“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.
Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.
Bir kahramanın fantastik edebiyattaki emsalsiz öyküsü kendi ağzından işte böyle başlıyor. Şimdiyse Bilge Adamın Korkusu’nda, yani Kralkatili Güncesi’nin ikinci gününde kudretli bir asilzadeye karşı girilen mücadelenin giderek kızışması Kvothe’yi Üniversite’den ayrılmaya ve şansını başka yerlerde aramaya zorluyor. Başıboş, beş parasız ve yalnız kalan Kvothe, Vintas’a giderek çok geçmeden saray sosyetesinin iç siyasetine bulaşıyor. Nüfuzlu bir soylunun gözüne girmeye çalışırken bir suikast teşebbüsünü açığa çıkartıyor, rakip bir gizemciyle yüzleşiyor ve Kralın Yolu’nda yolculara kimin -veya neyin- pusu kurduğu gizemini çözmek için bir grup fedaiye öncülük ediyor.
Tüm bunlar olurken Kvothe bir yandan da cevaplar bulmaya; gizemli Amyrlerle, Chandrialılarla ve ebeveynlerinin ölümüyle ilgili hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yolu üzerinde efsanevi Adem askerleri tarafından yargılanıyor, Edema Ruhların onurunu korumak zorunda kalıyor ve Fey alemine seyahat ediyor. Orada Felurian’la, yani Kvothe’ye dek hiçbir erkeğin direnemediği ve hiçbir erkeğin yanından sağ salim ayrılamadığı fey kadınıyla tanışıyor.
Bilge Adamın Korkusu’nda Kvothe kahramanlık yolundaki ilk adımlarını atıyor ve kendi ömrü dahilinde efsane haline gelmenin hayatı bir adam için ne kadar zor kılabileceğini öğreniyor.
“Her bilge adamın korktuğu üç şey vardır: fırtınalı bir deniz, aysız bir gece ve yumuşak başlı birinin öfkesi.”
Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian’la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite’den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.
Benim adım Kvothe. Belki beni duymuşsunuzdur.
Bir kahramanın fantastik edebiyattaki emsalsiz öyküsü kendi ağzından işte böyle başlıyor. Şimdiyse Bilge Adamın Korkusu’nda, yani Kralkatili Güncesi’nin ikinci gününde kudretli bir asilzadeye karşı girilen mücadelenin giderek kızışması Kvothe’yi Üniversite’den ayrılmaya ve şansını başka yerlerde aramaya zorluyor. Başıboş, beş parasız ve yalnız kalan Kvothe, Vintas’a giderek çok geçmeden saray sosyetesinin iç siyasetine bulaşıyor. Nüfuzlu bir soylunun gözüne girmeye çalışırken bir suikast teşebbüsünü açığa çıkartıyor, rakip bir gizemciyle yüzleşiyor ve Kralın Yolu’nda yolculara kimin -veya neyin- pusu kurduğu gizemini çözmek için bir grup fedaiye öncülük ediyor.
Tüm bunlar olurken Kvothe bir yandan da cevaplar bulmaya; gizemli Amyrlerle, Chandrialılarla ve ebeveynlerinin ölümüyle ilgili hakikatleri ortaya çıkarmaya çalışıyor. Yolu üzerinde efsanevi Adem askerleri tarafından yargılanıyor, Edema Ruhların onurunu ko... tümünü göster
Tek kelimeyle mükemmel! İnsanın kendini okumaktan alamadığı bir kurgu. Kalınlığına rağmen evde bırakamadığım, bitene kadar çantamda gezdirdiğim, o kadar sayfayı nasıl hevesle okuduğumu anlamadığım kitap. Bitince çok üzüldüm çünkü 3. kitap 2013 mayısta çıkacakmış. Üstüne çok kitap okudum, hiçbiri bu iki günün tadını vermedi.
Rüzgarın adı ve Bilge Adamın korkusu' nu okumamın üstünden 2 hafta gibi bir süre geçmiş olmasına rağmen halen etkisinde olduğum , okurken bitmesini istemeyip bir yandan da elimden bırakamadığım ve devam kitabını dört gözle beklediğim kitap..
Henüz okumadan sizi çeken kitaplar olur ya beni de öylesine kendisine çekmişti ve daha ilk sayfalarda haklı olduğumu anladım ve çok mutlu oldum zira çok zamandır işte bu diyeceğim bir kitap geçmemişti elime .yazarın yaratıcılığına ve üslübunun güzelliğine hayran kaldım..Fantastik edebiyatın en iyi kitaplarından biri olduğunu düşünüyorum. Yaratıcı ve ezber bozan bir dünya ve bir o kadar ayakları yere basan bir hikaye eğer ve yanında güçlü bir edebi altyapı...fantastik kitaplara olan ilginiz Harry Potter ve benzerleri ile sınırlı değilse mutlaka okuyun
Bu kitabın çevirisinin tekrar redakte edilmesi gerekiyor. Çok fazla yazım hatası, cümlelerde düşüklük falan var.
http://www.kayiprihtim.org/portal/incelemeler/kralkatili-guncesi-bir-hikayenin-dogumunu-izlemek/
Bu kitapta daha çok olayın açıklığa kavuşmasını beklediğim için az da olsa hayal kırıklığına uğradım... Üçüncü kitabı sabırsızlıkla bekliyorum.
Sürükleyici ve akıcı bir kurgusu var. Son yıllarda okunması gereken eserler arasında.
Kitabın kargodan aldığımda nasıl bitecek bu diye düşündüm ama kendimi kitaba kaptırıp bitirince 3.kitap daha çıkmadığı için üzüldüm keşke yavaş okusaydım dedim.Kitabı okudukça Ambrosse'ya sinir olmadım diyemem.Fularinı kandırmasına üzülmeme rağmen ordan ayrılmasına sevindim.Chandrialıların hala sırrı çözülmedi ve ben bu durumu çok merak etmeye başladım ayrıca ademreliler ve ademre beni benden aldı.3.kitabı merakla bekliyorum
Gizemli Amyrler’den sırları çözülememiş Chandrialılara, okuldan atılıp kahramanlıkta ilk adımlarını atan başkahramanımız Kvothe’den güzeller güzeli ancak bir o kadar da öldürücü peri Felurian’a kadar sonu gelmeyen maceraya hazır mısınız.?
Karton Cilt, 6.Baskı, 1139 sayfa
Nisan2018 tarihinde, İthaki Yayınları tarafından yayınlandı