Edebî polisiyenin usta ismi Ahmet Ümit, bu kitabında, Çinden Mısıra kadar uzanan bir coğrafyada geçen ve birbirine geçiş sağlayan masalları polisiye bir kurguyla anlatıyor. Ahmet Ümit kitaplarının kapaklarını da hazırlayan usta ressam Orhan Akkaplanın çizdiği gravürlerse kitapta geçen masallara görsel etki yaratıyor.
Edebî polisiyenin usta ismi Ahmet Ümit, bu kitabında, Çinden Mısıra kadar uzanan bir coğrafyada geçen ve birbirine geçiş sağlayan masalları polisiye bir kurguyla anlatıyor. Ahmet Ümit kitaplarının kapaklarını da hazırlayan usta ressam Orhan Akkaplanı... tümünü göster
FBI ajanı Smokey Barrettın kocası ve kızı bir seri katil tarafından öldürülmüştü. Smokey de katili öldürmüş fakat yüzünden yaralanmıştı. Hayatının geri kalanını yüzündeki bıçak yarasından kalan izle geçirecekti. Bu kadarı, Smokey gibi güçlü bir kadının kaldırabileceğinden bile fazlaydı. Her şeyini kaybetmişti ve kendini öldürmekten başka hiçbir şey düşünemiyordu.İşlediği son cinayeti Smokeye ithaf eden yeni bir katil, onu yeniden oyunun içine, FBIdaki takımına sürükleyecek ve bir polis, bir kadın, bir anne olarak en büyük korkularıyla yüzleşmeye zorlayacaktı.
FBI ajanı Smokey Barrettın kocası ve kızı bir seri katil tarafından öldürülmüştü. Smokey de katili öldürmüş fakat yüzünden yaralanmıştı. Hayatının geri kalanını yüzündeki bıçak yarasından kalan izle geçirecekti. Bu kadarı, Smokey gibi güçlü bir kadın... tümünü göster
Türk hikâye sanatının öncü isimlerinden Mustafa Kutlu, 2000 yılından bu yana, her eylül ayında bir kitap yayımlıyor. Bu kitaplar sırasıyla; Uzun Hikâye (2000), Beyhude Ömrüm (2001), Mavi Kuş (2002), Tufandan Önce (2003), Rüzgârlı Pazar (2004), Chef (2005), Menekşeli Mektup (2006) ve Kapıları Açmak (2007). 2008in kitabı ise Huzursuz Bacak oldu. Huzursuz Bacak, yazarın daha önce yayımlamış olduğu Sır (1. Basım 1990) adlı kitabındaki Satılık Huzur hikâyesinin ilk bir buçuk sayfası ile başlıyor. Yani bu hikâyedeki kahramana benzer birinin yıllar sonra memleketine dönmesiyle... Aslında bu bölümde yer alan kahramanın izlerine Kutlunun daha önce yayımladığı kitaplarda da rastlamak mümkündür. Bu genç adam, Türkiyenin geleceğiyle ilgili endişeler taşıyor. Yurtdışında akademik kariyer yapıyor, memlekete dönüşünde, pek çok sathi meselenin çözüldüğünü, asli meselelerin ise olduğu gibi kaldığını görüyor. Başta üniversite olmak üzere politika, iş çevreleri ve eski arkadaşlarıyla yaptığı görüşmeler, o yıllarda ülkede olup bitenler; psikolojik sıkıntılarını huzursuz bacak denilen bir fiziki hastalığa dönüştürüyor. Çektiği sıkıntının merkezinde ülkede dişe dokunur bir fikir, fikir adamı ve uğruna savaşılacak bir tez kalmamış olmasıdır. Kitap özetle genç adamın bu umutsuz tabloya karşı isyanını dile getiriyor. Bu çerçevede Huzursuz Bacak, Mustafa Kutlunun öteki kitaplarından ayrılarak, fikri ağırlığı yoğun bir eser olarak karşımıza çıkıyor. Ömerin iç konuşmaları ve okuduğu metinler yoluyla okura yansıtılan fikirler, aslında Kutlunun yıllardır yazıp söyledikleriyle bir yakınlık arz ediyor. Hikâyeleri içinde fikirlerini açıkça belirtmekten kaçınan Kutlunun, Huzursuz Bacakta farklı bir tavır takındığını görüyoruz. Yani, geçmişte hikâyenin içine gizleyerek anlatmaya çalıştıklarını bu kez açıktan söylüyor. Yazar, hikâye tekniği açısından bunun tehlikeli bir durum olduğunu bilse de, sanatına olan hâkimiyeti ve üslubuyla bu sorunu aşıyor. Muhafazakârlık ve din kavramları, edebiyatın fonksiyonu, markalaşmaya karşı imzanın önemi, her alanda yaşanan kuraklık gibi konuları tartışmaya açan Mustafa Kutlunun; tüketim ekonomisine karşı kanaat ekonomisi kavramını önermesi de dikkat çekici. Yine, diğer uzun hikâyelerinden farklı bir tarzı olan Huzursuz Bacakta Kutlu, özünü kaybetmeye meyleden İstanbul, çöl haline gelen fikir dünyası ve yozlaşan hayatlarla beraber, toplumda ortaya çıkan huzursuzluğu da irdelemiş oluyor. Huzursuz Bacakın Mustafa Kutlu külliyatı içinde farklı bir yerde duracağı ve birçok özelliğiyle konuşulup tartışılacağı kesin gibi görünüyor.
Türk hikâye sanatının öncü isimlerinden Mustafa Kutlu, 2000 yılından bu yana, her eylül ayında bir kitap yayımlıyor. Bu kitaplar sırasıyla; Uzun Hikâye (2000), Beyhude Ömrüm (2001), Mavi Kuş (2002), Tufandan Önce (2003), Rüzgârlı Pazar (2004), Chef (... tümünü göster