17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi haremağası ise, cinsel gücü elinden alınmış bir hadım olarak tam bir iktidarsızlık simgesidir. Ancak bu iktidar alışverişi yön değiştirecek ve padişah mutlak iktidarsızlığın, haremağası ise padişah üzeirndeki iktidarın temsilcisi olacaktır.
İnsan doğası ve ihtirasları üzerine alegorik bir deneme olan Engereğin Gözündeki Kamaşma, dünya basınında, hem elden bırakılamayacak kadar sürükleyici hem de felsefi derinliğe sahip bir edebiyat eseri olarak selamlanmıştır.
17. yüzyıl Osmanlı Sarayı.. Bir idam mahkumu olarak yıllarca ölümü bekleyen şehzade, birdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır.
Saraydaki siyahi haremağası ise, cinsel gücü elinden alınmış bir hadım olarak tam bir iktidarsızlık simgesidir. Ancak bu iktidar alışverişi yön değiştirecek ve padişah mutlak iktidarsızlığın, haremağası ise padişah üzeirndeki iktidarın temsilcisi olacaktır.
İnsan doğası ve ihtirasları üzerine alegorik bir deneme olan Engereğin Gözündeki Kamaşma, dünya basınında, hem elden bırakılamayacak kadar sürükleyici hem de felsefi derinliğe sahip bir edebiyat eseri olarak selamlanmıştır.
Roman 12 yaşında alıkonulan ve hadım edildikten sonra İstanbul'a getirilen ve daha sonra haremağası olan birisinin gözünden anlatılıyor..
17.yy'da geçen bu roman içerisinde isimlere kesinlikle yer verilmemesi romanda oldukça merak uyandırmaktadır.
Ancak tarih bilgimiz ile kitabın başlarında geçen padişahları yakalamak kolaydır.
Çünkü İstanbul'da çıkan büyük yangınlar sonucu tütünü yasaklayan 4.Murad olduğuna göre romanda 4.Murad, kardeşi İbrahim paşa, anneleri Kösem Sultan ve İbrahim'in oğlu Şehzade Mehmed döneminde geçti anlaşılıyor..
oldukça etkili psikolojik yaklaşımlar var. iyi ve etkili bir yorum. naçishane.
Yine livaneliden muazzam bir kitap. Okuduğum en güzel kitaplardan biri ..
Osmanlı ve harem mükemmel anlatılmış. çok çok beğendim
sürükleyici dilinin yanında psikolojik çıkarımları çok güzel bir kitap.
Livaneli'nin okudugum 3. kitabiydi ve cok büyük bir hazla okudum. Hikaye'nin alegorik kahramanlari, kitabin kurgusu, dönemin edebiyati, dili ve saray cevresindeki karakterlerin psikolojik tahlilleri satir aralarindaki detaylara cok basarili bir sekilde yedirilmisti bence. Ve Livaneli okutuyor kendisini. Özellikle tarihsel romanlari cok basarili.
Kitaba dair: Ikdidar, insanlari nasil sarhos ediyor, nasil uyusturuyor ve nasil insanliktan cikartiyor, bir kez daha anladim bu kitapta. Osmanli'nin ihtisamini, kahramanliklarini anlattilar bize hep. Oysa, gercek Osmanli, kocaman bir trajedi bence.
Her Zülfü Livaneli kitabı gibi bu da çok güzeldi. Tavsiye ederim
Karton Cilt, 148 sayfa
2001 tarihinde, CAN YAYINLARI tarafından yayınlandı