Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan HEMINGWAY, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir. Büyük yazar, sert, acımasız fakat bir o kadar dokunaklı bir yazgıyı, yaşlı bir balıkçının okyanusta geçen birkaç günüyle özdeşleyerek, yalın, yoğun ve çarpıcı bir başyapıt koymuştur ortaya. İlk yayımlandığından bu yana, bütün ülkelerde artan bir ilgiyle okunan Yaşlı Adam ve Deniz, yazarın Nobel Ödülü kazanmasında birinci etken sayılmaktadır. Roman filme de alınmış, ünlü aktör Spencer Tracy’nin oyunuyla dünya sinemalarında olay yaratmıştır.
Yaşlı Adam ve Deniz, HEMINGWAY’in en ölümsüz eserlerinden biridir. Yaşlı bir Kübalı balıkçının açık denizde Gulf Stream’e kapılmış olarak dev bir kılıçbalığıyla olan can yakıcı mücadelesini son derece sade ve kuvvetli kelimelerle anlatır. Bu hikayesiyle Hemingway, yenilgiye karşı cesaret, kayba karşı şahsi başarı temasını kendine has modern üslubuyla yeni baştan heykelleştirmiştir.
Mutlak tutkusuyla yarışırcasına, dünyanın dört bir yanında, kendini serüvenden serüvene atan HEMINGWAY, fırtınalarla dolu yaşamına yön veren karakterini, bir bakıma bu romanıyla özetlemiş gibidir. Büyük yazar, sert, acımasız fakat bir o kadar dokunak... tümünü göster
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikalarda ve mezbahada işçilik gibi işlerde çalıştı. Yüze yakın işe girdi çıktı. 24 yaşındayken ilk kısa öyküleri yayınlanan Bukowski, bir yıllık yazarlık deneyiminden sonra, yazdıklarının çoğunun edebiyat dergilerince yayınlanmaya değer bulunmamasından etkilenmiş olsa gerek hem yazmaya, hem de dünyaya küsmüş. 10 yıl boyunca sürekli içki içmiş, bir barfly olarak yaşamış. Aşırı alkol aldığı bir gün öldü endişesiyle hastaneye kaldırılana kadar bu bar kelebeği hayatını sürdürmüş. Hayata dönüp hastaneden taburcu olduktan sonra bir daktilo satın almış ve tekrar yazmaya başlamış. Bu dönemde ilk yazdığı edebiyat ürünleri şiirleri. Edebiyat dünyasına bu ikinci, belki de gerçek girişi de dergilerde şiirlerinin yayınlanması ile oluyor. Bukowski, o dönemde Los Angelesın yeraltı gazetelerinde yayınlanan yazı ve öyküleriyle tanındı. Daha sonra bu yazı ve öyküleri kitaplaştı. Elli yaşındayken çalışma hayatını terk ederek kendini tamamen yazmaya verdi. İlk romanı Postaneyi yirmi günde yazdı. Daha sonra aynı hızla yazmaya devam etti. Bukowskinin hayattayken yayınlanmış 45 kitabı var. Yazarın ölümünden sonra da geride kalan dosyalar, mektupları ve günlüğü de yayına hazır oldukça kitaplaştırılıyor. Sıradan Delilik Öykülerinde yer alan çalışmaları, Charles Bukowskinin haklı şöhretini kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bukowski bu öykülerde kendi hayatından yola çıkarak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahişelerden oluşan bir dünyaya kendine has farklı bir mercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikala... tümünü göster
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikalarda ve mezbahada işçilik gibi işlerde çalıştı. Yüze yakın işe girdi çıktı. 24 yaşındayken ilk kısa öyküleri yayınlanan Bukowski, bir yıllık yazarlık deneyiminden sonra, yazdıklarının çoğunun edebiyat dergilerince yayınlanmaya değer bulunmamasından etkilenmiş olsa gerek hem yazmaya, hem de dünyaya küsmüş. 10 yıl boyunca sürekli içki içmiş, bir barfly olarak yaşamış. Aşırı alkol aldığı bir gün öldü endişesiyle hastaneye kaldırılana kadar bu bar kelebeği hayatını sürdürmüş. Hayata dönüp hastaneden taburcu olduktan sonra bir daktilo satın almış ve tekrar yazmaya başlamış. Bu dönemde ilk yazdığı edebiyat ürünleri şiirleri. Edebiyat dünyasına bu ikinci, belki de gerçek girişi de dergilerde şiirlerinin yayınlanması ile oluyor. Bukowski, o dönemde Los Angelesın yeraltı gazetelerinde yayınlanan yazı ve öyküleriyle tanındı. Daha sonra bu yazı ve öyküleri kitaplaştı. Elli yaşındayken çalışma hayatını terk ederek kendini tamamen yazmaya verdi. İlk romanı Postaneyi yirmi günde yazdı. Daha sonra aynı hızla yazmaya devam etti. Bukowskinin hayattayken yayınlanmış 45 kitabı var. Yazarın ölümünden sonra da geride kalan dosyalar, mektupları ve günlüğü de yayına hazır oldukça kitaplaştırılıyor. Sıradan Delilik Öykülerinde yer alan çalışmaları, Charles Bukowskinin haklı şöhretini kazanmasının en iyi örnekleri sayılıyor. Bukowski bu öykülerde kendi hayatından yola çıkarak, kaybedenlerin dünyasına, ayyaşlar, kaçıklar, düzenbazlar, fahişelerden oluşan bir dünyaya kendine has farklı bir mercekten bakıyor ve her şeyi olabildiğince açık ve net
Charles Bukowski 1920de Almanyada doğdu. İki yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angelesa göç etti. Los Angeles City Collegeda okudu. Okuldan sonra ülkeyi dolaşmaya başladı. Kapıcılık, benzin istasyonunda pompacılık, bekçilik, bulaşıkçılık, fabrikala... tümünü göster