“Macomber, gerçek kaderlerinin peşinden koşmak
için eski hayatlarından vazgeçen insanların
hikâyesini çok samimi bir dille anlatıyor.”
Booklist
“Hayatları birbiriyle kesişen dört kadın aracılığıyla
insan ilişkilerine içten bir bakış.”
Midwest Book Review
“Macomber müthiş bir öykücü… Çizdiği karakterler
son derece derin ve gerçekçi.”
Publishers Weekly
“Debbie Macomber yüreğiyle yazıyor.”
Library Journal
Kitapları bütün dünyada 140 milyondan fazla satan
ve birçok dile çevrilen DEBBIE MACOMBER,
yürek ısıtan romanı
Küçük Mucizeler Dükkânı’ndan
sonra yepyeni bir sayfa açıyor.
* * *
Geçmişte yaşadıklarım bana şunu öğretti:
Hepimiz bu dünyaya, hayatımızı en iyi şekilde
yaşamak için geliyoruz ve inanın bana, hayat saklanarak,
umutsuzluklarla, pişmanlıklarla harcanamayacak
kadar kısa. Dertler ve sıkıntılarla
boğuşurken her gün, bir öncekinin aynısı gibi
görünmeye başlıyor. Oysaki her yeni gün kendi
mucizelerini de beraberinde getiriyor. Hem de en
beklenmedik anlarda...
* * *
Doğduğumuz andan itibaren hepimize birer yumak
iplik veriliyor; bundan mutluluğun desenlerini
örmek ise bizim elimizde…
* * *
BU KİTAPLA KEYİFLİ BİR MOLA VERİP,
HAYATIN KARMAŞASINDAN
UZAKLAŞACAKSINIZ...
“Macomber, gerçek kaderlerinin peşinden koşmak
için eski hayatlarından vazgeçen insanların
hikâyesini çok samimi bir dille anlatıyor.”
Booklist
“Hayatları birbiriyle kesişen dört kadın aracılığıyla
insan ilişkilerine içten bir bakış.”
Mid... tümünü göster
Hayal kırıklığına uğradım. sürekli bir kısır döngü içinde gelişen olaylar. Açıkcası benim için vakit kaybıydı :(
Hayal kırıklığına uğradım. sürekli bir kısır döngü içinde gelişen olaylar. Açıkcası benim için vakit kaybıydı :(
Ken Grimwood'un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor: Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?
43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez elde eder. Heyecanını yitirdiği evliliği ile geleceği olmayan işi arasında sıkışıp kalmıştır ve hiç beklenmedik bir anda ölüverir. Tekrar hayata gözlerini açtığında ise takvimler 1963 yılını göstermektedir. O sabah 18 yaşında, üniversite yatakhanesinin duvarlarına bakarak uyanır. Her şey eskisi gibidir... Tek bir fark dışında: Jeff geleceği avcunun içi gibi bilmektedir. Futbol ligi final maçlarından at yarışlarına kadar kimin kazanacağını, Wall Street'te köşeyi dönmek için hangi şirketlere yatırım yapmak gerektiğini... Yalnız, bilmediği bir şey vardır: Neden hayatını sil baştan yaşamak zorundadır? Sevdiği her şeyi ve herkesi kazanıp kaybetmeye daha ne kadar devam edecektir?
Birçok dile çevrilen ve listeleri alt üst eden Sil Baştan hayatın karmaşık döngüsünü sorgularken hayal gücünüzü de sonuna kadar zorluyor.
Ken Grimwood'un sıradışı eseri Sil Baştan, zihninize şu soruyu kazıyor: Geçmişte yapmış olduğunuz hataları bilerek hayatınızı tekrar, tekrar ve tekrar yaşamak zorunda kalsaydınız ne yapardınız?
43 yaşındaki Jeff Winston bu şansı birkaç kez eld... tümünü göster
Yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü... Babasına hayran Verda, hatta âşık. Biricik kahramanım diyor onun için. Ne var ki, yıllar önce annesiyle babasının boşanmasından sonra ayrı düşmüşler birbirlerine. Çatışmışlar, çelişmişler ama sevgileri içten içe hep sürmüş. Kariyerinde zirveye ulaşmış ünlü avukat Vedat Karacan’ın intiharıyla başlıyor öykü. Bu beklenmedik ölümün ardında yatan gizi çözmek Verda’ya düşmektedir. Geriye dönüp baktığında yüzleştiği keşke’leriyle, pişmanlıklarıyla ve içini kavuran devasa bir özlemle sürecektir babasının izini... Minicik çocuk ellerimi avucunun içine hapsettiğinde, yüreğim yüreğinde eriyordu babacığım. Parmaklarım büyüdü diye mi tutmuyorsun artık ellerimi? Keşke hep küçük kalsalardı... Ne oldu da ayrıldı ellerimiz baba? Hiçbir zaman soramadım bunu sana. Sormak istediğimde fırsat olmadı, fırsat olduğunda cesaretim... Soluk soluğa okuyacağınız, farklı bir Canan Tan romanı...
Yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü... Babasına hayran Verda, hatta âşık. Biricik kahramanım diyor onun için. Ne var ki, yıllar önce annesiyle babasının boşanmasından sonra ayrı düşmüşler birbirlerine. Çatışm... tümünü göster
Yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü... Babasına hayran Verda, hatta âşık. Biricik kahramanım diyor onun için. Ne var ki, yıllar önce annesiyle babasının boşanmasından sonra ayrı düşmüşler birbirlerine. Çatışmışlar, çelişmişler ama sevgileri içten içe hep sürmüş. Kariyerinde zirveye ulaşmış ünlü avukat Vedat Karacan’ın intiharıyla başlıyor öykü. Bu beklenmedik ölümün ardında yatan gizi çözmek Verda’ya düşmektedir. Geriye dönüp baktığında yüzleştiği keşke’leriyle, pişmanlıklarıyla ve içini kavuran devasa bir özlemle sürecektir babasının izini... Minicik çocuk ellerimi avucunun içine hapsettiğinde, yüreğim yüreğinde eriyordu babacığım. Parmaklarım büyüdü diye mi tutmuyorsun artık ellerimi? Keşke hep küçük kalsalardı... Ne oldu da ayrıldı ellerimiz baba? Hiçbir zaman soramadım bunu sana. Sormak istediğimde fırsat olmadı, fırsat olduğunda cesaretim... Soluk soluğa okuyacağınız, farklı bir Canan Tan romanı...
Yakın çevremizde benzerlerini görebileceğimiz gerçeklikte bir baba-kız öyküsü... Babasına hayran Verda, hatta âşık. Biricik kahramanım diyor onun için. Ne var ki, yıllar önce annesiyle babasının boşanmasından sonra ayrı düşmüşler birbirlerine. Çatışm... tümünü göster
Zülfü Livaneli, üçüncü romanı olan Mutluluk'ta, hem kadim hem güncel olan bir konuyu ustalıkla ve nefes kesici bir sürükleyicilikle işliyor. Livaneli'nin cesaretle ve derinlemesine ele aldığı bu roman, bir Shakespeare trajedisi yoğunluğunda.
-Yaşar Kemal-
Amerikalı, Avrupalı ve Latin Amerikalı büyük ustaların yazmış olmaktan gurur duyacakları bir mistik şiir örneği.
-Talat Halman-
Günümüz Türkiyesinin içinden bıçak gibi geçen bu romanda üç kişiyle tanışıyoruz. Van gölü kıyısındaki kasabada, tecavüze uğramış olan on yedi yaşındaki Meryem, evlerinin izbe denilen ambarına kilitlenmiş durumda yazgısını düşünmektedir. İstanbul'un tanınmış profesörlerinden Harvard mezunu ve varlıklı İrfan Kurudal, Boğaz'a bakan evinde yaşamını kökten değiştirme planları yapmaktadır. Cemal ise Gabar dağlarında PKK takibinde, ateş altındadır. Yaşam bu üç kişinin yolunu garip bir rastlantıyla birleştirir ve birbirlerinin ruh fırtınalarını daha yakından tanırlar. Mutluluk hem bir dönem romanı; hem kentiyle kasabasıyla, İstanbulu ve Egesiyle bugünkü Türkiye'nin tanığı, hem de anlattığı kişilerin psikolojik derinliklerine ulaşan bir başyapıt. Meryem'i, İrfan'ı ve Cemal'i hiçbir zaman unutamayacaksınız.
Zülfü Livaneli, üçüncü romanı olan Mutluluk'ta, hem kadim hem güncel olan bir konuyu ustalıkla ve nefes kesici bir sürükleyicilikle işliyor. Livaneli'nin cesaretle ve derinlemesine ele aldığı bu roman, bir Shakespeare trajedisi yoğunluğunda... tümünü göster