Ünlü yazar Alessandro Manzoni′nin İtalyan edebiyatının başyapıtı olan, dünyanın neredeyse tüm dillerine çevrilen eseri.....Savaşın, vebanın, kıtlığın pençesinde mahvolan bir şehir.....17. yüzyıl Milano′su. Çaresiz insanlar, çökmüş ve yozlaşmış bürokrasi, iyi kadar kötüyü de bünyesinde barındıran dini kurumlar ve birbirine kavuşma mücadelesi veren iki nişanlının nefes kesen öyküsü.Alessandro Manzoni, ilk kez 1834′te yayımlanmış, çağdaş birçok düşünce akımını etkileyen romanında aşka, hayata, dine, kadere ve iktidara dair sorular soruyor ve okurla kurduğu sıcak diyalogla bunların cevabını arıyor.Romanda 17. yüzyıl İtalyasından birçok karakterin serüveni anlatılırken dönemin toplumsal, ahlaki ve ideolojik sorunları da özgün bakış açısıyla değerlendiriyor.Nişanlılar canlı karakterleri, akıcı ve içten üslubu, ,ince mizah duygusuyla akıp giderken, bize geçmişe ait bir hikayenin değil de sanki günümüz dünyasının atmosferini yaşatıyor.....
Ünlü yazar Alessandro Manzoni′nin İtalyan edebiyatının başyapıtı olan, dünyanın neredeyse tüm dillerine çevrilen eseri.....Savaşın, vebanın, kıtlığın pençesinde mahvolan bir şehir.....17. yüzyıl Milano′su. Çaresiz insanlar, çökmüş... tümünü göster
Mütareke döneminin bunalımlı günlerinde, babasını aramak amacıyla İstanbul`a gelen bir genç kızın macerası çerçevesinde, yüksek tabakanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ele alır. Peyami Safa`nın ilk romanlarındandır. Yazılışı eski olmakla beraber, konu günümüzde de tazeliğini korumaktadır. Bugünün kızlarını, onları mesud yahut bedbaht edebilecek hususları birer ibret levhası şeklinde yansıtmaktadır.
Mütareke döneminin bunalımlı günlerinde, babasını aramak amacıyla İstanbul`a gelen bir genç kızın macerası çerçevesinde, yüksek tabakanın içinde bulunduğu ahlaki çöküşü ele alır. Peyami Safa`nın ilk romanlarındandır. Yazılışı eski olmakla beraber, ko... tümünü göster
Yazarın, farklı kapak tasarımıyla daha önce yayımlanan diğer romanları gibi bu eser de ilk baskısı veya tefrikasından yararlanılarak yayına hazırlanmıştır. Okurun dönemin dilini ve Güntekinin üslubunu anlayabilmesi açısından, editoryal müdahale yapılmayıp sadece baskı hataları düzeltilmiş ve gerekli dipnotlar eklenmiştir. Kavak Yelleri ilk kez 1950 yılında Yeni İstanbul gazetesinde 1 Haziran-7 Eylül tarihleri arasında tefrika edilmiştir. Ancak yazarın ölümünden sonra 1961 yılında kitap halinde yayımlanmıştır.
Yazarın, farklı kapak tasarımıyla daha önce yayımlanan diğer romanları gibi bu eser de ilk baskısı veya tefrikasından yararlanılarak yayına hazırlanmıştır. Okurun dönemin dilini ve Güntekinin üslubunu anlayabilmesi açısından, editoryal müdahale yapıl... tümünü göster
Cumhuriyet romanının kurucularından Reşat Nuri Güntekinin, daha çok, ülkemiz geleneklerini tanımlama ve kişilik canlandırmada başarılı, duygusal ve sevgi dolu bir kitabı da, onun ilk ve en önemli romanı Çalıkuşuyla eş düzeyde sayılabilir. Akşam Güneşinde, romanın unutulmaz kahramanı olan Jülidenin sımsıcak serüvenini bulacaksınız. Ferideden aşağı kalmayan bir kahramanın romanı.
Cumhuriyet romanının kurucularından Reşat Nuri Güntekinin, daha çok, ülkemiz geleneklerini tanımlama ve kişilik canlandırmada başarılı, duygusal ve sevgi dolu bir kitabı da, onun ilk ve en önemli romanı Çalıkuşuyla eş düzeyde sayılabilir. Akşam Güneş... tümünü göster
"Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundayız. Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci, özgürlüğün de, demokrasinin de tek güvencesidir. Bu güvence sağlanmadıkça, demokrasinin temeline bir tek taş bile konmuş olamaz.
Unutmıyalım ki "cesur bir kez, korkak bin kez ölür". Önemli olan, insanın böyle bir toplumda "mezar taşı" gibi suskunluk simgesi olmamasıdır."
-Uğur Mumcu-
Yeni Ortam
9 Aralık 1974
"Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenmiş bir suçtur. Bu bilinci paylaşmak ve bu sorumluluğu yerleştirmek zorundayız. Uygarca paylaşılan sorumluluk bilinci, özgürlüğün de, demokrasinin de tek güvencesidir. Bu güvence sağlanmadı... tümünü göster
Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Sakıncalı Piyadeyi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık. Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazdıklarını gülerek okudum. Acı acı gülmek deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.
Ellerin dert görmesin Uğur Mumcu! Sakıncalı Piyadeyi yazdığın için, eline sağlık, ağzına sağlık, canına sağlık. Kendi yazdıklarıma gülemem. Ama senin yazdıklarını gülerek okudum. Acı acı gülmek deyimi vardır ya, işte öyle acı acı güldüm.