Gılgamışın ölümsüzlük peşinde yaşadığı şiirsel yolculuğun anlatıldığı Gılgamış Destanı, bilinen en eski edebi metin. Kil tabletler üzerine çiviyazısıyla yazılmış/kazınmış bu destan neredeyse yazı kadar eski.Ünlü Asurbilimci Jean Bottéronun, destanın yeni kazılarla gün ışığına çıkartılmış tüm parçalarını ilk kez bir araya getirerek Akkadcadan Fransızcaya aktardığı ve dipnotlarla zenginleştirdiği bu yapıt, Orhan Sudanın usta çevirisiyle Türkçede.Bu kitabın yanı sıra Gılgamış Destanı gençler ve çocuklar için sadeleştirerek yeniden yazıldı. Özgün metin, kısa dizelerden oluşuken daha anlaşılır olması için dizelerin büyük bölümü birleştirildi. Sonuçta gençler için özgür bir metin ortaya çıktı. Bu kitapta birbirinden güzel çizimlerin olduğunu da ekleyelim. TADIMLIKUzun zamandır I. sütunun ikinci yarısından (20. satırdan 45. satıra kadar) yoksun kalan metin, Nippurda bulunan ve 1975te yayımlanmış bir parça sayesinde tamamlanmış oldu. Önceki çevirilerle karşılaştırmayı kolaylaştırmak için o zamanki sayılamayı, sütun başlarında ayraç içinde bırakıyor ve izleme kolaylığı sağlayan sürekli sayılamayı bunlara ekliyorum. [Tanıt]acağım cümle âleme1 Her şeyi görmüşT[üm dünyayı] tanımış (?)He[r şeyin] sırrına ermiş olanıVe her yerde[Gizli kalmış (her şeyi) keş]fedeni (?)![Bil]gelerin (?) bilgesini,Her şeyi [bir bakışta kav]rayanı:Seyreyledi Karanlıkları OAç[ıkladı] tüm Gizleri(hatta) öğretti bizeTufandan önce [olup biteni]!Dönünce çıktığı uzun yolculuktanBitkin, fakat yatış[mış] olarak[Ka]zıdı bir mezar taşının2 üstüneBaşından geçen her şeyi!
Gılgamışın ölümsüzlük peşinde yaşadığı şiirsel yolculuğun anlatıldığı Gılgamış Destanı, bilinen en eski edebi metin. Kil tabletler üzerine çiviyazısıyla yazılmış/kazınmış bu destan neredeyse yazı kadar eski.Ünlü Asurbilimci Jean Bottéronun, destanın ... tümünü göster
Gılgamışın ölümsüzlük peşinde yaşadığı şiirsel yolculuğun anlatıldığı Gılgamış Destanı, bilinen en eski edebi metin. Kil tabletler üzerine çiviyazısıyla yazılmış/kazınmış bu destan neredeyse yazı kadar eski.Ünlü Asurbilimci Jean Bottéronun, destanın yeni kazılarla gün ışığına çıkartılmış tüm parçalarını ilk kez bir araya getirerek Akkadcadan Fransızcaya aktardığı ve dipnotlarla zenginleştirdiği bu yapıt, Orhan Sudanın usta çevirisiyle Türkçede.Bu kitabın yanı sıra Gılgamış Destanı gençler ve çocuklar için sadeleştirerek yeniden yazıldı. Özgün metin, kısa dizelerden oluşuken daha anlaşılır olması için dizelerin büyük bölümü birleştirildi. Sonuçta gençler için özgür bir metin ortaya çıktı. Bu kitapta birbirinden güzel çizimlerin olduğunu da ekleyelim. TADIMLIKUzun zamandır I. sütunun ikinci yarısından (20. satırdan 45. satıra kadar) yoksun kalan metin, Nippurda bulunan ve 1975te yayımlanmış bir parça sayesinde tamamlanmış oldu. Önceki çevirilerle karşılaştırmayı kolaylaştırmak için o zamanki sayılamayı, sütun başlarında ayraç içinde bırakıyor ve izleme kolaylığı sağlayan sürekli sayılamayı bunlara ekliyorum. [Tanıt]acağım cümle âleme1 Her şeyi görmüşT[üm dünyayı] tanımış (?)He[r şeyin] sırrına ermiş olanıVe her yerde[Gizli kalmış (her şeyi) keş]fedeni (?)![Bil]gelerin (?) bilgesini,Her şeyi [bir bakışta kav]rayanı:Seyreyledi Karanlıkları OAç[ıkladı] tüm Gizleri(hatta) öğretti bizeTufandan önce [olup biteni]!Dönünce çıktığı uzun yolculuktanBitkin, fakat yatış[mış] olarak[Ka]zıdı bir mezar taşının2 üstüneBaşından geçen her şeyi!
Gılgamışın ölümsüzlük peşinde yaşadığı şiirsel yolculuğun anlatıldığı Gılgamış Destanı, bilinen en eski edebi metin. Kil tabletler üzerine çiviyazısıyla yazılmış/kazınmış bu destan neredeyse yazı kadar eski.Ünlü Asurbilimci Jean Bottéronun, destanın ... tümünü göster
1892 doğumlu İngiliz tarihçi Carrın birçok dile çevrilerek elden ele dolaşmış ünlü broşürü. Tarihçinin okuruna karşı sorumluluğunu yargıladığı eser. Başta Cambridge Üniversitesi olmak üzere çeşitli eğitim kurumlarında verdiği konferansların derlemesi. Sovyetler Birliği uzmanı Carrın her düzeydeki okuyucu tarafından keyifle okunabilecek yöntembilim denemesi.
1892 doğumlu İngiliz tarihçi Carrın birçok dile çevrilerek elden ele dolaşmış ünlü broşürü. Tarihçinin okuruna karşı sorumluluğunu yargıladığı eser. Başta Cambridge Üniversitesi olmak üzere çeşitli eğitim kurumlarında verdiği konferansların derlemesi... tümünü göster
1892 doğumlu İngiliz tarihçi Carrın birçok dile çevrilerek elden ele dolaşmış ünlü broşürü. Tarihçinin okuruna karşı sorumluluğunu yargıladığı eser. Başta Cambridge Üniversitesi olmak üzere çeşitli eğitim kurumlarında verdiği konferansların derlemesi. Sovyetler Birliği uzmanı Carrın her düzeydeki okuyucu tarafından keyifle okunabilecek yöntembilim denemesi.
1892 doğumlu İngiliz tarihçi Carrın birçok dile çevrilerek elden ele dolaşmış ünlü broşürü. Tarihçinin okuruna karşı sorumluluğunu yargıladığı eser. Başta Cambridge Üniversitesi olmak üzere çeşitli eğitim kurumlarında verdiği konferansların derlemesi... tümünü göster
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şeriat, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal ATATÜRK
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum ... tümünü göster
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! bu imkân ve şeriat, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar, gaflet ve delâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen: Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal ATATÜRK
Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinedir. İstikbalde dahi seni, bu hazineden mahrum ... tümünü göster
RuhAdam şu anda kitap okumuyor.