Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan Claps’in suçluların davranış profilini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır. Ancak bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit değildir. Karşısında acımasız, kararlı, unutulmak istemeyen ve şehrin korkulu rüyası olmayı amaçlayan bir seri katil vardır. Çözüm hep avuç içinde gibidir ama bir türlü
ulaşılamamaktadır, aşılan her bir basamak katilin ininin derinliklerine dalmaktan başka bir işe yaramaz.
Polisle satranç oynayan bir seri katil... “Mario Mazzanti ilk kitabını en lezzetli malzemeleri karıştırarak hazırlamış: Satranç,
edebiyat, sinema, opera ve asıl mesleği olan cerrahlık.”
Paperblog
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ve gerçeğin insanın en karanlık hırslarında gizlendiği nefeslerinizi kesecek bir gerilim
romanı.
La Feltrinelli
Suç psikiyatristi olarak polise destek vermekte olan Claps’in suçluların davranış profilini inceleyerek olası şüphelileri tespit etmek gibi çetin bir görevi vardır. Ancak bu sefer ortadaki cinayet hiç de basit değildir. Karşısında acımasız, kararlı, ... tümünü göster
On dokuzuncu yüzyıl İngilteresinin tahtında Kraliçe Victoria vardır.Victoria Dönemi olarak adlandırılan bu dönem İngilteresi, orta sınıfın yükselişini, gösterişli bir yaşamı simgeler. Victoria Döneminin en ünlü kadın romancısı sayılan Emily Brontë (1818-1848), öldüğünde henüz otuz yaşındaydı, ama ardında dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini: Rüzgârlı Bayırı bırakmıştı. Bu roman Victoria Döneminin tam bir belgeseli de sayılabilir. Kimine göre dünyanın en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tadlar veren bir roman, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği bu romanındaki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Emily Brontënin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdıkları da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öc alma tutkusu gibi güçlü duygularla dolu bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Dünya edebiyatının bu ölümsüz klasiğini Naciye Akseki Öncülün güzel çevirisiyle sunuyoruz.
On dokuzuncu yüzyıl İngilteresinin tahtında Kraliçe Victoria vardır.Victoria Dönemi olarak adlandırılan bu dönem İngilteresi, orta sınıfın yükselişini, gösterişli bir yaşamı simgeler. Victoria Döneminin en ünlü kadın romancısı sayılan Emily Brontë (... tümünü göster
On dokuzuncu yüzyıl İngilteresinin tahtında Kraliçe Victoria vardır.Victoria Dönemi olarak adlandırılan bu dönem İngilteresi, orta sınıfın yükselişini, gösterişli bir yaşamı simgeler. Victoria Döneminin en ünlü kadın romancısı sayılan Emily Brontë (1818-1848), öldüğünde henüz otuz yaşındaydı, ama ardında dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini: Rüzgârlı Bayırı bırakmıştı. Bu roman Victoria Döneminin tam bir belgeseli de sayılabilir. Kimine göre dünyanın en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tadlar veren bir roman, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği bu romanındaki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Emily Brontënin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdıkları da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öc alma tutkusu gibi güçlü duygularla dolu bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Dünya edebiyatının bu ölümsüz klasiğini Naciye Akseki Öncülün güzel çevirisiyle sunuyoruz.
On dokuzuncu yüzyıl İngilteresinin tahtında Kraliçe Victoria vardır.Victoria Dönemi olarak adlandırılan bu dönem İngilteresi, orta sınıfın yükselişini, gösterişli bir yaşamı simgeler. Victoria Döneminin en ünlü kadın romancısı sayılan Emily Brontë (... tümünü göster
On dokuzuncu yüzyıl İngilteresinin tahtında Kraliçe Victoria vardır.Victoria Dönemi olarak adlandırılan bu dönem İngilteresi, orta sınıfın yükselişini, gösterişli bir yaşamı simgeler. Victoria Döneminin en ünlü kadın romancısı sayılan Emily Brontë (1818-1848), öldüğünde henüz otuz yaşındaydı, ama ardında dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini: Rüzgârlı Bayırı bırakmıştı. Bu roman Victoria Döneminin tam bir belgeseli de sayılabilir. Kimine göre dünyanın en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tadlar veren bir roman, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği bu romanındaki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Emily Brontënin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdıkları da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öc alma tutkusu gibi güçlü duygularla dolu bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Dünya edebiyatının bu ölümsüz klasiğini Naciye Akseki Öncülün güzel çevirisiyle sunuyoruz.
On dokuzuncu yüzyıl İngilteresinin tahtında Kraliçe Victoria vardır.Victoria Dönemi olarak adlandırılan bu dönem İngilteresi, orta sınıfın yükselişini, gösterişli bir yaşamı simgeler. Victoria Döneminin en ünlü kadın romancısı sayılan Emily Brontë (... tümünü göster
Vikitap'a üye blogger'ların (blogger, blogcu, wordpress, tumblr vd. gibi blog yazarlarının) bir araya gelip birbirlerine destek olmalarını ve tüm bloggerların kendi bloglarını tanıtmasını sağlamayı amaçlamaktadır grup. Benim desteğe ihtiyacım yok, kendi ayaklarım üzerinde de dururum diyorsanız eğer; en azından diğerlerinin sizi tanıması için bir fırsat verin.
Vikitap'a üye blogger'ların (blogger, blogcu, wordpress, tumblr vd. gibi blog yazarlarının) bir araya gelip birbirlerine destek olmalarını ve tüm bloggerların kendi bloglarını tanıtmasını sağlamayı amaçlamaktadır grup. Benim desteğe ihtiyacım yok, ke... tümünü göster
Sinan Can Salman şu anda kitap okumuyor.