"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk... tümünü göster
Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.
Türk Edebiyatı'nın kült halini almış eserlerinden biri olan Kürk Mantolu Madonna ile ilgili eğlenceli bir quiz.
bir paradoksun ortasında , emin olduğum bir şey varsa , hiçbir şeyden emin olmadığım.
bir paradoksun ortasında , emin olduğum bir şey varsa , hiçbir şeyden emin olmadığım.
Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konularda hikayeleri var. Çocukluk anıları, tarihi, menkıbe ve toplumsal konulardan oluşan hikayeler. Pembe İncili Kaftan Ömer Seyfettinin tarihi hikayelerinden bir demettir.Yazarın en güzel tarihi hikayelerinin yer aldığı bu kitapta Pembe İncili Kaftandan başka Teselli, Ferman, Vire, Kızıl Elma Neresi?, Teke Tek hikayeleri de yer alıyor. Tarihin şanlı sayfalarında dolaşmaya ne dersiniz?..
************
Ömer Seyfeddin, çağdaş Türk hikâyesinin öncüsü ve edebiyat dilinin sadeleştiricisidir. Oz bakımdan da milli ve manevi değerlerle mektepten memlekete anlayışının en başarılı temsilcisidir. Milliyetçilik duygusuyla vatan sevgisini öne alan ve minnetsiz yaşamayı haysiyet kaygısına bağlı gören bir mizaca sahip...36 yıllık hayatında, edebi hikayenin her alanında eser vermiş, şiir ve fıkradan başka tiyatro ve roman da denemiş olan Ömer Seyfeddin, hikayeleriyle hâlâ çok sevilen, çok okunan yazarlarımızdan biridir fonu zenginliği ve çeşitliliği bakımından önemini koruyan hikâyeleri her seviyeden okuyucuya seslenmektedir. ilgi çekici bir çocukluk ve ilk gençlik dönemiyle Osmanlının son yıllarında askerlik yapan, sosyal çalkantılardan etkilenerek tuhaf hallere düşen insanları anlatan hikâyeleri unutulmaz. Aslına uygun 30 güzel hikâyesi ile Mustafa Miyasoğlunun hazırladığı bir önsöz ve küçük sözlükten meydana gelen Pembe incili Kaftan - Seçme Hikâyeler adlı kitabın Ömer Seyfeddini yeni nesillere daha çok sevdireceğine inanıyoruz.
************
Sultan Bayezid, ata binmekten, silah kullanmaktan hoşlanmadığı için, daha çok sakin bir hayatı tercih ederdi. Vezirleri ise onun huzuru için ellerinden geleni yapmalarına rağmen yine de başarılı olamıyorlardı. Çünkü Şah İsmail, Anadolu topraklarının bir kısmında saltanat kurmuştu. Geçtiği yerleri kan, ateş, zulüm içinde bırakıyordu. Sultan Bayezid bu duruma seyirci kalamadı ve divanı toplattı. Bu zalim şaha bir elçi göndermeye karar verdiler. Ama böyle cesur, mert, kendisine ve temsil ettiği devletine karşı hakaret ve saldırılara göğüs gerecek bir elçi bulunabilir miydi? Aynı kitapta FERMAN, VİRE, HÜRRİYET GECELERİ, KERAMET adlı öyküler de yer almaktadır.
************
Osmanlı sarayı (Yavuz Sultan Selim zamanı) İran Şahına bir elçi gönderecektir. Yalnız bu elçinin o sarayda hakarete uğrama ve öldürülme tehlikesi olduğundan, çok yiğit, çok cesur bir elçi (adam) aranmaktadır. Sadrazama Muhsin Çelebi adında birini haber verirler. Bu adam hakikaten kimseye minnet etmeyen, yiğit birisidir. Elçi olarak giderken devletten bir kuruş dahi almaz, bütün masrafı kendi serveti ile karşılar. Üzerine de o sırada Üsküdara yeni gelmiş olan Pembe İncili Kaftanı alır. İran Şahı, bu adamı ve üzerindeki değerli kaftanı görünce donar kalır, hiç sesini çıkarmaz. Saraydaki bütün oturma eşyaları kaldırıldığı için Muhsin Çelebi kimseye bir şey sormadan, İran Şahının huzurunda, sırtındaki bu kaftanı çıkarır ve üzerine oturur. Padişaha sert sözler söyler... ...
************
İçindekilerPembe İncili KaftanFermanBaşını Vermeyen ŞehitNadanKütükVireKızılema Neresi?
************
Büyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin, daha gölgeliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincabi bahar ışıkları, çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, koyulaşıyordu.
******
Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konu... tümünü göster
Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konularda hikayeleri var. Çocukluk anıları, tarihi, menkıbe ve toplumsal konulardan oluşan hikayeler. Pembe İncili Kaftan Ömer Seyfettinin tarihi hikayelerinden bir demettir.Yazarın en güzel tarihi hikayelerinin yer aldığı bu kitapta Pembe İncili Kaftandan başka Teselli, Ferman, Vire, Kızıl Elma Neresi?, Teke Tek hikayeleri de yer alıyor. Tarihin şanlı sayfalarında dolaşmaya ne dersiniz?..
************
Ömer Seyfeddin, çağdaş Türk hikâyesinin öncüsü ve edebiyat dilinin sadeleştiricisidir. Oz bakımdan da milli ve manevi değerlerle mektepten memlekete anlayışının en başarılı temsilcisidir. Milliyetçilik duygusuyla vatan sevgisini öne alan ve minnetsiz yaşamayı haysiyet kaygısına bağlı gören bir mizaca sahip...36 yıllık hayatında, edebi hikayenin her alanında eser vermiş, şiir ve fıkradan başka tiyatro ve roman da denemiş olan Ömer Seyfeddin, hikayeleriyle hâlâ çok sevilen, çok okunan yazarlarımızdan biridir fonu zenginliği ve çeşitliliği bakımından önemini koruyan hikâyeleri her seviyeden okuyucuya seslenmektedir. ilgi çekici bir çocukluk ve ilk gençlik dönemiyle Osmanlının son yıllarında askerlik yapan, sosyal çalkantılardan etkilenerek tuhaf hallere düşen insanları anlatan hikâyeleri unutulmaz. Aslına uygun 30 güzel hikâyesi ile Mustafa Miyasoğlunun hazırladığı bir önsöz ve küçük sözlükten meydana gelen Pembe incili Kaftan - Seçme Hikâyeler adlı kitabın Ömer Seyfeddini yeni nesillere daha çok sevdireceğine inanıyoruz.
************
Sultan Bayezid, ata binmekten, silah kullanmaktan hoşlanmadığı için, daha çok sakin bir hayatı tercih ederdi. Vezirleri ise onun huzuru için ellerinden geleni yapmalarına rağmen yine de başarılı olamıyorlardı. Çünkü Şah İsmail, Anadolu topraklarının bir kısmında saltanat kurmuştu. Geçtiği yerleri kan, ateş, zulüm içinde bırakıyordu. Sultan Bayezid bu duruma seyirci kalamadı ve divanı toplattı. Bu zalim şaha bir elçi göndermeye karar verdiler. Ama böyle cesur, mert, kendisine ve temsil ettiği devletine karşı hakaret ve saldırılara göğüs gerecek bir elçi bulunabilir miydi? Aynı kitapta FERMAN, VİRE, HÜRRİYET GECELERİ, KERAMET adlı öyküler de yer almaktadır.
************
Osmanlı sarayı (Yavuz Sultan Selim zamanı) İran Şahına bir elçi gönderecektir. Yalnız bu elçinin o sarayda hakarete uğrama ve öldürülme tehlikesi olduğundan, çok yiğit, çok cesur bir elçi (adam) aranmaktadır. Sadrazama Muhsin Çelebi adında birini haber verirler. Bu adam hakikaten kimseye minnet etmeyen, yiğit birisidir. Elçi olarak giderken devletten bir kuruş dahi almaz, bütün masrafı kendi serveti ile karşılar. Üzerine de o sırada Üsküdara yeni gelmiş olan Pembe İncili Kaftanı alır. İran Şahı, bu adamı ve üzerindeki değerli kaftanı görünce donar kalır, hiç sesini çıkarmaz. Saraydaki bütün oturma eşyaları kaldırıldığı için Muhsin Çelebi kimseye bir şey sormadan, İran Şahının huzurunda, sırtındaki bu kaftanı çıkarır ve üzerine oturur. Padişaha sert sözler söyler... ...
************
İçindekilerPembe İncili KaftanFermanBaşını Vermeyen ŞehitNadanKütükVireKızılema Neresi?
************
Büyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin, daha gölgeliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincabi bahar ışıkları, çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, koyulaşıyordu.
******
Ömer Seyfettin, küçük hikayeyi bizlere sevdiren yazar. Duru bir Türkçe ile yazdığı hikayeleri onca yıl geçmesine rağmen hala çok okunuyor. Ülkemizde en çok baskı yapan ve okunan kitapların başında Ömer Seyfettin in eserleri gelir.Yazarın çeşitli konu... tümünü göster