arzuzu

0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 0 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

arzuzu okumuş.
Küçük Şeylerin Tanrısı

Arundhati Roy, İngiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan Booker Ödülünü 1997 yılında Küçük Şeylerin Tanrısı adlı romanıyla aldı. Lirik bir dille, şiirsi bir anlatımla, bir söz-büyücüsü gibi kullandığı sözcüklerle, yasak bir aşkın çökerttiği bir ailenin soluk kesen dramını anlattı. Varlıklı bir Hindu ailesinin güzel kızı Ammu, ailesinin yanında çalışan bir işçiye âşık olur. Önüne geçilmez, kural tanımaz, tutkulu bir aşkla bağlanırlar birbirlerine. Oysa genç adam Dokunulmazlar sınıfındandır, toplumun en alt kademesinden. Sonu olmadığını bildikleri bu aşkta Küçük Şeylerle yetinirler, geleceği düşünemezler. Genç kadının ayrıldığı kocasından olan biri kız, biri erkek ikiz çocukları bu aşkın doğal tanıklarıdır. Olaylar, birbirinden ayrılmayan bu çift yumurta ikizlerinin çevresinde döner; kızın gözüyle anlatılır. Arundhati Roy, geriye dönüşlerle örüyor kurgusunu ve beklenmedik, dehşet verici sona ulaştırıyor. 1960'lı yılların sonunda, Hindistan'ın güneyinde geçen bu öyküde, arka planda İngiltere'den bağımsızlığını yeni kazanmış, siyasal çalkantılar içindeki bir Hindistan'ı, kast sisteminin ürkütücü koşullarını ve toplumsal tabuları buluyoruz. Hindistan'da yayınlandığında, Hıristiyan bir Hindu kadınıyla alt kasttan bir erkek arasındaki aşk ve aşk sahneleri Hint gelenek ve göreneklerine aykırı düştüğü için büyük tartışmalara yol açan Küçük Şeylerin Tanrısı, bir solukta okunan unutulmaz bir roman.

Arundhati Roy, İngiltere'nin en saygın edebiyat ödülü olan Booker Ödülünü 1997 yılında Küçük Şeylerin Tanrısı adlı romanıyla aldı. Lirik bir dille, şiirsi bir anlatımla, bir söz-büyücüsü gibi kullandığı sözcüklerle, yasak bir aşkın çökerttiği bi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
arzuzu okumuş.
Yolda Üç Kişi

Yakup... Leyla... Halil... Aşkla, tarihle ve yara izleriyle birbirine bağlanan üç kişi, üç uzun yol... Biri yirmi beş yaşında, ömründe ilk kez ayak bastığı yabancı topraklarda hayatın ve dünyanın köşe bucağından haberdar oluyor tanıştıkları ve yaşadıklarıyla. Uzakta, şehrinde yaşayan bir kadına hayranlık duyuyor. O kadın kırkına merdiven dayamış. Bir oğlu, ayrı yaşadığı bir kocası, ona hayatı zindan etmiş ve etmekte olan bir babası, aşkta bütünlenen bir devrimcilik geçmişi var. Sonuncusu, kadının kocası... Hayatı nerdeyse bir büyük sırdan yaratılmış, devrime inanmış, cazibeli bir adam... Yakup, Leyla ve Halil, Tuna Kiremitçinin yeni romanı Yolda Üç Kişide buluştular. Üç ayrı dünya bir dünya kurdular. Bazen birlikte yürüdüler, bazen başka yollara saptılar, geçmişlerini ortaya koydular. Git Kendini Çok Sevdirmeden ve Bu İşte Bir Yalnızlık Var adlı romanlarıyla geniş bir okuyucu kitlesiyle buluşan Kiremitçi, hem kendi kuşağına hem de 78 kuşağına içeriden baktığı yeni kitabında farklı bir anlatım yakalıyor. Yazarı da romanın kurgusuna katıyor. Anlatıcının varlığını bize sık sık hissettiriyor, onun olaylara bakışını açık açık ele veriyor. Tuna Kiremitçi, kalemini bir kamera gibi kullanıyor. Ama bu öyle bir kamera ki kahramanların içini de okuyor. Yolda Üç Kişi, duygulara seslenen, duygulardan beslenen sağlam ve güçlü bir roman.

Yakup... Leyla... Halil... Aşkla, tarihle ve yara izleriyle birbirine bağlanan üç kişi, üç uzun yol... Biri yirmi beş yaşında, ömründe ilk kez ayak bastığı yabancı topraklarda hayatın ve dünyanın köşe bucağından haberdar oluyor tanıştıkları ve yaşadı... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
arzuzu okumuş.
Bu İşte Bir Yalnızlık Var

Kahramanımız Memet Olcay adında bir gitaristtir. Başarısız bir evliliğin ardından, yalnız bir hayatın içinde bulmuştur kendini. Haftanın bir günü görüştüğü kızı, karısı, karısının yeni kocası ve öğrencileri vardır hayatında. Bir de aynı apartmanda oturduğu iki arkadaşı: Ayşe ile Orhan. Onların da evliliği bir dönüm noktasına gelmiştir. Bu İşte Bir Yalnızlık Var, işte tam bu noktada başlıyor. Bir ayrılık hikâyesi giriyor devreye. Kocası tarafından terk edilen Ayşe, kahramanımızın yalnız dünyasına sığınıyor. Böylece yanlış bir aşk da gün yüzüne çıkıyor.Müziğin, bir müzisyenin hayata tutunma çabalarının, bir erkeğin zayıf ve güçlü yanlarının, bir kadının terk edilme acısının, gizli kalmış aşkların, yarım kalmış bestelerin, hayallerin, mutluluk arayışlarının romanı bu. Ve elbette yalnızlığın...Git Kendini Çok Sevdirmeden adlı ilk romanıyla geniş bir okuyucu kitlesine seslenen Tuna Kiremitçi, yeni romanında da insanlık halleri üzerine yazmayı sürdürüyor ve akıcı üslubu, gerçekçi diyaloglarıyla Türk okuyucusunun vazgeçilmez yazarları arasında kendine sağlam bir yer ediniyor.

Kahramanımız Memet Olcay adında bir gitaristtir. Başarısız bir evliliğin ardından, yalnız bir hayatın içinde bulmuştur kendini. Haftanın bir günü görüştüğü kızı, karısı, karısının yeni kocası ve öğrencileri vardır hayatında. Bir de aynı apartmanda ot... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
arzuzu okumuş.
Git Kendini Çok Sevdirmeden

Git Kendini Çok Sevdirmeden, edebiyata şiirle başlamış bir yazarın, Tuna Kiremitçinin ilk romanı. Bir kazada oğlunu yitirdikten sonra annesinin Eskişehirdeki evine sığınan Arda Akadın öyküsünü anlatıyor. Ardanın ana ocağında genç kızlık yıllarına geri dönüşü ve ilk aşk kahramanı olan erkeğin yirmi üç yıl sonra yeniden ortaya çıkışı... Sevmek ve gitmek üzerine ince düşünülmüş bir roman.

Git Kendini Çok Sevdirmeden, edebiyata şiirle başlamış bir yazarın, Tuna Kiremitçinin ilk romanı. Bir kazada oğlunu yitirdikten sonra annesinin Eskişehirdeki evine sığınan Arda Akadın öyküsünü anlatıyor. Ardanın ana ocağında genç kızlık yıllarına ger... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
arzuzu okumuş.
Geniş Geniş Bir Deniz

Jane Eyre adlı ünlü romanı okumuş olabilirsiniz. Okudunuzsa, o kitapta, evin üçüncü katında, kilit altında tutulan deli kadın, birtakım sorularla birlikte sizin de kafanıza takılmış olabilir. Kimdir bu kadın? Neden kilit altındadır? Gerçekten deli midir? Deliyse neden delirmiştir? Peki ama delilik dediğimiz şey nedir? Ünlü İngiliz kadın yazarı Jean Rhys, ünlü Jane Eyre romanındaki o deli kadından yola çıkarak, ama o romandan tümüyle bağımsız, o romandan çok daha etkileyici, çarpıcı, tüm alışılmış değer yargılarını sarsacak bir trajedi yazmış. Geniş, Geniş Bir Deniz, ondokuzuncu yüzyılda geçen, ama çağımızı yansıtan bir trajedi. Çağdaş batı edebiyatının en önemli, en ilginç yazarlarından biri olan Jean Rhysın bu en ünlü yapıtını, yine ünlü bir romancımız olan Pınar Kürün Türkçesiyle okurlarımıza sunmaktan kıvanç duyuyoruz.

Jane Eyre adlı ünlü romanı okumuş olabilirsiniz. Okudunuzsa, o kitapta, evin üçüncü katında, kilit altında tutulan deli kadın, birtakım sorularla birlikte sizin de kafanıza takılmış olabilir. Kimdir bu kadın? Neden kilit altındadır? Gerçekten deli mi... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
arzuzu okumuş.
Sineklerin Tanrısı

Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı'nın başlıca iki kişisine Mercan Adası'ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası'nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusunda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding'in Sineklerin Tanrısı'nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne'ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir...

Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne'ın Mercan Adası'nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, o... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 11 yıl, 11 ay
Daha Fazla Göster

arzuzu şu an ne okuyor?

Zaman Yolcusunun Karısı

%0

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.