Grange yine harika bir eser ortaya çıkarmış ama belki benim ruh halimden mi bilemiyorum bu sefer beni pek sarmadı elimde süründü sanki bir Siyah kAn kadar heyecanlı etkileyici gelmedi bana ama çok şaşırtıcıydı tabiiki olay örgüsü daha sakin geldi gibi, yine de bir Grange hayranıysanız içinizde kalmasın okuyun derim...
Grange yine harika bir eser ortaya çıkarmış ama belki benim ruh halimden mi bilemiyorum bu sefer beni pek sarmadı elimde süründü sanki bir Siyah kAn kadar heyecanlı etkileyici gelmedi bana ama çok şaşırtıcıydı tabiiki olay örgüsü daha sakin geldi gib... tümünü göster
Yine harikaydı derecelendirmem gerekirse kaikenden iyi siyah kandan kötüydü.Benim için hala en iyi kitabı siyah kan..
Yine harikaydı derecelendirmem gerekirse kaikenden iyi siyah kandan kötüydü.Benim için hala en iyi kitabı siyah kan..
İngiliz yazar, popüler edebiyatın en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot tipinin yaratıcısıdır. Mary Westmacott takma adıyla aşk romanları da yazmıştır. Ancak asıl ününü, yazdığı 80 dedektif romanına ve West End tiyatrolarında başarıyla sahnelenen oyunlarına borçludur.
Babası Frederick Alvah Millet, Agatha henüz küçük yaştayken öldü. Annesi tarafından evde eğitilen küçük kız, yalnız bir çocukluk geçirdi. Küçük yaşta öyküler yazmaya başladı. 16 yaşında, şan öğrenimi görmek üzere Paris'e yollandıysa da kısa sürede bundan vazgeçti. Ciddi anlamda ilk edebi denemeleri, duygusal konuları ele alan öyküler oldu. 1914'te Arvhibald Christie adlı bir doktorla evlendi ve yeniden Fransa'ya gitti. Oradayken vakit geçirmek üzere okuduğu dedektif öykülerinin daha iyilerini yazabileceğini düşünerek ilk polis romanı olan The Mysterous Affair at Styles'ı (Styles'daki Esrarengiz Olay) yazdı. Kitap çeşitli yayınevinlerince geri çevrildikten sonra 1920'de Bodley Head Yayınevi tarafından kabul edildi. Styles, Agatha Christie'nin ilk Hercule Poirot romanıdır.
Agatha Christie 1926'da 11 gün boyunca kaybolur. Bütün aramalara rağmen bulunamaz. Arabası bir göl kenarında bulunur; ağaçlara çarpmış, bavulları dağılmış bir şekilde.… Amaç, bellidir; 'Agatha Christie göle düştü' süsü vermektir. Sonra birden ortaya çıkar Agatha Christie. Ama hiçbir açıklama yapmaz. Kimlerine göre Agatha Christie geçici hafıza kaybına uğradı. Kimilerine göre, Agatha Christie kocasının sevgilisini öldürmek planları yapmak için bilmediği bir yere gitti. Sır, hâlâ meçhul.
Hercule Poirot, zekası, espri yeteneği, keskin gözlemciliği ve Avrupalı inceliği ile seçkinleşen Belçikalı bir dedektiftir. Cinayetleri 'küçük gri hücreler' dediği beynini kullanarak çözmesi ve bu arada da İngiliz yüksek sınıfının özel yaşamının saklı yönlerini ortaya dökmesi ile tanınır. Agatha Christie'nin arka arkaya yazmaya başladığı polis romanları Poirot tipine uluslararası ün kazandırdı. Yazar ayrıca Miss Marple adının verdiği bir tip daha yarattı. Sevimli bir yaşlı kız olan amatör dedektif Miss Marple da çok tutuldu. 1928'de ilk kocasından boşanıp Max Mallowan'le evlendikten sonra birçok ülke gezip görme fırsatı bulan Christie'nin romanları 1930'larda çoğunlukla uluslararası mekânlarda geçmeye başladı.
Hayranlarınca her kitabı beğenilmekle birlikte, Agatha Christie'nin edebi kaygılarla yazdığı bazı romanlar eleştirmenlerin de dikkatini çekti. On Küçük Zenci ise polis romanının klasikleri arasındadır. Agatha Christie, İngiliz töre romanı geleneğinde yazdığı polis romanları ile dünya edebiyatında kendine özgü bir yerin sahibi olmuştur.
Christie 1971 yılında, İngiltere'nin en yüksek onur ünvanı olan Britanya İmparatorluğu Kadın Komutanı ünvanını almıştır.
İngiliz yazar, popüler edebiyatın en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot tipinin yaratıcısıdır. Mary Westmacott takma adıyla aşk romanları da yazmıştır. Ancak asıl ününü, yazdığı 80 dedektif romanına ve West End tiyatrolarında başarıy... tümünü göster
Tess Gerritsen, ABD’nin San Diego kentinde doğdu. Stanford Üniversitesi'nde antropoloji konusunda lisans yaptı, Kaliforniya Üniversitesi’nden de tıp diploması aldı. Stajını Hawaii’de tamamladıktan sonra, doğum iznine ayrıldığı sırada ilk romanı "Geceyarısından Sonra Gelen Telefon"u yazdı. Romantik gerilim olarak tanımlanan bu kitabı aynı türde sekiz roman daha izledi. "New York Times"ın en çok satan kitap olarak tanıttığı "Hasat" ile tıbbî gerilim romanları yazmaya başladı. Ondan sonra yazdığı her tıbbî gerilim romanı da çok satanlar listesinin müdavimleri arasında yerini aldı. "Life Support", "Bloodstream", "Gravity", "Çırak" ve "Cerrah" bunlar arasında yer almaktadır.
Tess Gerritsen, ABD’nin San Diego kentinde doğdu. Stanford Üniversitesi'nde antropoloji konusunda lisans yaptı, Kaliforniya Üniversitesi’nden de tıp diploması aldı. Stajını Hawaii’de tamamladıktan sonra, doğum iznine ayrıldığı sırada ilk romanı "Gece... tümünü göster
Harlan Coben (d. 4 Ocak 1962) ABD'li gizem ve korku romanı yazarıdır. Romanları genellikle çözülmemiş olaylarla başlamaktadır. (Cinayetler, esrarengiz kazalar vb.) Değişik serilerdeki karakterler birarada olarak bazı romanlarında görülebilmektedir.
Harlan Coben (d. 4 Ocak 1962) ABD'li gizem ve korku romanı yazarıdır. Romanları genellikle çözülmemiş olaylarla başlamaktadır. (Cinayetler, esrarengiz kazalar vb.) Değişik serilerdeki karakterler birarada olarak bazı romanlarında görülebilmektedir.
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, yeni arayışlar içindeyken rahat bir yaşamın yaratıcılığına köstek vurduğunu, daha gerçekçi yazabilmesi için lüks hayatını terk etmesi gerektiğini düşünür. Bir sabah, karısını ve kızını bırakıp gider. Önceleri bir otelde kalır ve sefih bir hayatın içine dalarak bir randevuevine gidip gelmeye başlar. Bir süre sonra, bu randevuevinde yaşamaya başlar.
Bir gece, randevuevinde çalışan kızlardan biri öldürülmüş halde bulunur. Polisi bir fahişenin öldürülmesine pek aldırmaz ve olayın peşini bırakır. Guy, randevuevinde çalışan genç ve güzel Faustine ve Müfettis Perotti’le birlikte olayı araştırmaya başlar. Ekibin araştırmaları, aynı şekilde öldürülen başka fahişeler olduğunu da gösterir. Bütün cinayetlerin fuar alanında işlendiği, fuarın imajı bozulmasın diye cinayetlerin örtbas edildiği anlaşılır. Cinayetlerin işleniş biçimleri ise, Şeytan’a tapan bir grubun varlığını akıllara getirmektedir.
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, ye... tümünü göster
TheTurk şu anda kitap okumuyor.