ckafadar2

Profil Resmi
0 takip ettiği ve 0 takip edeni var. 26 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Profil Resmi
ckafadar2 okumuş.
Divan

Daha önce yayımladığımız Nietzsche Ağladığında kısa sürede kendi hayranlarını yaratarak bir "kült" romana dönüştü. Bunun gibi yoğun metinlerde pek rastlanmayan bir ilgiyle karşılaşarak büyük övgüler aldı. Aynı yazarın hayranlarını hayal kırıklığına uğratmayacak bir başka romanını sunuyoruz bu kez: Divan. Yine yoğun, şaşırtıcı ve sürükleyici...

ZAMAN
Tam bir iletişim bombardımanına maruz kalırken en yakınımıza bile dokunmakta sorunlar yaşadığımız modern zamanlar. Bütün mahremiyet dengelerinin bozulduğu, "özel hayat" tecavüzcüleri ve teşhircilerle dolu bugünün dünyası.

MEKÂN
Psikiyatrist ve hastanın birbirlerine açıldıkları, birbirlerini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, seviştikleri bir tür mahremiyet koltuğu: Divan. Ya da "oyun yeri".

AKTÖRLER
Sahicilik ve samimiyet arayanlar. İçi acıyanlar. Dokunma ve konuşma yeteneğini yitirenler. Kendisiyle yüzleşmeyi beceremeyenler. Tanrı arayanlar. Yalnızlar. Dolandırıcılar. Ve zamanımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerlerini giderek sağlamlaştıran psikiyatristler.

KONU
Yakınlarımızla yaşayamadığımız mahremiyeti bir kurum olarak paylaşan psikiyatristlerin ne ölçüde sahici ve samimi oldukları. Psikiyatrist ve hastası arasındaki mahremiyetin sınırları; seksin terapideki (varsa) yeri. Hayal ve hakikat ilişkisi. En mahrem sırlarımıza vâkıf olan psikiyatristlerin bu "mahrem yükler"i taşırken kendi mahremiyetlerindeki dalgalanmalar karşısında nasıl tökezledikleri.

Genç bir hekim, Amerikan Psikiyatri Birliği'nin başkanlığını yapmış, şimdi ise hastasıyla cinsel ilişkiye girmekle suçlanan bir meslektaşını sorgulamakla görevlendirilir. Suçlanan psikiyatrist, katı kurallara dayalı hasta-hekim ilişkisinin aşılmasını savunmaktadır: "Benim tekniğim, her türlü tekniği bir yana bırakmaktır" der. Genç hekimin tüm yaşamını değiştirecek olan bu görüşmeyle birlikte sevgi, hakikat, teori, otorite, benlik, doğruluk, para, statü, kibir, hınç... ve yalan üzerine, "içeriden anlatılan" bir yolculuk başlar.

Daha önce yayımladığımız Nietzsche Ağladığında kısa sürede kendi hayranlarını yaratarak bir "kült" romana dönüştü. Bunun gibi yoğun metinlerde pek rastlanmayan bir ilgiyle karşılaşarak büyük övgüler aldı. Aynı yazarın hayranlarını hayal kır... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
ckafadar2 okumuş.
Cevdet Bey ve Oğulları

Abdülhamit’in son yıllarında küçük dükkan sahibi, ilk Müslüman tüccarlardan Cevdet Bey’in ve oğullarının, yüzyıl başından günümüze uzanan “üç kuşaklık” hikayesi, bir anlamda, Türkiye Cumhuriyeti’nin özel hayatının da hikayesidir. Nişantaşılı bir ailenin serüvenleri üzerinden ev içleri, yeni apartman hayatı, Batılılaşan büyük aileler, Beyoğlu’na çıkıp alışveriş etmeler, radyo dinlenen pazar öğleden sonraları...

Abdülhamit’in son yıllarında küçük dükkan sahibi, ilk Müslüman tüccarlardan Cevdet Bey’in ve oğullarının, yüzyıl başından günümüze uzanan “üç kuşaklık” hikayesi, bir anlamda, Türkiye Cumhuriyeti’nin özel hayatının da hikayesidir. Nişantaşılı bir aile... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
ckafadar2 okumuş.
Silahlara Veda

Büyük savaşlar, büyük acıları, trajedileri getirirler ve ardından da büyük romanları...Ernest Hemingway ate günlerini, umut ve acılarını paylaştığı insanlarla birlikte cephede yaşadı. Savaşın ruhsal ve toplumsal yıkımlarının bile insanın içindeki sevmek ve yaşamak tutkusunu silemediğini gördü. Silahlara Veda, o acılarla dolu günlerin, o ölümsüz insanların trajedisidir.

******

Hemingway, I. Dünya Savaşı yıllarında İtalyan ordusu saflarında çarpıştı. O günlerdeki ve Türk-Yunan savaşındaki izlenimlerinden yararlanarak birbuçuk ay kadar kısa bir zamanda SİLAHLARA VEDAyı yazdı. Üzerinde yaklaşık altı ay kadar çalıştı. Roman, haklı olarak kısa zamanda büyük bir ün kazandı.
Savaşın insanlar üzerindeki yozlaştırıcı etkisi, ordunun çözülüşü, umut ve umutsuzluk, acı ve sevinç, hiç bir yapıtta böylesine yalın bir sarsıcılıkla anlatılmamıştır.

************

Silahlara Veda, Hemingwayin en önemli romanlarından biridir. Silahlara Vedada sıcak savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar; bütün zorlukları aşarlar sevgileriyle. Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi... yaşama sevinci... bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar... romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç.

************

Birinci Dünya Savaşı, İtalya... İtalyan ordusunda gönüllü ola-rak görev almış bir Amerikalı Teğmen, Henry. Yine onun gibi gönüllü olarak çalışan İngiliz Hastabakıcı Catherine.Bir savaş, her yanda ölüm, her yanda acı, kaybedilen dostlar, sevgililer. Henry ve Catherine, savaşın vahşeti ve anlamsızlı-ğı içinde birbirleri için dost, arkadaş, sevgililer.Bir savaş, aşkın yeşerip çiçek açması için ne kadar uygun bir topraktır? Bir noktadan sonra, savaş artık bütün anlamını, bütün gerçeklerini yitirip, dost düşman demeden sadece adam öldürüp, kendini kurtarmaya çalışmaya dönüşünce, insan akıl sağlığını nasıl korur?Hemingway, sade, anlaşılır ve son derece akıcı bir yazım tar-zıyla, dünya edebiyatında çığır açmış bir yazardır.Belki de onun bütün romanlarını bu kadar güzel, bu kadar et-kileyici kılan, onun yazdığı hemen her şeyi dizginlenemez macera ruhuyla yaşamış, içinde hissetmiş olmasıdır.

******

Büyük savaşlar, büyük acıları, trajedileri getirirler ve ardından da büyük romanları...Ernest Hemingway ate günlerini, umut ve acılarını paylaştığı insanlarla birlikte cephede yaşadı. Savaşın ruhsal ve toplumsal yıkımlarının bile insanın içindeki sev... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
ckafadar2 okumuş.
Körlük

Araba kullanmakta olan bir adam, yeşil ışığın yanmasını beklerken birdenbire körleşir. Tedavi için başvurduğu doktora da körlük bulaşır. Adamın yaşadığı körlük bir salgın hastalık gibidir ve bütün kente yayılmaktadır. Öldürücü değildir ancak tüm ahlaki değerleri yok etmeyi başarır. Toplum, görmeyen gözlerle cinayetlere, tecavüzlere tanık olur. Ayakta kalabilenler ancak güçlü olanlardır. Koca kentte, körlükten kurtulan tek kişi, göz doktorunun karısıdır. Portekiz edebiyatının en önemli yazarlarından olan Jose Saramago, bu çarpıcı romanında körlük olgusunu bir metafor olarak kullanmış, basit imgelere, sıradan sözcük oyunlarına başvurmadan, yoğun bir anlatımla, anlatıcının ve kahramanların konuşmalarını ortaklaşa bir monologa dönüştürerek, kurgunun evrenselleşebilmesi açısından kişilere ad vermeksizin liberal demokrasinin insanları sürüklediği sağlıksız ortamı olağanüstü bir ustalıkla yaratmıştır.

Araba kullanmakta olan bir adam, yeşil ışığın yanmasını beklerken birdenbire körleşir. Tedavi için başvurduğu doktora da körlük bulaşır. Adamın yaşadığı körlük bir salgın hastalık gibidir ve bütün kente yayılmaktadır. Öldürücü değildir ancak tüm ahla... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
ckafadar2 okumuş.
Yaşlı Adam ve Deniz (İhtiyar Balıkçı)

Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan HEMINGWAY, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir. Büyük yazar, sert, acımasız fakat bir o kadar dokunaklı bir yazgıyı, yaşlı bir balıkçının okyanusta geçen birkaç günüyle özdeşleyerek, yalın, yoğun ve çarpıcı bir başyapıt koymuştur ortaya. İlk yayımlandığından bu yana, bütün ülkelerde artan bir ilgiyle okunan Yaşlı Adam ve Deniz, yazarın Nobel Ödülü kazanmasında birinci etken sayılmaktadır. Roman filme de alınmış, ünlü aktör Spencer Tracy’nin oyunuyla dünya sinemalarında olay yaratmıştır.
Yaşlı Adam ve Deniz, HEMINGWAY’in en ölümsüz eserlerinden biridir. Yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream’e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır. Bu hikayesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykelleştirmiştir.

Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan HEMINGWAY, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir. Büyük yazar, sert, acımasız fakat bir o kadar dokunak... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Profil Resmi
ckafadar2 okumuş.
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok adlı romanıyla, savaş konulu edebiyatın başyapıtlarından birini imzalayan Erich Maria Remarque (1898-1970), çağdaş bireylerin en fazla okuduğu yazarlar arasına girmiştir.Savaş, faşizm ve vahşeti alabildiğine yalın, alçakgönüllü ve ilk eden tanıklıkla, insanın kanını donduracak gerçeklikteki bir biçimle işleyen bu romanı, çağlar boyunca yankılanacak olan Savaş vahşetine ve faşizme hayır ! diyen bir manifesto gibi de okuyabilirsiniz.

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok adlı romanıyla, savaş konulu edebiyatın başyapıtlarından birini imzalayan Erich Maria Remarque (1898-1970), çağdaş bireylerin en fazla okuduğu yazarlar arasına girmiştir.Savaş, faşizm ve vahşeti alabildiğine yalın, al... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl
Daha Fazla Göster

ckafadar2 şu an ne okuyor?

ckafadar2 şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.