Silahşor (Kara Kule I) Stephen King'in Kara Kule serisinin yeniden gözden geçirilmiş ilk kitabıdır.Gizemli kahraman son Silahşor Gileadlı Roland tek başına büyüleyici bir iyilik ve kötülük yolculuğuna çıkar. Siyahlı Adamı ararken Alice adında çekici bir kadın ve Jake adında New Yorklu bir çocukla arkadaşlık etmeye başlar. Ama bizimkini yansıtan kendi iç dünyasında aslında olukça yalnız ve mutsuz bir tiptir. Kara Kule, diğer adıyla silahşor, Roland'ın gerçek kimliği ve ilgi çekici karakterini keşfedebileceğiniz, baş döndürücü hayali görüntüler ve karakterlerle bezeli inanılmaz bir roman. Büyük usta Stephen King'in korku, hayal ve gerçeği harmanladığı Kara Kule, onu yazarlığın zirvesine çıkardı.
Silahşor (Kara Kule I) Stephen King'in Kara Kule serisinin yeniden gözden geçirilmiş ilk kitabıdır.Gizemli kahraman son Silahşor Gileadlı Roland tek başına büyüleyici bir iyilik ve kötülük yolculuğuna çıkar. Siyahlı Adamı ararken Alice adında çe... tümünü göster
Silahşor (Kara Kule I) Stephen King'in Kara Kule serisinin yeniden gözden geçirilmiş ilk kitabıdır.Gizemli kahraman son Silahşor Gileadlı Roland tek başına büyüleyici bir iyilik ve kötülük yolculuğuna çıkar. Siyahlı Adamı ararken Alice adında çekici bir kadın ve Jake adında New Yorklu bir çocukla arkadaşlık etmeye başlar. Ama bizimkini yansıtan kendi iç dünyasında aslında olukça yalnız ve mutsuz bir tiptir. Kara Kule, diğer adıyla silahşor, Roland'ın gerçek kimliği ve ilgi çekici karakterini keşfedebileceğiniz, baş döndürücü hayali görüntüler ve karakterlerle bezeli inanılmaz bir roman. Büyük usta Stephen King'in korku, hayal ve gerçeği harmanladığı Kara Kule, onu yazarlığın zirvesine çıkardı.
Silahşor (Kara Kule I) Stephen King'in Kara Kule serisinin yeniden gözden geçirilmiş ilk kitabıdır.Gizemli kahraman son Silahşor Gileadlı Roland tek başına büyüleyici bir iyilik ve kötülük yolculuğuna çıkar. Siyahlı Adamı ararken Alice adında çe... tümünü göster
“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.
Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.
Bir kahramanın fantastik edebiyattaki emsalsiz öyküsü kendi ağzından işte böyle başlıyor. Şimdiyse Bilge Adamın Korkusu’nda, yani Kralkatili Güncesi’nin ikinci gününde kudretli bir asilzadeye karşı girilen mücadelenin giderek kızışması Kvothe’yi Üniversite’den ayrılmaya ve şansını başka yerlerde aramaya zorluyor. Başıboş, beş parasız ve yalnız kalan Kvothe, Vintas’a giderek çok geçmeden saray sosyetesinin iç siyasetine bulaşıyor. Nüfuzlu bir soylunun gözüne girmeye çalışırken bir suikast teşebbüsünü açığa çıkartıyor, rakip bir gizemciyle yüzleşiyor ve Kralın Yolu’nda yolculara kimin -veya neyin- pusu kurduğu gizemini çözmek için bir grup fedaiye öncülük ediyor.
Tüm bunlar olurken Kvothe bir yandan da cevaplar bulmaya; gizemli Amyrlerle, Chandrialılarla ve ebeveynlerinin ölümüyle ilgili hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yolu üzerinde efsanevi Adem askerleri tarafından yargılanıyor, Edema Ruhların onurunu korumak zorunda kalıyor ve Fey alemine seyahat ediyor. Orada Felurian’la, yani Kvothe’ye dek hiçbir erkeğin direnemediği ve hiçbir erkeğin yanından sağ salim ayrılamadığı fey kadınıyla tanışıyor.
Bilge Adamın Korkusu’nda Kvothe kahramanlık yolundaki ilk adımlarını atıyor ve kendi ömrü dahilinde efsane haline gelmenin hayatı bir adam için ne kadar zor kılabileceğini öğreniyor.
“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de ak... tümünü göster
“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.
Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.
Bir kahramanın fantastik edebiyattaki emsalsiz öyküsü kendi ağzından işte böyle başlıyor. Şimdiyse Bilge Adamın Korkusu’nda, yani Kralkatili Güncesi’nin ikinci gününde kudretli bir asilzadeye karşı girilen mücadelenin giderek kızışması Kvothe’yi Üniversite’den ayrılmaya ve şansını başka yerlerde aramaya zorluyor. Başıboş, beş parasız ve yalnız kalan Kvothe, Vintas’a giderek çok geçmeden saray sosyetesinin iç siyasetine bulaşıyor. Nüfuzlu bir soylunun gözüne girmeye çalışırken bir suikast teşebbüsünü açığa çıkartıyor, rakip bir gizemciyle yüzleşiyor ve Kralın Yolu’nda yolculara kimin -veya neyin- pusu kurduğu gizemini çözmek için bir grup fedaiye öncülük ediyor.
Tüm bunlar olurken Kvothe bir yandan da cevaplar bulmaya; gizemli Amyrlerle, Chandrialılarla ve ebeveynlerinin ölümüyle ilgili hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yolu üzerinde efsanevi Adem askerleri tarafından yargılanıyor, Edema Ruhların onurunu korumak zorunda kalıyor ve Fey alemine seyahat ediyor. Orada Felurian’la, yani Kvothe’ye dek hiçbir erkeğin direnemediği ve hiçbir erkeğin yanından sağ salim ayrılamadığı fey kadınıyla tanışıyor.
Bilge Adamın Korkusu’nda Kvothe kahramanlık yolundaki ilk adımlarını atıyor ve kendi ömrü dahilinde efsane haline gelmenin hayatı bir adam için ne kadar zor kılabileceğini öğreniyor.
“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de ak... tümünü göster
BENİM ADIM KVOTHE
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım. Belki beni duymuşsunuzdur.
Fantastik kurgu edebiyatının eşsiz bir masalı, bir kahramanın kendi ağzıyla anlattığı öyküsü işte böyle başlıyor. Bir keder öyküsü bu... bir kurtuluş öyküsü... bir adamın evrenin anlamını arayışının ve gerek o arayışın gerekse de onu sürdürmesini sağlayan gem vurulamaz iradenin bir efsaneye dönüşmesinin öyküsü...
"Rothfuss, Rüzgarın Adı ile başlayan bu muazzam hikâyede nereye giderse gitsin iyi bir şarkıcının bir şarkıyı taşıması gibi bizi de yanında götürecek."
Ursula K. Le Guin
"Rüzgarın Adı son on yılın en iyi hikayelerinden biri. Patrick Rothfuss'un ilk romanı Binbir Gece Masalları'nın öykü-içinde-öykü yapısı ile Harry Potter serisinin akademik arka planını birleştiriyor ve hepsini kahramanlığın nasıl ters gittiğini anlatan düşündürücü, tamamıyla yetişkinlere hitap eden bir esere dönüştürüyor. Rüzgarın Adı'nın kütüphanenizde Yüzüklerin Efendisi'nin yanına koyun... ve onun benzerleri içerisinde en başta anılacağı günü bekleyin."
-The Onion A.V. Club
"Rüzgarın Adı, kesinlikle izlememiz gereken bir yazarın çıkış romanı... Patrick Rothfuss gerçek bir yetenek ve bize sunduğu hikaye hem güçlü hem de harikulade."
-Terry Brooks
"Rüzgarın Adı fantastik kurgu okuyucularının sevdiği her şeye sahip: sihre, gizemlere ve kadim bir kötülüğe. Fakat aynı zamanda eğlenceli, korkutucu ve tamamıyla inanılır. Alanımızdaki en iyi kitapların hepsinde olduğu gibi bu romanı bu kadar güzel kılan, (her ne kadar harika olmalarına rağmen) sadece içindeki fantastik öğeler değil, aynı zamanda yazarın hırs, başarısızlık, sanat, aşk ve yitim konularında kaleme aldığı doğru, alelade şeyler."
-Tad Williams
BENİM ADIM KVOTHE
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite... tümünü göster
BENİM ADIM KVOTHE
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım. Belki beni duymuşsunuzdur.
Fantastik kurgu edebiyatının eşsiz bir masalı, bir kahramanın kendi ağzıyla anlattığı öyküsü işte böyle başlıyor. Bir keder öyküsü bu... bir kurtuluş öyküsü... bir adamın evrenin anlamını arayışının ve gerek o arayışın gerekse de onu sürdürmesini sağlayan gem vurulamaz iradenin bir efsaneye dönüşmesinin öyküsü...
"Rothfuss, Rüzgarın Adı ile başlayan bu muazzam hikâyede nereye giderse gitsin iyi bir şarkıcının bir şarkıyı taşıması gibi bizi de yanında götürecek."
Ursula K. Le Guin
"Rüzgarın Adı son on yılın en iyi hikayelerinden biri. Patrick Rothfuss'un ilk romanı Binbir Gece Masalları'nın öykü-içinde-öykü yapısı ile Harry Potter serisinin akademik arka planını birleştiriyor ve hepsini kahramanlığın nasıl ters gittiğini anlatan düşündürücü, tamamıyla yetişkinlere hitap eden bir esere dönüştürüyor. Rüzgarın Adı'nın kütüphanenizde Yüzüklerin Efendisi'nin yanına koyun... ve onun benzerleri içerisinde en başta anılacağı günü bekleyin."
-The Onion A.V. Club
"Rüzgarın Adı, kesinlikle izlememiz gereken bir yazarın çıkış romanı... Patrick Rothfuss gerçek bir yetenek ve bize sunduğu hikaye hem güçlü hem de harikulade."
-Terry Brooks
"Rüzgarın Adı fantastik kurgu okuyucularının sevdiği her şeye sahip: sihre, gizemlere ve kadim bir kötülüğe. Fakat aynı zamanda eğlenceli, korkutucu ve tamamıyla inanılır. Alanımızdaki en iyi kitapların hepsinde olduğu gibi bu romanı bu kadar güzel kılan, (her ne kadar harika olmalarına rağmen) sadece içindeki fantastik öğeler değil, aynı zamanda yazarın hırs, başarısızlık, sanat, aşk ve yitim konularında kaleme aldığı doğru, alelade şeyler."
-Tad Williams
BENİM ADIM KVOTHE
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın kabul edildiğinden daha küçük bir yaşta Üniversite... tümünü göster
bars elsa şu anda kitap okumuyor.