2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
2018'de kaç kitap okumayı hedefliyorsunuz?
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, yeni arayışlar içindeyken rahat bir yaşamın yaratıcılığına köstek vurduğunu, daha gerçekçi yazabilmesi için lüks hayatını terk etmesi gerektiğini düşünür. Bir sabah, karısını ve kızını bırakıp gider. Önceleri bir otelde kalır ve sefih bir hayatın içine dalarak bir randevuevine gidip gelmeye başlar. Bir süre sonra, bu randevuevinde yaşamaya başlar.
Bir gece, randevuevinde çalışan kızlardan biri öldürülmüş halde bulunur. Polisi bir fahişenin öldürülmesine pek aldırmaz ve olayın peşini bırakır. Guy, randevuevinde çalışan genç ve güzel Faustine ve Müfettis Perotti’le birlikte olayı araştırmaya başlar. Ekibin araştırmaları, aynı şekilde öldürülen başka fahişeler olduğunu da gösterir. Bütün cinayetlerin fuar alanında işlendiği, fuarın imajı bozulmasın diye cinayetlerin örtbas edildiği anlaşılır. Cinayetlerin işleniş biçimleri ise, Şeytan’a tapan bir grubun varlığını akıllara getirmektedir.
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, ye... tümünü göster
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, yeni arayışlar içindeyken rahat bir yaşamın yaratıcılığına köstek vurduğunu, daha gerçekçi yazabilmesi için lüks hayatını terk etmesi gerektiğini düşünür. Bir sabah, karısını ve kızını bırakıp gider. Önceleri bir otelde kalır ve sefih bir hayatın içine dalarak bir randevuevine gidip gelmeye başlar. Bir süre sonra, bu randevuevinde yaşamaya başlar.
Bir gece, randevuevinde çalışan kızlardan biri öldürülmüş halde bulunur. Polisi bir fahişenin öldürülmesine pek aldırmaz ve olayın peşini bırakır. Guy, randevuevinde çalışan genç ve güzel Faustine ve Müfettis Perotti’le birlikte olayı araştırmaya başlar. Ekibin araştırmaları, aynı şekilde öldürülen başka fahişeler olduğunu da gösterir. Bütün cinayetlerin fuar alanında işlendiği, fuarın imajı bozulmasın diye cinayetlerin örtbas edildiği anlaşılır. Cinayetlerin işleniş biçimleri ise, Şeytan’a tapan bir grubun varlığını akıllara getirmektedir.
Ölmeyi çok istersen, ruhunu yakman gerekir!
Maxime Chattam, polisiyeyi gerilimle birleştiren yeni romanında, okurları 20’nci yüzyılın başındaki Paris’e götürüyor...
Uluslararası Paris Fuarı’nın açılışı yapılmak üzeredir. Yazar Guy de Timée, ye... tümünü göster
Günümüzün Fransız edebiyatının en seçkin yazarlarından Oliver Rolin, yeni romanı Sırça Otelde Bir Odada, ortadan kaybolan ünlü bir yazarın -belki de bir casus- Pariste bir tren istasyonunda bulunan bavulundan çıkan metinlerden oluşan çılgın bir labirent sunuyor okura. Buenos Airesten New Yorka, Tokyodan Helsinkiye, Port Saidden Vancouvera, yazarın kaldığı birbirinden farklı 43 otel odasında yaşananları anlatıyor Rolin.Maceraperest yazarın karşılaştığı kişiler de en azından otel odaları kadar birbirinden farklı ve ilginç: Striptizci bir Türk, Suriyeli alkolik bir şair, dolandırıcı bir İngiliz, silah kaçakçısı bir boksör, Amerikalı bir mirasyedi, diktatörler, teröristler...Sırça Otelde Bir Oda, Fransız edebiyatının asi ve muzip dil ustası Rolinin en sürükleyici yapıtlarından biri. Neşeli ve keyifli bir ciddi roman.
Günümüzün Fransız edebiyatının en seçkin yazarlarından Oliver Rolin, yeni romanı Sırça Otelde Bir Odada, ortadan kaybolan ünlü bir yazarın -belki de bir casus- Pariste bir tren istasyonunda bulunan bavulundan çıkan metinlerden oluşan çılgın bir labir... tümünü göster
İlk emri ''Oku!'' olan Kur'an üzerinden yapılacak her anlama yolculuğu ''olmak'' ile ''ölmek'' arasında gidip gelen ve ucunda hayatlarımızın sallandığı bir sarkaçtır adeta… ''Oldum!'' derken ölmeye ve ''Öldüm!'' derken olmaya dönüverir maceramız. Derler ki: Aslolan ''ölmeden olmak''mış ve "olmadan ölmek" beyhude yaşamakmış!
Sohbetleri, kitapları ve öğretisiyle geniş bir muhabbet halkası üzerinden takip edilen mutasavvıf yazar Cemâlnur Sargut'un son çalışması, "Kur'an ile Var Olmak". Çalışmasını "var olmak" ve "Kur'an" kavramları üzerine inşa eden yazara göre ''Kur'an, Peygamber'in manası ve Allah'ın ahlâkını yansıtması hasebiyle ebedî ve ezelî dirilerdendir.''
Kur'an'la yaşayabilmek, Kur'an'la var olup yaşayan Kur'an olabilmek için ipuçlarına ilmi ve zevkli bir şekilde yaklaştıran bu kitap, bu halin bir ibadet zevki aşılaması ve ibadetlerimizin aşka yolculuk haline gelmesi duasıyla başlıyor. Kur'ân-ı Kerîm, Ramazan ve Kutsal Topraklar olmak üzere üç bölümden oluşan çalışmada;
Umrenin hakikatinden namaz ve abdestin iç manasına…
''Ol'' emrinden Hz. Peygamber'in oruç algısına…
Kâbe'nin hakikatine, sabrın hakikatine, duaya, vicdana, nafile ibadetlere kadar uzanan 71 alt başlıkta zengin bir muhteva söz konusu.
Akıcı üslubu ve anlaşılır ifadelerle işlenen konularıyla ''Kur'an ile Var Olmak'', günümüz insanının ihtiyaç duyduğu meselelerde Kur'ânî bir anlayışla, mutasavvıf gözüyle yepyeni tefekkür ufukları açıyor.
İlk emri ''Oku!'' olan Kur'an üzerinden yapılacak her anlama yolculuğu ''olmak'' ile ''ölmek'' arasında gidip gelen ve ucunda hayatlarımızın sallandığı bir sarkaçtır adeta… ''... tümünü göster