Bu kısa manifesto, tarihin en önemli iki komünisti tarafından yazılmıştır. Kitap, sınıf çatışması, Kapitalizm problemi ve Komünizmin gelecek potansiyeline dair cevaplar arar.
Etkisini hemen göstermese de, "Emekçiler, birleşin!" sloganıyla Avrupa'da, Amerika'da ve Rusya'da birçok işçiyi etkiledi. Kitabın savunduğu görüşler hala bazı siyasi partilerin dayanak noktası. Manifesto, dünya çapında akademisyenlerce araştırma konusu olarak inceleniyor.
Bu kısa manifesto, tarihin en önemli iki komünisti tarafından yazılmıştır. Kitap, sınıf çatışması, Kapitalizm problemi ve Komünizmin gelecek potansiyeline dair cevaplar arar.
Etkisini hemen göstermese de, "Emekçiler, birleşin!" sloganıyl... tümünü göster
Bu kısa manifesto, tarihin en önemli iki komünisti tarafından yazılmıştır. Kitap, sınıf çatışması, Kapitalizm problemi ve Komünizmin gelecek potansiyeline dair cevaplar arar.
Etkisini hemen göstermese de, "Emekçiler, birleşin!" sloganıyla Avrupa'da, Amerika'da ve Rusya'da birçok işçiyi etkiledi. Kitabın savunduğu görüşler hala bazı siyasi partilerin dayanak noktası. Manifesto, dünya çapında akademisyenlerce araştırma konusu olarak inceleniyor.
Bu kısa manifesto, tarihin en önemli iki komünisti tarafından yazılmıştır. Kitap, sınıf çatışması, Kapitalizm problemi ve Komünizmin gelecek potansiyeline dair cevaplar arar.
Etkisini hemen göstermese de, "Emekçiler, birleşin!" sloganıyl... tümünü göster
Yaşadı, yazdı... ve öldüUyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. Hey, millet, ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedim diyen Kanat Güner, bu kitabı yazdıktan 13 ay sonra öldü. Beyoğlunda bir sinemanın tuvaletinde, kasığında iğne ile ölü bulunduğunda 28 yaşındaydı.Muşta doğan, Güneydoğunun çeşitli illerinde büyüyen zeki, duyarlı ve çalışkan Kanat Günerin 17 yaşında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazanarak İstanbula gelmesiyle başlayan Eroin Güncesinde, sarsıcı gerçekler son derece çarpıcı bir dille aktarılıyor. Kanat Güner için Canlı Yayın adlı bir beste yapan Mor ve Ötesinden Harun Tekin, kitabın girişinde yer alan söyleşisinde, Eroin Güncesi beni fena halde çarptı. İçinde yaşadığımız dönemde, iletişim çağında, kız kitabını yazdı ve sonra da gözlerimizin önünde öldü. Ben geliyorum diye diye, göz göre göre olan bir şey. Bunun içinde edebi bir yan da var; bu kız anlatmak istediği şeyi ifade etmenin yolu olarak ölümü seçti sanki... diyor. Tekine göre Kanatın sesi milyon kez fazla çıkıyor, çünkü o gerçeğin içinden konuşuyor. Onuncu yıl özel baskısı için, Eroin Güncesinin ilk yazımında adı geçen kahramanların tamamının izi sürülmüş. Kitabın sonunda, yaşamını kaybedenlerin yanı sıra, hayatta olanların bugün nerede ve ne durumda olduklarına dair bilgi yer alıyor. Eroin Güncesinin gençler arasında kazandığı ayrıcalıklı konum, Kanatın ölmeden önce giriştiği son iletişim denemesinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. ***İnternette gençlerin Eroin Güncesi ve Kanat Güner hakkında yazışmalarından:- Eroin Güncesi, dünya nasıl bir yerdir? diye sorulduğu vakit başvurulması farz olan yapıttır... Acı hiç böylesine ironik anlatılmamıştır.- On kere okudum ve her seferinde beni uçurumlardan kurtardığına inanıyorum. Bu kitap, okuyan herkesin hayatını değiştirmiştir bence...- Bir eroin(wo)manın hayatını ve çektiklerini anlattığı kadar bu ülkeyi yönetenlere ve ailelere de (eğer okusalar) hatalarını gösterecek olan kitap.. Okuyun, okuyup da etkilenmeyen fazla kişi yok.- Eroin Güncesi, bir hayatın, o hayatın kahramanı tarafından bırakılmış özeti. Bir ömrü dolduran şeylerin bazen bir veda mektubu gibi içten, bazen bir protesto gibi sert anlatımı. Ölüme yaklaşan bir insanın son hesaplaşması.- Kanat... Defalarca okunabilen, her okunuşunda sözleriyle insanı öfkeyle şaha kaldırıp, gözyaşlarına boğan melek.- Uzun zaman önce okumuştum, resmen dağılmıştım kitap bitince. Şimdi ne zaman aklıma esse, açar yine okurum ve yine aynı şiddette dağılırım.
Yaşadı, yazdı... ve öldüUyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. Hey, millet, ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedi... tümünü göster
Yaşadı, yazdı... ve öldüUyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. Hey, millet, ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedim diyen Kanat Güner, bu kitabı yazdıktan 13 ay sonra öldü. Beyoğlunda bir sinemanın tuvaletinde, kasığında iğne ile ölü bulunduğunda 28 yaşındaydı.Muşta doğan, Güneydoğunun çeşitli illerinde büyüyen zeki, duyarlı ve çalışkan Kanat Günerin 17 yaşında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini kazanarak İstanbula gelmesiyle başlayan Eroin Güncesinde, sarsıcı gerçekler son derece çarpıcı bir dille aktarılıyor. Kanat Güner için Canlı Yayın adlı bir beste yapan Mor ve Ötesinden Harun Tekin, kitabın girişinde yer alan söyleşisinde, Eroin Güncesi beni fena halde çarptı. İçinde yaşadığımız dönemde, iletişim çağında, kız kitabını yazdı ve sonra da gözlerimizin önünde öldü. Ben geliyorum diye diye, göz göre göre olan bir şey. Bunun içinde edebi bir yan da var; bu kız anlatmak istediği şeyi ifade etmenin yolu olarak ölümü seçti sanki... diyor. Tekine göre Kanatın sesi milyon kez fazla çıkıyor, çünkü o gerçeğin içinden konuşuyor. Onuncu yıl özel baskısı için, Eroin Güncesinin ilk yazımında adı geçen kahramanların tamamının izi sürülmüş. Kitabın sonunda, yaşamını kaybedenlerin yanı sıra, hayatta olanların bugün nerede ve ne durumda olduklarına dair bilgi yer alıyor. Eroin Güncesinin gençler arasında kazandığı ayrıcalıklı konum, Kanatın ölmeden önce giriştiği son iletişim denemesinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor. ***İnternette gençlerin Eroin Güncesi ve Kanat Güner hakkında yazışmalarından:- Eroin Güncesi, dünya nasıl bir yerdir? diye sorulduğu vakit başvurulması farz olan yapıttır... Acı hiç böylesine ironik anlatılmamıştır.- On kere okudum ve her seferinde beni uçurumlardan kurtardığına inanıyorum. Bu kitap, okuyan herkesin hayatını değiştirmiştir bence...- Bir eroin(wo)manın hayatını ve çektiklerini anlattığı kadar bu ülkeyi yönetenlere ve ailelere de (eğer okusalar) hatalarını gösterecek olan kitap.. Okuyun, okuyup da etkilenmeyen fazla kişi yok.- Eroin Güncesi, bir hayatın, o hayatın kahramanı tarafından bırakılmış özeti. Bir ömrü dolduran şeylerin bazen bir veda mektubu gibi içten, bazen bir protesto gibi sert anlatımı. Ölüme yaklaşan bir insanın son hesaplaşması.- Kanat... Defalarca okunabilen, her okunuşunda sözleriyle insanı öfkeyle şaha kaldırıp, gözyaşlarına boğan melek.- Uzun zaman önce okumuştum, resmen dağılmıştım kitap bitince. Şimdi ne zaman aklıma esse, açar yine okurum ve yine aynı şiddette dağılırım.
Yaşadı, yazdı... ve öldüUyuşturucu ve adım adım yaklaşmakta olan ölüm hiç bu kadar içerden, bu kadar sahici ve alaycı anlatılmadı. Hey, millet, ben ölmeye karar verdim. Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim ama son bir iletişim denemesi yapmak istedi... tümünü göster
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi haremağası ise, cinsel gücü elinden alınmış bir hadım olarak tam bir iktidarsızlık simgesidir. Ancak bu iktidar alışverişi yön değiştirecek ve padişah mutlak iktidarsızlığın, haremağası ise padişah üzeirndeki iktidarın temsilcisi olacaktır.
İnsan doğası ve ihtirasları üzerine alegorik bir deneme olan Engereğin Gözündeki Kamaşma, dünya basınında, hem elden bırakılamayacak kadar sürükleyici hem de felsefi derinliğe sahip bir edebiyat eseri olarak selamlanmıştır.
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi hare... tümünü göster
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi haremağası ise, cinsel gücü elinden alınmış bir hadım olarak tam bir iktidarsızlık simgesidir. Ancak bu iktidar alışverişi yön değiştirecek ve padişah mutlak iktidarsızlığın, haremağası ise padişah üzeirndeki iktidarın temsilcisi olacaktır.
İnsan doğası ve ihtirasları üzerine alegorik bir deneme olan Engereğin Gözündeki Kamaşma, dünya basınında, hem elden bırakılamayacak kadar sürükleyici hem de felsefi derinliğe sahip bir edebiyat eseri olarak selamlanmıştır.
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi hare... tümünü göster