Köydeki Olaylarla İlgisi Olanlar: Porter: Emekli memur. Gevezenin biriydi. Gordon Cloade: Yaşlı milyoner. Birdenbire evlenmeye kalkışmıştı. Rosaleen Cloade: Gordonun genç karısı. Gerçekten aptal mıydı? David Hunter: Rosaleenin ağabeysi. Kardeşini koruması gerektiğine inanıyordu. Robert Underhay: Rosaleenin ilk kocası. Afrikada öldüğü söyleniyordu. Lionel Cloade: Gordonun kardeşi. Doktorluktan çok, araştırma yapmaya meraklıydı. Kathie Cloade: Lionelin karısı. Ruhlar âleminden yardımına geldiklerine inanıyordu. Jeremy Cloade: Gordonun diğer kadeşi. İyi bir avukat olduğu söyleniyordu. Frances Cloade: Jeremynin karısı. Soylu bir ailedendi. Adela Marchmont: Gordonun kız kardeşi. Para sıkıntısı çekiyordu. Lynn Marchmont: Adelanın güzel kızı. Evine döndüğüne pişmandı. Rowley Cloade: Gordonun yeğeni. Fazla durgun ve sessiz bir gençti. Enoch Arden: Bir yabancı. Bazı garip iddialarda bulunuyodu. Beatrice Lippincot: Geyik Hanında çalışıyordu. Kapı dinlemeye meraklıydı. ve Hercule Poirot (Kitabın Girişinden)
Köydeki Olaylarla İlgisi Olanlar: Porter: Emekli memur. Gevezenin biriydi. Gordon Cloade: Yaşlı milyoner. Birdenbire evlenmeye kalkışmıştı. Rosaleen Cloade: Gordonun genç karısı. Gerçekten aptal mıydı? David Hunter: Rosaleenin ağabeysi. Kardeşini kor... tümünü göster
Tommy ve Tuppence Beresford çifti, İngilterede eski bir köşk satın alırlar. Bir gün, tozlu kütüphane raflarında Kara Ok adlı bir kitap bulurlar. Kitapta bazı satırların kırmızı mürekkeple çizilmiş olduğunu fark ederler: Ortada garip bir mesaj vardır. Mary Jordanın ölümü normal değildi. Beresfordlar olayın gizemini çözmek için köyde araştırma yapmaya başlarlar.
Tommy ve Tuppence Beresford çifti, İngilterede eski bir köşk satın alırlar. Bir gün, tozlu kütüphane raflarında Kara Ok adlı bir kitap bulurlar. Kitapta bazı satırların kırmızı mürekkeple çizilmiş olduğunu fark ederler: Ortada garip bir mesaj vardır.... tümünü göster
Bir gün Sabâ Melikesi Belkıstan, Âdemle Havvanın hikâyesini anlamanın bütün bir insanlığın da hikâyesini anlamak manasına geldiğini öğrendim. İnsanın bütün halleri Âdemde gizliydi ve bütün macera onun hikâyesinde özetlenmişti.Bu cümleyi yıllarca içimde gezdirdim de bir türlü kalemi elime alamadım, anlatmaya kalkışamadım.Ne zaman ki, kalmak için değil uğrayıp geçmek için kadem bastığımız, kök attığımız değil kısa bir gölge saldığımız şu dünyada bir cennet sürgünüyle yazgılandığımı anladım ve Kelimeler Kitabı-çift isimler sahifesinde, Âdemle Havvanın yanına bir de Habille Kabili ekledim. O zaman anladım anlatma zamanının geldiğini.Hikâyenin ismi düştü dilime bir gece: LÂ.
Bir gün Sabâ Melikesi Belkıstan, Âdemle Havvanın hikâyesini anlamanın bütün bir insanlığın da hikâyesini anlamak manasına geldiğini öğrendim. İnsanın bütün halleri Âdemde gizliydi ve bütün macera onun hikâyesinde özetlenmişti.Bu cümleyi yıllarca içim... tümünü göster
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara söyleyen öykücü.
Masal gemisi, nihayet İstanbul Boğazı’ndan, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.
Hiçbir şey kalmadı geriye.
Bir büyük boşluk kaldı geriye.
Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan ... tümünü göster
Kelimeyle değil, cümleyle düşündüğümü fark ettim ben. Muhal farz bile olsa Her şeyi özetleyecek bir cümle tutkum, mana birimimin cümle olmasından. Karmaşık cümlelerle konuşmayı sevmem, öyle düşünmemden. Başka türlü anlatamıyorum, bu yüzden mazurum ben. Faturaların, makbuzların, ihbarnamelerin arkasına. Mektup zarflarının, davetiyelerin, program kartlarının boşluklarına.Peçetelerin üzerine.Kitapların kenar sularına, kapak içlerine.Defterlein, sahifelerine değil kıyılarına köşelerine.Yazılıp da bırakılmış; bilinç kendine bile hırsız, kim bilir bazıları hatırlanmış da sonradan unutulmuş bunca cümleyi bir yerden bulup da çıkarmam. Burada böyle bir kapı açmam. Cümle kapısı: Kalbin kapısı.Sonra, sebebi malûm sırrı meçhul, yani bana muamma, tutup bu kapıyı kapatmam. Eğer beni okuyanla paylaşım isteği ve daha yakından tanışma beklentisinden değilse, defterimde kalan cümleden kurtulma isteğimden. Bir şey değil, yeni bir şey söylemek için. Nazan Bekiroğlu
Kelimeyle değil, cümleyle düşündüğümü fark ettim ben. Muhal farz bile olsa Her şeyi özetleyecek bir cümle tutkum, mana birimimin cümle olmasından. Karmaşık cümlelerle konuşmayı sevmem, öyle düşünmemden. Başka türlü anlatamıyorum, bu yüzden mazurum be... tümünü göster