Vahdettin, Sevr'i imzalamamıştır. Bu mudur ihanet ?
İstanbul'dan bir ümit ışığı göremeyince yüzünü Anadolu'ya çeviren ve bunun için planlar yapan bir çok vatansever gibi Sultan Vahdettin'in hem İngilizleri idare eden, hem de aynı zaman da bir Anadolu mücadelesinin başlatılmasını temine çalışan örtük bir politika izlediğini görmezden gelemeyiz.
Rauf Orbay Mütareke günlerinde Mustafa Kemal ile Vahdettin arasındaki ilişkileri şöyle anlatıyor;
Bu arada Mustafa Kemal, Padişah tarafından sık fasılalarla ve hemen hemen Cuma selamlığından sonra kabul ediliyor, kararlarımız istikametinde telkinlere devam ediyordu. Vahdettin'in kumandanlar arasında, veliahdlığı günlerinde beraberinde yaptığı Almanya seyahatinin müsbet intibaları sebebiyle de en yakından tanıdığı ve şahsına itimad ettiği Mustafa Kemal'di.
Bahsedilen Cuma selamlıkları 16 Mayıs'a kadar devam etmiş, 15 Mayıs'ta Vahdettin'le görüşen Mustafa Kemal, ertesi gün de Cumadan sonra yeniden Padişah tarafından kabul edilmiş ve görüşme sonrasında da vedalaşmışlardı.
Şimdi söyleyin bu mudur ihanet ?
Aslına bakarsanız Milli Mücadele dönemi daha öncesinden başlamıştı zaten... Kazık Karabekir 19 Nisan 1919'da Trabzon'a, Cafer Tayyar Paşa da Trakya'ya gönderilmiş ve Milli Mücadele ışıkları yakılmıştır. Mustafa Kemal Paşa da 9.Ordu Müfettişliği görevi adı altında Anadolu'ya gönderilmiştir. Görünüşte her ne kadar başka bir amaç olsa da asıl amaç Kazım Karabekir'in ortamını hazırladığı Milli Mücadeleyi başlatmaktır.
Şimdi söyleyin bu mudur ihanet ?
Sultan Vahdettin, o günlerde Başkatibi Ali Fuat Türkgeldi'ye şu sözü söylemiştir;
Ben milletin ateşli külü üzerine oturdum; saltanat tahtının kuş tüyünden minderleri üzerine oturup gömülmedim! Bunlardan kimseye bahsedilemiyor, millete de malumat verilemiyor. Elbette bir gün tarih bu hakikatleri yazar.
Vahdettin, Sevr'i imzalamamıştır. Bu mudur ihanet ?
İstanbul'dan bir ümit ışığı göremeyince yüzünü Anadolu'ya çeviren ve bunun için planlar yapan bir çok vatansever gibi Sultan Vahdettin'in hem İngilizleri idare eden, hem de aynı... tümünü göster
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak Sezai Karakoç Osmanlı Devleti'nin parçalanması birkaç ay içerisinde gerçekleşti ve 1918 yılı Ekim ayının son günü artık Osmanlı'sız bir dünya haritası vardı. Bununla da bitmedi... Önce Saltanat, sonra Halifelik, İngiliz dayatması daha doğrusu oyunu yüzünden birer hamlede kaldırıldı. 1925'te toplumun kılık kıyafeti değiştirildi. Maksat, yeni bir insan vücuda getirmekti. 1928'de bu defa alfabesi (yazısı) elden gitti Osmanlı'nın. Mahir İz'in dediği gibi maksat "maziden alakayı kesmek"i. 1932'de ezan Türkçeleştirildi. Tüm bunları boşalan camileri satmak veya kiralamak, yıkmak veya arsasını ele geçirip partinin kodamanlarına peşkeş çekmek üzere iç etme adımı takip etti. Velhasıl, Lozan süreciyle birlikte Osmanlı satılığa çıkarılmıştı. Yalnız antika eşyaları, camileri, medreseleri değil; Ayasofya'sı dahil pek çok maddi ve manevi varlığı satıldı. Kime peki ve neden? Elinizdeki kitap, Osmanlı mirasının neden ve nasıl satıldığını ve bir cihan imparatorluğunun cihangirlik sevdasından vazgeçmiş varisi tarafından nasıl hoyratça yok edildiğini gösteriyor. Varis ne kadar unutmak isterse istesin, enkazdan artakalanlar mutlaka bir yerden başlarını uzatıp seslerini duyuracaklardı. Mustafa Armağan, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte ve sonrasında yaşananları ele alarak tarihle yeniden hesaplaşıyor: Satılık İmparatorluk...
(Tanıtım Bülteninden)
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak Sezai Karakoç Osmanlı Devleti'nin parçalanması birkaç ay içerisinde gerçekleşti ve 1918 yılı Ekim ayının son günü artık Osma... tümünü göster
Tarihle birlikte düşünmek için yola çıkan Mustafa Armağandan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!* Vahdettin haindi iddialarına dur diyecek gerçekler...* Vahdettin-Mustafa Kemal kördüğümünü çözen telgraf!* Sivas Kongresi zannedilenin tersine mandayı mı savunuyordu? * Atatürkün Nutuk metni henüz hatasız olarak yayınlanmış değildir!* Atatürk Hatayın bağımsızlığına kavuşması için mücadele vermi. Peki bu bir istisna mıydı?* Atatürk kadınlara milletvekili seçilme haklarını almaları için askerlik yapma şartını öne sürmüştü!* 1930ların ortalarına doğru Gazi Mustafa Kemalin Atatürk yapılması, onun yarı yarıya emekliye ayrılması anlamına geliyordu.* 70 yıldır sürekli hortlayan Bursa Nutku, siyasetin tarihi nasıl kullandığını gösteren çarpıcı bir örneği!* 23 Nisan Çocuk Bayramının Atatürkle doğrudan bir ilgisi olmadığı gibi onu çocuklara armağan ettiği de doğru değildir!* Cumhuriyet, Osmanlıdan büyük devlet olma ayrıcalığını miras almıştı!* İsmet İnönü ailesinin yolsuzlukları, zamanında ört bas edilmişti!* Plevne kahramanı Gazi Osman Paşanın hanımının Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde maaşı kesilmişti!* Varlık Vergisinin diğer yüzü!Şehir ve Osmanlı tarihi üzerine kitaplarından tanıdığınız Mustafa Armağan bilmediğimiz, daha doğrusu unutulan yüzünü aydınlatmak için bu defa yakın tarihe yöneltiyor projektörünü. En iyi bildiğimizi zannettiğimiz konularda bile bizleri hayrete düşüren noktaları, bir kuyumcu titizliğiyle ortaya çıkartıyor. Eminiz ki, kitabı okuduktan sonra 23 Nisan Çocuk Bayramı da, sinemamızın kurulmasında katkılarıyla Vahdettin de, hatta İstiklal Marşımızın bestecisi de, içkiyi yasaklayan TBMM de farklı yüzleriyle hafızalarınızdaki yerlerini alacaktır. Tarihle birlikte düşünmek için yola çıkan Mustafa Armağandan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!
Tarihle birlikte düşünmek için yola çıkan Mustafa Armağandan tartışmalara yol açacak kışkırtıcı bir kitap!* Vahdettin haindi iddialarına dur diyecek gerçekler...* Vahdettin-Mustafa Kemal kördüğümünü çözen telgraf!* Sivas Kongresi zannedilenin tersine... tümünü göster
cylnrmzn şu anda kitap okumuyor.