Bu kitap hayat yolculuğunda tılsımlı pusulan olacak…
Sevgili yolcu
Bu kitap senin için bir pusula olsun diye hayal edildi.
Onu çantanda taşı.
Kendini bir yol ayrımında bulduğunda, kararsızlık yaşadığında, ruhun yolunu kaybettiğinde kitabı çantandan çıkar.
Rasgele bir sayfasını aç. Ve okumaya başla…
Karşına çıkan masal sana yolunu bulmanda yardım edecek.
Seni masallarla bir oyun oynamaya davet ediyorum.
İçindeki yıldız gözlü oyunbaz çocukla yeniden bağ kurmanın vakti geldi.
Bu bir iyileşme oyunudur.
Bırak masallar sana rehberlik etsin, seni iyileştirsin ve dönüştürsün…
Bu kitap hayat yolculuğunda tılsımlı pusulan olacak…
Sevgili yolcu
Bu kitap senin için bir pusula olsun diye hayal edildi.
Onu çantanda taşı.
Kendini bir yol ayrımında bulduğunda, kararsızlık yaşadığında, ruhun yolunu kaybettiğinde kitabı... tümünü göster
Bu kitap hayat yolculuğunda tılsımlı pusulan olacak…
Sevgili yolcu
Bu kitap senin için bir pusula olsun diye hayal edildi.
Onu çantanda taşı.
Kendini bir yol ayrımında bulduğunda, kararsızlık yaşadığında, ruhun yolunu kaybettiğinde kitabı çantandan çıkar.
Rasgele bir sayfasını aç. Ve okumaya başla…
Karşına çıkan masal sana yolunu bulmanda yardım edecek.
Seni masallarla bir oyun oynamaya davet ediyorum.
İçindeki yıldız gözlü oyunbaz çocukla yeniden bağ kurmanın vakti geldi.
Bu bir iyileşme oyunudur.
Bırak masallar sana rehberlik etsin, seni iyileştirsin ve dönüştürsün…
Bu kitap hayat yolculuğunda tılsımlı pusulan olacak…
Sevgili yolcu
Bu kitap senin için bir pusula olsun diye hayal edildi.
Onu çantanda taşı.
Kendini bir yol ayrımında bulduğunda, kararsızlık yaşadığında, ruhun yolunu kaybettiğinde kitabı... tümünü göster
Kendall Deaton, feci bir araba kazasından bebeğiyle birlikte sağ kurtulur. Kazada belleğini yitiren yanındaki yabancının ve kendinin gerçek kimliğini yetkililere açıklamak istemez. İyi bir savunma avukatı olan Kendall, kentin en ünlü erkeklerinden biriyle evlidir. Ama evlilik yaşamı cehennemden farksızdır. Can güvenliğini yitirdiğini anlayan genç kadın, panik içinde bebeğinin hayatını kurtarmaya çabalamaktadır. Bildiği tüyler ürpertici sırlar bebeği ve kendi için ölümcül bir tehdit oluşturmaktadır. "İtiraflar" yazarı Sandra Brown'dan yine elinizden bırakamayacağınız güçlü bir yapıt.
Kendall Deaton, feci bir araba kazasından bebeğiyle birlikte sağ kurtulur. Kazada belleğini yitiren yanındaki yabancının ve kendinin gerçek kimliğini yetkililere açıklamak istemez. İyi bir savunma avukatı olan Kendall, kentin en ünlü erkeklerinden bi... tümünü göster
1955 ve 1973 yılları arasında yazılmış bu şiirlere baktığımda (çeşitli nedenlerle) en çok son şiirleri beğendiğimi görüyorum. Bundan da memnunum. Elbette gelecekte yazacağım şiirlerin nasıl olacağı veye başka şiirler yazıp yazmayacağım konusunda hiç bir fikrim yok, çünkü ne kadar yaşayacağımı bilmiyorum, ama şiir yazmaya oldukça geç, 35 yaşımda başladığıma göre bana fazladan bir kaç yıl tanıyacaklarını sanıyorum. Bu arada, okuyacağınız bu şiirlerle yetinmek durumundayız.
1955 ve 1973 yılları arasında yazılmış bu şiirlere baktığımda (çeşitli nedenlerle) en çok son şiirleri beğendiğimi görüyorum. Bundan da memnunum. Elbette gelecekte yazacağım şiirlerin nasıl olacağı veye başka şiirler yazıp yazmayacağım konusunda hiç ... tümünü göster
Bir yanda budala, anlamsız, önemsiz, hastalıklı, herkese yarardan çok zararı dokunan, niçin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa ölecek bir kocakarı; öte yanda yardım görmedikleri için boş yere sıkıntı çeken körpe güçler.Kocakarıyı öldür, parasını al, sonra bu parayı tüm insanlığın yararına harca. Bir hayırlı ölüme karşı binlerce yaşam.Kocakarıyı öldürdükten sonra paraya el sürmeden ruhundaki iç çelişkilerle savaş. Ben kocakarıyı değil kendimi öldürdüm. noktasına geliş.Sonunda iyi yürekli, uysal Sonyanın etkisiyle iç rahatı ve gönül ferahlığına kavuşma.Suç ve Ceza, Raskolnikovun kişiliğinde hasta insan ruhunu tüm ayrıntılarıyla gözlerimizin önüne seren, iç çatışmalarıyla bizi derinden etkileyecek bir yapıt. Dostoyevskinin başyapıtlarından biri, belki de birincisi.
************
19. Yüzyıl Rusyasının sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi yapısının izlerini anlatıyor.
************
Roman ilk olarak 1866'da Rus Habercisi adlı edebiyat dergisinde yayımlandıktan sonra cilt hâline getirilmiştir. Yazarın en uzun ikinci romanı olma özelliği taşır. Bununla birlikte yazarın olgunluk döneminin ilk büyük romanıdır. Roman Rodion Romanovich Raskolnikovun ahlaki ikilemlerine odaklanır. Raskolnikov nefret edilen, kötü bir tefeciyi öldürecektir. Böylece finansal problemlerini çözerken aynı zamanda dünya kötü, değersiz bir parazitten temizlenecektir. Raskolnikov, daha yüksek bir amaca hizmet eden bir cinayetin kabul edilebilir olduğuna inanır. Yazar, özellikle en günahkar görülen karakterleri inanca yöneltmiştir. Kimlikler değil, kişilikler önemlidir mesajı da verilmiştir. Suç Nedir? Ceza Nedir? Amaca ulaşmak için her yol mubah mıdır? Asıl suçlu kim? Toplum mu? Bu gibi soruları düşündüren yazar, her okurun kendi inançlarına, hayata bakış açısına göre yorumlayabileceği, fikir edineceği bir üslûp takip etmiştir.
************
Aşkı ilk yaşamak, denizi ilk görmek gibi, Dostoyevskiyi de keşfetmek insanın hayatında çok önemli bir tarihtir. Bu genellikle ilk gençlik çağında olur; yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz. 1915t'e Cenevrede Suç ve Cezayı okudum. Kahramanları bir katil ve bir orospu olan bu roman bana çevremizdeki savaştan da yıkıcı ve etkileyici geldi... Dostoyevskiyi okumak bilmediğimiz büyük bir şehrin içine ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir.
J. L. Borges
************
Dostoyevski (1821-1881): Gerek 1840 ortalarından itibaren yayımlamaya başladığı Beyaz Geceler ve Öteki gibi uzun öykü-kısa romanlarıyla, gerekse ilkini elinizde tuttuğunuz Suç ve Ceza, Budala ve Karamazov Kardeşler gibi Sibirya sürgünü sonrası büyük romanlarıyla Dostoyevski, insanın karanlık yakasını kendinden sonraki bütün romancıları derinden etkileyecek biçimde dile getirmiş büyük bir 19. yüzyıl ustasıdır. Mazlum Beyhan (1944); Yayımlamış olduğu Dostoyevskiden Suç ve Ceza ve Budala, Tolstoydan Çocukluğum, İlkgençliğim, Gençliğim ve Gogoldan Arabeskler benzeri çalışmalar düşünüldüğünde, Beyhan, hiç tartışmasız son 35 yılın en önemli Rus edebiyatı çevirmenlerinden biridir.
************
Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881) mühendislik eğitimi almasına rağmen çocukluk yıllarından beri edebiyata büyük bir ilgi duymuştu. O dönemde yaşayan Rus aydınları gibi genç Dostoyevski de Çarlık yönetimini eleştiren yazılar yazıyordu. Bu yüzden Çar Nikola tarafından mahkum ve sürgün edildi.Sürgünden dönünce verdiği eserlerden biri de elinizdeki bu kitaptır. En iyi ve en ünlü eserlerinden biri olan Suç ve Ceza romanını 1866 yılında yazıp bitirmeyi başardı. Dünyanın en iyi romanlarından sayılan bu romanı ile de büyük bir üne kavuşmuş oldu.
************
Suç ve Ceza, dünya edebiyatının en çok okunan, en büyük romanlarından biri olarak kabul edilir. Sefalet içinde yaşayan, üniversite ile ilişkisi kesilmiş genç Raskolnikov, kendince bir kuram geliştirir ve hem kendisinin hem de yakınlarının sıkıntısına bir anda son vermek için, yaşamayı hak etmediğini düşündüğü, yaşlı, hastalıklı, insafsız, kaçık bir tefeci kadını öldürmeye karar verir. Dostoyevski, ilk bakışta bir polisiye romanı çağrıştıran bu metinde, insan ruhunu bir kez daha büyük bir sınav ile karşı karşıya getirir. Bizce yaşamayı hak etmediğine inandığımız bir insanı, kendi açımızdan geçerli nedenlerle öldürmek, aklın gerekçeleri ile ruhun sesini susturmak mümkün müdür? Rus kırsalına, aristokrasiye ve köylüye yönelen Tolstoydan farklı olarak, büyük kentin (Petersburgun) karanlıkları içinde bir çıkış yolu arayan yalnız ve tecrit edilmiş insanların yolunu aydınlatmaya çalışan Dostoyevski, Raskolnikovun işlediği suçun peşinde, varoluşun derinliklerinde dolaştırıyor bizi. Suç ve Ceza: İnsan hayatı ile deney.
************
"Raskolnikov yürürken, Acaba neredeydi? diye düşündü. Nerede okumuştum, hani bir idam mahkumu, ölümünden biraz önce şöyle söylemiş ya da düşünmüştü: Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağımın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört bir yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek bir fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse, o şekilde yaşamak, şu anda bir saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir? Yeter ki yaşasındı, sırf yaşasın! Nasıl olursa olsun, ama yeter ki yaşasın!... "
************
Kendisinden sonra gelen edebiyatçıların tümünü etkileyen dünyanın en ünlü edebiyatçılarından biri olan Dostoyevski bu romanında roman kahramanı olan Raskolnikovun kişiliğinde toplumdaki çarpık adalet anlayışını eleştirmekte ve bu sembol karakter aracılığıyla da düzeltmeye çalışmaktadır.Bu romanda suç ve ceza kavramı, toplumsal, ahlâki ve dini değerler derinlemesine analiz edilmektedir.Milli Eğitim Bakanlığının ortaöğretim öğrencilerine öğretim süreleri içerisinde okumalarını tavsiye ettiği 100 temel eserden birisi olan SUÇ VE CEZA romanı herkesin mutlaka okuması gereken eserlerden biridir.
Bir yanda budala, anlamsız, önemsiz, hastalıklı, herkese yarardan çok zararı dokunan, niçin yaşadığını kendi de bilmeyen, yarın nasıl olsa ölecek bir kocakarı; öte yanda yardım görmedikleri için boş yere sıkıntı çeken körpe güçler.Kocakarıyı öldür, p... tümünü göster
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikalarda ve mezbahada işçilik gibi işlerde çalıştı. Yüze yakın işe girdi çıktı. 24 yaşındayken ilk kısa öyküleri yayınlanan Bukowski, bir yıllık yazarlık deneyiminden sonra, yazdıklarının çoğunun edebiyat dergilerince yayınlanmaya değer bulunmamasından etkilenmiş olsa gerek hem yazmaya, hem de dünyaya küsmüş. 10 yıl boyunca sürekli içki içmiş, bir barfly olarak yaşamış. Aşırı alkol aldığı bir gün öldü endişesiyle hastaneye kaldırılana kadar bu bar kelebeği hayatını sürdürmüş. Hayata dönüp hastaneden taburcu olduktan sonra bir daktilo satın almış ve tekrar yazmaya başlamış. Bu dönemde ilk yazdığı edebiyat ürünleri şiirleri. Edebiyat dünyasına bu ikinci, belki de gerçek girişi de dergilerde şiirlerinin yayınlanması ile oluyor. Bukowski, o dönemde Los Angelesın yeraltı gazetelerinde yayınlanan yazı ve öyküleriyle tanındı. Daha sonra bu yazı ve öyküleri kitaplaştı. Elli yaşındayken çalışma hayatını terk ederek kendini tamamen yazmaya verdi. İlk romanı Postaneyi yirmi günde yazdı. Daha sonra aynı hızla yazmaya devam etti. Bukowskinin hayattayken yayınlanmış 45 kitabı var. Yazarın ölümünden sonra da geride kalan dosyalar, mektupları ve günlüğü de yayına hazır oldukça kitaplaştırılıyor. Sıradan Delilik Öykülerinde yer alan çalışmaları, Charles Bukowskinin haklı şöhretini kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bukowski bu öykülerde kendi hayatından yola çıkarak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahişelerden oluşan bir dünyaya kendine has farklı bir mercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikala... tümünü göster
PrensesFiona şu anda kitap okumuyor.