Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler içiçe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hakim olan Mümtazla Nuranın aşklarıdır. İstanbul bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. ... tümünü göster
Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. Eserde hastalık, ölüm, tabiat, kozmik unsurlar, medeniyet, sosyal meseleler, çeşitli ruh halleri ve estetik fikirler içiçe verilir. Ancak bütün bunların üzerinde romana hakim olan Mümtazla Nuranın aşklarıdır. İstanbul bu aşkın yaşandığı çevre olmaktan çıkarak, âdeta bir roman kahramanı gibi ele alınır.
Tanpınarın bu çok tanınmış romanı bir dünya görüşüne, bir hayat nizamına kavuşamamış Cumhuriyet aydınlarının huzursuzluklarını dile getirmektedir. Huzurun kahramanlarından Mümtaz roman boyunca kendisini huzura kavuşturacak bir iç nizamı aramaktadır. ... tümünü göster
Çok satan 'bozkırın sırrı-türk peygamber' ve 'aşkın şehidi' romanlarının yazarından!...
İrfâni bir anlatımla yine tarih, insan ve edebiyat içe içe...
Kerbelâ Serisinin ilk romanı AŞKIN ŞEHIDİ'nde yüz binlerce okur Hz.Hüseyin ile buluşmuştu.
AŞKIN ELÇISI'ndeyse Seyyide Zeyneb ve şehitlerin ardınca kalan diğer aşka şahit canların çağrısı var.
"Bu roman her biri Hz.Fatıma Yürekli Peygamber Ciğerparelerine ve onların kanla, gözyaşlarıyla yazdıkları Kerbelâ Destanına bir selâmdır. Gök kubbede baki kalacak olan elbette onların sedasıdır." Ahmet Turgut
"Ey güzel!.. En Güzelden neşet bulan güzel!
Gel! Gel ki; Yakub'un gözyaşı dinsin!
Ey güzelliğine bin Yusuf'un kurban olduğu Habib'in Canı!
Gel!.. Gel ki; Yusuf nasıl sevilirmiş, öğrensin Züleyha!.."
"Gel!.." muştuşu erişmişti cana. Gayrı sevenin 'Ben'i de, sevdiğinin 'Sen'i de yok hükmündeydi. Ben ve Sen ile beliren ikilik aradan çekildikçe "Hû" kelâmı kâinata ritim vermekteydi. Vuslat gecesinde aslına râci olana da "O" diyorlardı ya; selâma durmuştu yıldızlar, ay ve güneş...
"O geliyor, O!..
Ceddinin Reyhanı, Zehra Gülü,
Toprağı Haydar'dan olan geliyor.
Açılsın yedi kat semâ!..
Müctebanın İncisi, Hüseyin'in Mercanı
Rabbine Kurban, ahdine sadık âşık geliyor!.."
Çok satan 'bozkırın sırrı-türk peygamber' ve 'aşkın şehidi' romanlarının yazarından!...
İrfâni bir anlatımla yine tarih, insan ve edebiyat içe içe...
Kerbelâ Serisinin ilk romanı AŞKIN ŞEHIDİ'nde yüz binlerce okur Hz.Hüse... tümünü göster
Çok satan 'bozkırın sırrı-türk peygamber' ve 'aşkın şehidi' romanlarının yazarından!...
İrfâni bir anlatımla yine tarih, insan ve edebiyat içe içe...
Kerbelâ Serisinin ilk romanı AŞKIN ŞEHIDİ'nde yüz binlerce okur Hz.Hüseyin ile buluşmuştu.
AŞKIN ELÇISI'ndeyse Seyyide Zeyneb ve şehitlerin ardınca kalan diğer aşka şahit canların çağrısı var.
"Bu roman her biri Hz.Fatıma Yürekli Peygamber Ciğerparelerine ve onların kanla, gözyaşlarıyla yazdıkları Kerbelâ Destanına bir selâmdır. Gök kubbede baki kalacak olan elbette onların sedasıdır." Ahmet Turgut
"Ey güzel!.. En Güzelden neşet bulan güzel!
Gel! Gel ki; Yakub'un gözyaşı dinsin!
Ey güzelliğine bin Yusuf'un kurban olduğu Habib'in Canı!
Gel!.. Gel ki; Yusuf nasıl sevilirmiş, öğrensin Züleyha!.."
"Gel!.." muştuşu erişmişti cana. Gayrı sevenin 'Ben'i de, sevdiğinin 'Sen'i de yok hükmündeydi. Ben ve Sen ile beliren ikilik aradan çekildikçe "Hû" kelâmı kâinata ritim vermekteydi. Vuslat gecesinde aslına râci olana da "O" diyorlardı ya; selâma durmuştu yıldızlar, ay ve güneş...
"O geliyor, O!..
Ceddinin Reyhanı, Zehra Gülü,
Toprağı Haydar'dan olan geliyor.
Açılsın yedi kat semâ!..
Müctebanın İncisi, Hüseyin'in Mercanı
Rabbine Kurban, ahdine sadık âşık geliyor!.."
Çok satan 'bozkırın sırrı-türk peygamber' ve 'aşkın şehidi' romanlarının yazarından!...
İrfâni bir anlatımla yine tarih, insan ve edebiyat içe içe...
Kerbelâ Serisinin ilk romanı AŞKIN ŞEHIDİ'nde yüz binlerce okur Hz.Hüse... tümünü göster
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile tipik insanı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan millî hafızaya ait efsane, destan, masal, hikâye ve türküleri, bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalışmıştır. Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum. Fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. Edebiyatın millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek ve evrensel olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. İyi yazar tipik insan ortaya koyma ustalığına erişen yazardır.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini ya... tümünü göster
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kendi ifadesi ile tipik insanı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan millî hafızaya ait efsane, destan, masal, hikâye ve türküleri, bunların meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları kullanırken, Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü bina edenlerin evlatlarına yeniden hatırlatmaya çalışmıştır.Her yazar bir milletin çocuğudur ve o milletin hayatını anlatmak, eserlerini kendi millî gelenek ve törelerini kaynak alarak zenginleştirmek zorundadır. Benim yaptığım önce bu, yani kendi milletimin geleneklerini ve hayatını anlatıyorum. Fakat orada kaldığınız takdirde bir yere varamazsınız. Edebiyatın millî hayatı ve gelenekleri anlatmanın ötesinde de hedefleri vardır. Yazar, ufkunu millî olanın ötesine doğru genişletmek ve evrensel olana ulaşmak için gayret göstermek durumundadır. İyi yazar tipik insan ortaya koyma ustalığına erişen yazardır.
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebî, askeri yani, bütün maddi, zenginliğini eserlerine yansıymış, yaşadığı coğrafyanın insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini ya... tümünü göster