Bir Filiz Vardı, İstanbulun kenar mahallelerinden birinde yaşayan genç bir kızın hikayesini anlatıyor. Ailesinin üç kızından en büyüğü olan Filiz de, çevresindeki bütün yaşıtları gibi, baba baskısından kurtulmayı, güzel giyinmeyi, sevdiği ve kendisini seven biriyle hayatını birleştirerek mutlu olmayı istemektedir. Ancak ailenin parasal sıkıntıları; toplumdaki, ekonomik dayatmaların getirdiği yozlaşma sonucu ortaya çıkan küçük hesaplar ve kuşaklar arası iletişimsizlik, genç kızı tutsak etmiştir. Herkesin kendisini kullanmak istediğini görmek ve kaderinden kurtulamayacağına inanmak, onu ölümü arayacak kadar umutsuzluğa düşürse de; üniversite öğrencisi, genç bir dokumacının aşkı ona mutluluk umudu getirecektir. Orhan Kemal bu kitabından söz ederken, ...Memleketimin insanları içindeki en kötülerin bile suçsuzluğuna inanmaktan kendimi alamıyorum. Bu, yalnız kendi memleketimin insanları için değil, bütün bozuk düzenli memleketlerin insanları için böyle... Orhan Kemalin insan sevgisi bir bütündür. Sevmek için sevmekten değil, en kötü, en suçluda bile, asıl sebebin, asıl suçluluğun toplum düzensizliğinden geldiğini gördüğü için insanı suçlayamamasındandır... diyor.
Bir Filiz Vardı, İstanbulun kenar mahallelerinden birinde yaşayan genç bir kızın hikayesini anlatıyor. Ailesinin üç kızından en büyüğü olan Filiz de, çevresindeki bütün yaşıtları gibi, baba baskısından kurtulmayı, güzel giyinmeyi, sevdiği ve kendisin... tümünü göster
Bu kitap, kendi bilgi ve görgülerim dışında, bir lokma ekmek için kötü iş şartları içinde zehir gibi bir hayatı yaşayanlardan derlenmiş malzemeyle meydana gelmiştir. Yayımlanmadan önce, çeşitli ırgat, usta, usta yardımcısını toplayarak bir gece sabaha kadar okudum onlara. Dinlediler. Pardon, dediler, bu bu kadar olur. Bütün anlattıkların doğru. Eksik bile. Çukurovanın bereketli topraklarında öyle işler olur ki, aklın durur. Sana anlatsak, bir değil beş roman çıkarırsın...Orhan Kemalin kitapları bir okurun hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurunun dünyasında onun kadar iz bırakır, okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve iyimserliği yeniden kazanmamız için yol gösterir bize. Edebiyatımızın en değerli ustalarından biri olan Orhan Kemalin kitaplarını yayımlamaktan onur duyuyoruz.
Bu kitap, kendi bilgi ve görgülerim dışında, bir lokma ekmek için kötü iş şartları içinde zehir gibi bir hayatı yaşayanlardan derlenmiş malzemeyle meydana gelmiştir. Yayımlanmadan önce, çeşitli ırgat, usta, usta yardımcısını toplayarak bir gece sabah... tümünü göster
Düşünmek istemiyordu. Her zaman böyle, ne ne zaman düşünmek istemese, düşünmek istemediği şey kafasında ısrarla canlanır, rahatsız ederdi. Gene öyle oluyordu. Köy meydanlarından birine pis sulu, suları tekmil yosun tutmuş, kocaman bir kuyu. Topal Duran, ya da yakın adamlarından biri Hüseyini istese gık bile diyemez. Elleri, kolları da bağlı. Bacaklarından tutup kuyuya sarkıtır, çırpındıra çırpındıra boğabilirlerdi!
******
On yıldır ekip biçtiği sahipsiz toprakları ele geçirmenin yolunu bulan toprak ağasını öldürürse, topraklarına el koyabileceği umuduna kapılan Habip, cinayeti işledikten sonra ağanın tüm mülkünün varislerine aktarılacağını öğrenince, çiftliği yakarak kaçar. Kanundan saklanabilmek için bir köye, yedi yıldır tek başına çocuğunu büyütmeye çalışan bir kadının yanına sığınır. İki yalnız ve çaresiz insan arasında büyük bir sevgi doğar. Hacere duyduğu aşk Habipi yumuşatır, duygularını inceltir; şiddete başvurarak, yağma yaparak haksızlığa karşı çıkılamayacağını; savaşmanın başka yollarının da olduğunu anlamasını sağlar. Orhan Kemal son romanı olan Kaçakta, topraksız köylünün çaresizliğini ve yalnızlığını anlatırken bile, sevginin umudu yeşerten iyileştirici gücünü öne çıkarıyor.
******
Düşünmek istemiyordu. Her zaman böyle, ne ne zaman düşünmek istemese, düşünmek istemediği şey kafasında ısrarla canlanır, rahatsız ederdi. Gene öyle oluyordu. Köy meydanlarından birine pis sulu, suları tekmil yosun tutmuş, kocaman bir kuyu. Topal Dur... tümünü göster
Toplumsal çelişkiler roman boyutları içinde belirgindir. Kemalin ustası Muhsin, yer yer konuşmalarıyla olaylara ışık tutmaktadır. Kemale düşün ki insanların hiçbiri isteyerek hırsız, cani, serseri ve rezil olmazı sözleriyle, insanların işledikleri suçlarının nedeninin toplumsal yapının özünden geldiğini vurguluyor. Toplumsal yapının bozukluğu ki, yaşamak uğruna kardeşi kardeşe düşman etmektedir. Muhsin Usta okuyan, sorunları temelde çözümleyici bilinç düzeyine erişmiş bir emekçidir. Sevmenin salt bir kadını sevmek olmadığını, asıl sorunun, bütün kadınları, bütün çocukları, bütün insanları topyekûn sevmek olduğunu kavramıştır. Ve yine sorunların eylem içinde, yaşayarak öğrenildiği vurgulanmaktadır.
Toplumsal çelişkiler roman boyutları içinde belirgindir. Kemalin ustası Muhsin, yer yer konuşmalarıyla olaylara ışık tutmaktadır. Kemale düşün ki insanların hiçbiri isteyerek hırsız, cani, serseri ve rezil olmazı sözleriyle, insanların işledikleri su... tümünü göster
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf'un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.
Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hiyakesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez'in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebe... tümünü göster
Recep TUNCA şu anda kitap okumuyor.