille, şaka ve takılmalarla süsleyip anlatır. Yapmacıksız, samimi ve sade bir dille yazılmış olan eserleri, bundan ötürüdür ki, her dönemin sevilen eserleri arasında yer alır. Ve yine bundan ötürüdür ki, sık sık dünya öykücülüğünün büyük ustalarından Maupassantla karşılaştırılır.Ömer Seyfettin bir Türk aydını ve 20. yüzyılda yaşama bilincini edinmiş birisi olarak Kaşağıda, yanlış anne baba tutumlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini eleştirmektedir.
Doç. Dr. Selahattin DİLİDÜZGÜN

******

Değerli yazarımız Ömer Seyfettin, hikâyelerini o devirde sade bir Türkçe ile kaleme almış, Türk karakterine uygun düşen kahramanları seçkin bir uslûpla destanlaştırmıştır. Türk insanı bu hikâyelerde kendisini, tarihini, geleneklerini, üstün ahlâk ve karakterini bulduğu için Ömer Seyfettini istekle, zevkle ve heyecanla okumaktadır.

******

Ömer ve kardeşi Hasan, çocukluklarını büyük bir çiftlikte geçirmişlerdi. Küçük Ömer ve Hasan, en çok atlarla oynamayı, özellikle de onları tımar etmeyi seviyorlardı. Bunun için İstanbul'dan özel getirtilen kaşağıyı kullanıyorlardı. Ama bir gün Küçük Ömer, çocukluk heyecanıyla kaşağıyı kırar ve suçu kardeşi Hasan'a atar. Babası bu olaydan sonra Hasan'a çok kızar ve ona:-Yalancı, der...Hasan, bu olaydan sonra içine kapanır ve bir gün hastalanır. İşte o zaman Ömer için zor günler başlar.

******

"Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hazin şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük kardeşim Hasan'la artık Dadaruhun yanından hiç ayrılmıyorduk..."

Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konu... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 10 yıl, 7 ay
Daha Fazla Göster

Oktar şu an ne okuyor?

Oktar şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.