Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikalarda ve mezbahada işçilik gibi işlerde çalıştı. Yüze yakın işe girdi çıktı. 24 yaşındayken ilk kısa öyküleri yayınlanan Bukowski, bir yıllık yazarlık deneyiminden sonra, yazdıklarının çoğunun edebiyat dergilerince yayınlanmaya değer bulunmamasından etkilenmiş olsa gerek hem yazmaya, hem de dünyaya küsmüş. 10 yıl boyunca sürekli içki içmiş, bir barfly olarak yaşamış. Aşırı alkol aldığı bir gün öldü endişesiyle hastaneye kaldırılana kadar bu bar kelebeği hayatını sürdürmüş. Hayata dönüp hastaneden taburcu olduktan sonra bir daktilo satın almış ve tekrar yazmaya başlamış. Bu dönemde ilk yazdığı edebiyat ürünleri şiirleri. Edebiyat dünyasına bu ikinci, belki de gerçek girişi de dergilerde şiirlerinin yayınlanması ile oluyor. Bukowski, o dönemde Los Angelesın yeraltı gazetelerinde yayınlanan yazı ve öyküleriyle tanındı. Daha sonra bu yazı ve öyküleri kitaplaştı. Elli yaşındayken çalışma hayatını terk ederek kendini tamamen yazmaya verdi. İlk romanı Postaneyi yirmi günde yazdı. Daha sonra aynı hızla yazmaya devam etti. Bukowskinin hayattayken yayınlanmış 45 kitabı var. Yazarın ölümünden sonra da geride kalan dosyalar, mektupları ve günlüğü de yayına hazır oldukça kitaplaştırılıyor. Sıradan Delilik Öykülerinde yer alan çalışmaları, Charles Bukowskinin haklı şöhretini kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bukowski bu öykülerde kendi hayatından yola çıkarak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahişelerden oluşan bir dünyaya kendine has farklı bir mercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikalarda ve mezbahada işçilik gibi işlerde çalıştı. Yüze yakın işe girdi çıktı. 24 yaşındayken ilk kısa öyküleri yayınlanan Bukowski, bir yıllık yazarlık deneyiminden sonra, yazdıklarının çoğunun edebiyat dergilerince yayınlanmaya değer bulunmamasından etkilenmiş olsa gerek hem yazmaya, hem de dünyaya küsmüş. 10 yıl boyunca sürekli içki içmiş, bir barfly olarak yaşamış. Aşırı alkol aldığı bir gün öldü endişesiyle hastaneye kaldırılana kadar bu bar kelebeği hayatını sürdürmüş. Hayata dönüp hastaneden taburcu olduktan sonra bir daktilo satın almış ve tekrar yazmaya başlamış. Bu dönemde ilk yazdığı edebiyat ürünleri şiirleri. Edebiyat dünyasına bu ikinci, belki de gerçek girişi de dergilerde şiirlerinin yayınlanması ile oluyor. Bukowski, o dönemde Los Angelesın yeraltı gazetelerinde yayınlanan yazı ve öyküleriyle tanındı. Daha sonra bu yazı ve öyküleri kitaplaştı. Elli yaşındayken çalışma hayatını terk ederek kendini tamamen yazmaya verdi. İlk romanı Postaneyi yirmi günde yazdı. Daha sonra aynı hızla yazmaya devam etti. Bukowskinin hayattayken yayınlanmış 45 kitabı var. Yazarın ölümünden sonra da geride kalan dosyalar, mektupları ve günlüğü de yayına hazır oldukça kitaplaştırılıyor. Sıradan Delilik Öykülerinde yer alan çalışmaları, Charle... tümünü göster
Hayatın basit olaylarını, günlük sıradan olayları cinselliği de abartlı bir biçimde kullanarak anlatmış kitapta Bukowski. Çoğu zaman kendinden örnek vererek anlattığı bu olaylarda herkes acınası hayatından bir parça bulabiliyor.
Kimse Charles Bukowski gibi dibe vurmayı, tembelliği ve aylaklığı hiç bu kadar görkemli kılmamıştı. Charles Bukowski okuyunuz efendim !
Naptın sen Bukowski, bu kadar güzel mi yazılır ?
Öyküler insanı delirtecek, azdıracak, kudurtacak veya güldürecek kadar güzel. İfadeler birbirinden güzel. Tavsiye ederim, okuyun.
Çok etkileyici . Çok rahatsız edici bu yüzden çok etkileyici çok müstehcen bu yüzden de çok gerçek ve etkileyici . Kimse bu şekilde konuşmadığını veya konuşan bi insan tanımadığını veya böyle bi insan görmediğini söyleyemez . Düşünceleri sıradan ama normal bi insanın kafasını sallayıp saçmalama düşünme öyle şeyler dediklerinden . O düşünmüş işte bence güzel okumaya değer .
Ağzı bozuk bir ihtiyarın edebiyat aşkı ile yaşam nefreti arasındaki sıkışmışlıkla yazmış olduğu kısa öyküler..
Karton Cilt, 193 sayfa
Ağustos2013 tarihinde, Parantez Yayınları tarafından yayınlandı