Hava gitgide ağırlaşıyor. Her adım ve adımda. Omuzlarım, boynum ve sırtım. Ağır. İlerledikçe ağaçlar sıklaştı. Dağ yamacından vadiye eğiliyorum. Hiç rüzgâr yok. Biraz daha ilerlediğimde sise gömülüyor ayaklarım. Sonradan fark ediyorum, ağzına, dişlerinin arasına sıkıştırdığı dev kaya, vadinin yutkunmasına engel oluyor. Rüzgârdan gizlediği vadiyi beyaz duvakla süslüyor.
Genç öykücü Deniz Tarsustan ezber bozan öyküler. Ayrıkotu, hayali bir coğrafyanın insanlarını, yaban hayvanlarını, tek bir canlı gibi hareket eden doğanın gerçeğini anlatıyor öykülerinde. Şiddeti, yoksulluğu, gerçeküstüne sırt çevirmeden ele alıyor. İnsana, insanın içinde yaşadığı çevreden, kendi doğasından sesleniyor; ama gözü olabildiğince farklı şeyler görüyor. Deniz Tarsusun yarattığı öykü atmosferi, coğrafyayı dönüştürme gücü, dil içerisinde kendine açtığı/açacağı alan, dikkate değer.
Hava gitgide ağırlaşıyor. Her adım ve adımda. Omuzlarım, boynum ve sırtım. Ağır. İlerledikçe ağaçlar sıklaştı. Dağ yamacından vadiye eğiliyorum. Hiç rüzgâr yok. Biraz daha ilerlediğimde sise gömülüyor ayaklarım. Sonradan fark ediyorum, ağzına, dişl... tümünü göster
Hava gitgide ağırlaşıyor. Her adım ve adımda. Omuzlarım, boynum ve sırtım. Ağır. İlerledikçe ağaçlar sıklaştı. Dağ yamacından vadiye eğiliyorum. Hiç rüzgâr yok. Biraz daha ilerlediğimde sise gömülüyor ayaklarım. Sonradan fark ediyorum, ağzına, dişlerinin arasına sıkıştırdığı dev kaya, vadinin yutkunmasına engel oluyor. Rüzgârdan gizlediği vadiyi beyaz duvakla süslüyor.
Genç öykücü Deniz Tarsustan ezber bozan öyküler. Ayrıkotu, hayali bir coğrafyanın insanlarını, yaban hayvanlarını, tek bir canlı gibi hareket eden doğanın gerçeğini anlatıyor öykülerinde. Şiddeti, yoksulluğu, gerçeküstüne sırt çevirmeden ele alıyor. İnsana, insanın içinde yaşadığı çevreden, kendi doğasından sesleniyor; ama gözü olabildiğince farklı şeyler görüyor. Deniz Tarsusun yarattığı öykü atmosferi, coğrafyayı dönüştürme gücü, dil içerisinde kendine açtığı/açacağı alan, dikkate değer.
Hava gitgide ağırlaşıyor. Her adım ve adımda. Omuzlarım, boynum ve sırtım. Ağır. İlerledikçe ağaçlar sıklaştı. Dağ yamacından vadiye eğiliyorum. Hiç rüzgâr yok. Biraz daha ilerlediğimde sise gömülüyor ayaklarım. Sonradan fark ediyorum, ağzına, dişl... tümünü göster
Öykü Uçları, Ali Teoman’dan bir son kurşun: Gene tam hedeften vuruyor.
Ali Teoman’ın Yapı Kredi Yayınları’na emanet ettiği dosyalardan biri de Öykü Uçları idi. “Çok çok kısa öyküler”den oluşan kitap yazarın sekizinci ve son öykü kitabı.
Teoman, dosyasını şu sözlerle YKY’ye teslim etmişti: “Öykü Uçları – Çok Çok Kısa Öyküler’i de Kırık Kalpler Terzihanesi kitabından sonraki üçüncü yeni öykü kitabı olarak ele alabilirseniz çok sevinirim. Yeni öykü yönelimim (tabii eğer ömrüm olursa) bu yönde ilerleyebilir. Biraz Samuell Beckett’in ‘foirades’ı gibi...”
Öykü Uçları, Ali Teoman’dan bir son kurşun: Gene tam hedeften vuruyor.
Ali Teoman’ın Yapı Kredi Yayınları’na emanet ettiği dosyalardan biri de Öykü Uçları idi. “Çok çok kısa öyküler”den oluşan kitap yazarın sekizinci ve son öykü kitabı.
Teoman, dos... tümünü göster
Öykü Uçları, Ali Teoman’dan bir son kurşun: Gene tam hedeften vuruyor.
Ali Teoman’ın Yapı Kredi Yayınları’na emanet ettiği dosyalardan biri de Öykü Uçları idi. “Çok çok kısa öyküler”den oluşan kitap yazarın sekizinci ve son öykü kitabı.
Teoman, dosyasını şu sözlerle YKY’ye teslim etmişti: “Öykü Uçları – Çok Çok Kısa Öyküler’i de Kırık Kalpler Terzihanesi kitabından sonraki üçüncü yeni öykü kitabı olarak ele alabilirseniz çok sevinirim. Yeni öykü yönelimim (tabii eğer ömrüm olursa) bu yönde ilerleyebilir. Biraz Samuell Beckett’in ‘foirades’ı gibi...”
Öykü Uçları, Ali Teoman’dan bir son kurşun: Gene tam hedeften vuruyor.
Ali Teoman’ın Yapı Kredi Yayınları’na emanet ettiği dosyalardan biri de Öykü Uçları idi. “Çok çok kısa öyküler”den oluşan kitap yazarın sekizinci ve son öykü kitabı.
Teoman, dos... tümünü göster
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni."
Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak... Portobello’da, George Orwell’ın evinin önündeki kaldırımda oturup Tanpınar okurken zamansız sevgiliyle karşılaşmak... Kuledibi’nde, her şeyini bir Hopper çizimini elde edebilmek için harcamış bir adamla karşılaşmak... Ölüme çeyrek kala, bir balık lokantasında küçük kızının genç kadın haliyle karşılaşmak... Cinayetle kaza arasındaki bulanıklığa sığınırken, bir evcil hayvan dükkânında vicdan azabıyla karşılaşmak... Kara mizahla yoğunlaştırılmış usta anlatımıyla Yekta Kopan, okurunu, kentler, kitaplar, resimler, şarkılar, fotoğraflar ve insanlar arasında gezdiriyor. Çok iyi bildiğimiz ama unutmaya çalıştıklarımızı hatırlatıyor. Bir de Baktım Yoksun, unutulmaz bir karşılaşmalar kitabı.
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni."
Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak... Portobello’da, George Orwell’ın... tümünü göster
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni."
Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak... Portobello’da, George Orwell’ın evinin önündeki kaldırımda oturup Tanpınar okurken zamansız sevgiliyle karşılaşmak... Kuledibi’nde, her şeyini bir Hopper çizimini elde edebilmek için harcamış bir adamla karşılaşmak... Ölüme çeyrek kala, bir balık lokantasında küçük kızının genç kadın haliyle karşılaşmak... Cinayetle kaza arasındaki bulanıklığa sığınırken, bir evcil hayvan dükkânında vicdan azabıyla karşılaşmak... Kara mizahla yoğunlaştırılmış usta anlatımıyla Yekta Kopan, okurunu, kentler, kitaplar, resimler, şarkılar, fotoğraflar ve insanlar arasında gezdiriyor. Çok iyi bildiğimiz ama unutmaya çalıştıklarımızı hatırlatıyor. Bir de Baktım Yoksun, unutulmaz bir karşılaşmalar kitabı.
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni."
Çocukluk düşlerinden yapılmış bir evin gölgeleri içinde babanın hayaletiyle karşılaşmak... Portobello’da, George Orwell’ın... tümünü göster