Kurt Vonnegut'un İkinci Dünya Savaşı deneyimlerinin benzersiz bir dökümü Mezbaha No. 5. Dresden bombardımanını yaşayan ünlü yazar, savaşın anlamsızlığını birçok yazınsal türün iç içe geçtiği bu kıyametsi anlatıda öykülüyor. Kitabın başkişisi Billy Pilgrim'in boşlukta süzülen yaşamı, savaşın anlamsızlığının ve ölçüsüzlüğünün metaforik bir anlatımı. Billy'nin zamanda yolculuğuyla katmanlar arasındaki geçişleri iyiden iyiye belirsiz kılan Vonnegut, insan eliyle yaratılmış bu benzersiz felaketi insan uygarlığının tüm kazanımlarıyla boy ölçüştürdüğü alegorik bir karşı söylence yaratıyor. Vonnegut'un aşağı yukarı tüm yapıtlarında kurmaca bir kişinin benliği altına gizlediği kendi varlığı Mezbaha No. 5'te de o gizemli kişilik göçünün tüm parıltısını yayıyor.
Kurt Vonnegut'un İkinci Dünya Savaşı deneyimlerinin benzersiz bir dökümü Mezbaha No. 5. Dresden bombardımanını yaşayan ünlü yazar, savaşın anlamsızlığını birçok yazınsal türün iç içe geçtiği bu kıyametsi anlatıda öykülüyor. Kitabın başkişisi Bil... tümünü göster
Kurt Vonnegut'un İkinci Dünya Savaşı deneyimlerinin benzersiz bir dökümü Mezbaha No. 5. Dresden bombardımanını yaşayan ünlü yazar, savaşın anlamsızlığını birçok yazınsal türün iç içe geçtiği bu kıyametsi anlatıda öykülüyor. Kitabın başkişisi Billy Pilgrim'in boşlukta süzülen yaşamı, savaşın anlamsızlığının ve ölçüsüzlüğünün metaforik bir anlatımı. Billy'nin zamanda yolculuğuyla katmanlar arasındaki geçişleri iyiden iyiye belirsiz kılan Vonnegut, insan eliyle yaratılmış bu benzersiz felaketi insan uygarlığının tüm kazanımlarıyla boy ölçüştürdüğü alegorik bir karşı söylence yaratıyor. Vonnegut'un aşağı yukarı tüm yapıtlarında kurmaca bir kişinin benliği altına gizlediği kendi varlığı Mezbaha No. 5'te de o gizemli kişilik göçünün tüm parıltısını yayıyor.
Kurt Vonnegut'un İkinci Dünya Savaşı deneyimlerinin benzersiz bir dökümü Mezbaha No. 5. Dresden bombardımanını yaşayan ünlü yazar, savaşın anlamsızlığını birçok yazınsal türün iç içe geçtiği bu kıyametsi anlatıda öykülüyor. Kitabın başkişisi Bil... tümünü göster
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanların yönetimini devirip eşitlikçi bir toplum kurmasının öyküsü anlatılıyordu. Ama zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri olan domuzlar, devrimi yolundan saptırarak insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuruyorlardı. Bir siyasal yergi başyapıtı sayılan “Hayvan Çiftliği”ni 1949'da “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” adlı roman izledi. Orwell'in bu son kitabı, her şeyin tümüyle devletin denetiminde olduğu belleksiz ve muhalefetsiz bir toplum tehlikesine karşı yürekten bir uyarı niteliğindeydi. Dünyanın sürekli birbiriyle savaşan üç totaliter polis devletinin egemenliği altında olduğu düşsel bir gelecekte geçen roman, hem o dönemde hem de sonraki yıllarda çok sayıda okuru derinden etkiledi.
Yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan George Orwell, 47 yıllık yaşamına iki başyapıt sığdırdı. “Hayvan Çiftliği” ve “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört”. 1945 yılında yayınlanan “Hayvan Çiftliği”nde, bir grup hayvanın kendilerini sömüren insanla... tümünü göster