Stephen King, Kara Kule serisini tamamlıyor. Son kitabın adı Kule olan seri, yedinci kitap ile bitiyor. Stephen King, Kara Kulenin açılış cümlesini 1970 yılında yazmıştı. İlk romanı Gözden sonra King tüm dünyada en çok satan kitaplar listesine giren 40 roman daha yayımladı. Romanlarının büyük bir bölümü Türkçeye çevrilen ve Kara Kule Serisinin tamamı Altın Kitaplar tarafından yayımlanan yazar, bu kez, Kule Kara Kule 7 ile okurla buluşuyor. Kara Kule yolculuğuTüm güzel şeylerin bir sonu vardır. Ne devamlı okuyucular, ne de Stephen King bir öyküyü ebediyen devam ettiremez. Romanın kahramanlarından Roland Deschainin durup dinlenmeden Kara Kuleyi araması, öykünün başından beri onu izleyen okuyucuların sabrını taşırdığını düşünüyor yazar ve serinin son kitabında -biraz da okuru düşünerek- Rolandın ve arkadaşlarının macerasına devam ediyor; herkes bir yana dağıldığı halde Rolandın ka-teti henüz bir bütün halindedir. Susannah-Mia (1999 yazında) Dixie Pigden Llunderclapın Fedic doğum odasına aslında burası bir dehşetler odasıdır- taşınır; Jake ve Peder Callahan yanlarında Oy ile birlikte ellerinde silahlarla Lerington Caddesi ile Altmış Üçüncü Sokakın köşedeki restoranına dalarlar. Düşmanlarının sayısını ve ne denli tehlikeli olduklarını bilmemektedirler. Roland ve Eddie 1977de Mainede John Cullum ile gaipten gelenlerin mıntıkası olan Lutleback Yolu aramaktadırlar. Ümitsizce diğerlerinin yanına özellikle Susannahın yanına ulaşmak istemektedirler. Ama sonunda yalnızca geçiş yapmak istedikleri dünyanın önemli olduğunu fark ederler.Kara Kule SerisiSilahşör Kara Kule 1Üçün Çekilişi Kara Kule 2Çorak Topraklar Kara Kule 3Büyücü ve Cam Küre Kara Kule 4Callanın Kurtları Kara Kule 5Susannahın Şarkısı Kara Kule 6Kule Kara Kule 7
Stephen King, Kara Kule serisini tamamlıyor. Son kitabın adı Kule olan seri, yedinci kitap ile bitiyor. Stephen King, Kara Kulenin açılış cümlesini 1970 yılında yazmıştı. İlk romanı Gözden sonra King tüm dünyada en çok satan kitaplar listesine giren... tümünü göster
Stephen King, Kara Kule serisini tamamlıyor. Son kitabın adı Kule olan seri, yedinci kitap ile bitiyor. Stephen King, Kara Kulenin açılış cümlesini 1970 yılında yazmıştı. İlk romanı Gözden sonra King tüm dünyada en çok satan kitaplar listesine giren 40 roman daha yayımladı. Romanlarının büyük bir bölümü Türkçeye çevrilen ve Kara Kule Serisinin tamamı Altın Kitaplar tarafından yayımlanan yazar, bu kez, Kule Kara Kule 7 ile okurla buluşuyor. Kara Kule yolculuğuTüm güzel şeylerin bir sonu vardır. Ne devamlı okuyucular, ne de Stephen King bir öyküyü ebediyen devam ettiremez. Romanın kahramanlarından Roland Deschainin durup dinlenmeden Kara Kuleyi araması, öykünün başından beri onu izleyen okuyucuların sabrını taşırdığını düşünüyor yazar ve serinin son kitabında -biraz da okuru düşünerek- Rolandın ve arkadaşlarının macerasına devam ediyor; herkes bir yana dağıldığı halde Rolandın ka-teti henüz bir bütün halindedir. Susannah-Mia (1999 yazında) Dixie Pigden Llunderclapın Fedic doğum odasına aslında burası bir dehşetler odasıdır- taşınır; Jake ve Peder Callahan yanlarında Oy ile birlikte ellerinde silahlarla Lerington Caddesi ile Altmış Üçüncü Sokakın köşedeki restoranına dalarlar. Düşmanlarının sayısını ve ne denli tehlikeli olduklarını bilmemektedirler. Roland ve Eddie 1977de Mainede John Cullum ile gaipten gelenlerin mıntıkası olan Lutleback Yolu aramaktadırlar. Ümitsizce diğerlerinin yanına özellikle Susannahın yanına ulaşmak istemektedirler. Ama sonunda yalnızca geçiş yapmak istedikleri dünyanın önemli olduğunu fark ederler.Kara Kule SerisiSilahşör Kara Kule 1Üçün Çekilişi Kara Kule 2Çorak Topraklar Kara Kule 3Büyücü ve Cam Küre Kara Kule 4Callanın Kurtları Kara Kule 5Susannahın Şarkısı Kara Kule 6Kule Kara Kule 7
Stephen King, Kara Kule serisini tamamlıyor. Son kitabın adı Kule olan seri, yedinci kitap ile bitiyor. Stephen King, Kara Kulenin açılış cümlesini 1970 yılında yazmıştı. İlk romanı Gözden sonra King tüm dünyada en çok satan kitaplar listesine giren... tümünü göster
Yıllarca, odamın ortasında masif, meşe antika bir çalışma masasına sahip olmayı düşledim. 1981de hayalimdeki masaya kavuştum ve onu evimin arka tarafındaki geniş, aydınlık çalışma odamın ortasına yerleştirdim. Ve tam altı yıl o masanın ardında hiçbir şey yapmadan sarhoş ya da kafam dumanlı oturdum...Alkol ve uyuşturucudan kurtulduktan sonra aklımı başıma topladım ve o çirkinlik abidesini oturma odasına taşıtıp başımdan def ettim... Doksanlı yılların başlarında kendi yollarına gitmeden önce, çocuklarımla birlikte basketbol maçı ya da film izlerken o masanın üzerinde pizza yedik... Sonradan o dinozorun yarı büyüklüğünde el yapımı çok güzel bir masa aldım. Ve onu çalışma odamın en dip köşesine bir şemsiyenin altına yerleştirdim. Şimdi elli altı yaşında gözleri bozuk, bacağı sakat ve aklı başında bir adam olarak masanın başında şemsiyenin altında oturuyorum. Bildiğim işi yapıyorum. Çünkü bu işin nasıl yapılacağını biliyorum. Size başımdan geçenleri anlattım... Şimdi de elimden geldiğince yaptığım işi anlatacağım...İşe şöyle başlayın: Masanızı odanızın en dipteki köşesine yerleştirin ve her yazı yazmaya oturduğunuzda, masanın neden odanın ortasında durmadığını kendinize hatırlatın. Yaşam, sanatı destekleme sistemi değildir. Bunun tam aksidir...
Yıllarca, odamın ortasında masif, meşe antika bir çalışma masasına sahip olmayı düşledim. 1981de hayalimdeki masaya kavuştum ve onu evimin arka tarafındaki geniş, aydınlık çalışma odamın ortasına yerleştirdim. Ve tam altı yıl o masanın ardında hiçbir... tümünü göster
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş olduğum sonucu da çıkar: Düşünen bir adamı düşünüyorum. Düşündüğümü bildiğim için, düşlediğim bu adamın da varolduğunu biliyorum. Böylece o da benim kadar gerçek oluyor. Bundan sonrası çok daha hüzünlü bir sonuca varıyor. Düşündüğünü düşündüğüm bu adamın beni düşlediğini düşlüyorum. Öyleyse gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum. Kapı kırıldığında Uzun İhsan Efendi kitabı kapadı. Az sonra başına geleceklere aldırmadan kafasında şunları geçirdi:Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah! Evet, dünya bir masaldır.
Yeniçeriler kapıyı zorlarken Uzun İhsan Efendi hâlâ malûm konuyu düşünüyor, fakat işin içinden bir türlü çıkamıyordu... Rendekâr doğru mu söylüyor? Düşünüyorum, öyleyse varım. Oldukça makûl. Fakat bundan tam tersi bir sonuç, varolmadığım, bir düş old... tümünü göster
Hayao Miyazaki’nin Oscar adayı olan animasyon filmi Yürüyen Şato’nun asıl hikâyesi…
Diana Wynne Jones’un usta kaleminden çıkan eğlenceli, macera ve sürprizlerle dolu olağanüstü bir roman…
Sophie Hatter üç kız kardeşin en büyüğü olmak gibi kara bir talihe sahiptir, öyle ki kısmetini aramak için evinden bile ayrılamamaktadır. Ancak farkında olmadan Çöl Cadısı’nın hiddetini üstüne çektiğinde, korkunç bir büyünün etkisi altında kalır: O artık yaşlı bir hanımdır. Bu berbat durumdan kurtulmasının tek yolu, tepelerde durmadan hareket eden bir şatodan, Büyücü Howl’un şatosundan geçmektedir. Sophie büyünün bozulmasını sağlamak için, kalpsiz Howl’la başa çıkmaya, bir ateş ciniyle pazarlık yapmaya ve Çöl Cadısı’yla karşı karşıya gelmeye mecburdur. Bu macera sırasında Howl’un –ve kendisinin– bilinmeyen ve olağanüstü yanlarını keşfedecektir.
“Mizah, büyü ve aşkın muhteşem bir karışımı.” Publishers Weekly
“Diana Wynne Jones son kırk yılın en iyi çocuk kitabı yazarı…” Neil Gaiman
Hayao Miyazaki’nin Oscar adayı olan animasyon filmi Yürüyen Şato’nun asıl hikâyesi…
Diana Wynne Jones’un usta kaleminden çıkan eğlenceli, macera ve sürprizlerle dolu olağanüstü bir roman…
Sophie Hatter üç kız kardeşin en büyüğü olmak gibi kara ... tümünü göster
Hayao Miyazaki’nin Oscar adayı olan animasyon filmi Yürüyen Şato’nun asıl hikâyesi…
Diana Wynne Jones’un usta kaleminden çıkan eğlenceli, macera ve sürprizlerle dolu olağanüstü bir roman…
Sophie Hatter üç kız kardeşin en büyüğü olmak gibi kara bir talihe sahiptir, öyle ki kısmetini aramak için evinden bile ayrılamamaktadır. Ancak farkında olmadan Çöl Cadısı’nın hiddetini üstüne çektiğinde, korkunç bir büyünün etkisi altında kalır: O artık yaşlı bir hanımdır. Bu berbat durumdan kurtulmasının tek yolu, tepelerde durmadan hareket eden bir şatodan, Büyücü Howl’un şatosundan geçmektedir. Sophie büyünün bozulmasını sağlamak için, kalpsiz Howl’la başa çıkmaya, bir ateş ciniyle pazarlık yapmaya ve Çöl Cadısı’yla karşı karşıya gelmeye mecburdur. Bu macera sırasında Howl’un –ve kendisinin– bilinmeyen ve olağanüstü yanlarını keşfedecektir.
“Mizah, büyü ve aşkın muhteşem bir karışımı.” Publishers Weekly
“Diana Wynne Jones son kırk yılın en iyi çocuk kitabı yazarı…” Neil Gaiman
Hayao Miyazaki’nin Oscar adayı olan animasyon filmi Yürüyen Şato’nun asıl hikâyesi…
Diana Wynne Jones’un usta kaleminden çıkan eğlenceli, macera ve sürprizlerle dolu olağanüstü bir roman…
Sophie Hatter üç kız kardeşin en büyüğü olmak gibi kara ... tümünü göster