Alman edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Hermann Hesse'den kendi tarzı olan gezginlik , iç çekişme ,kendini arama sanat ve dostluk üzerne inşa edilmiş 318 Sh 20 Blm lük güzel bir çalışma.
Roman kısaca15 yaşındaki Goldmund'un eğitim alması için babası tarafından Mariaburnn manastırına getirilmesi ve orada Latince öğretmeni Narsizz'le olan dostluğu aydınlanması sonrasında gezgin olarak yaşamına devam etmesi çerçevesinde yazılmış.
Çok güzel bir roman. Hesse yine gezilen yerleri nefis betimllyor bu gezilerdeki karakterleri harika tasvir etmiş.adeta Goldmund'la beraber geziyormuş duygusuna kapılıyorsunuz okurken. Çok severek okudum tavsiye ederim.
Alman edebiyatının önde gelen yazarlarından olan Hermann Hesse'den kendi tarzı olan gezginlik , iç çekişme ,kendini arama sanat ve dostluk üzerne inşa edilmiş 318 Sh 20 Blm lük güzel bir çalışma.
Roman kısaca15 yaşındaki Goldmund'un eğitim alması ... tümünü göster
11 öyküden oluşan bir öykü kitabı. Karakterlerin çoğu erkek. Dili çok akıcı, kısa ama oldukça çarpıcı öykülerden oluşmuş bir kitap. Mevsim Yenice'yi Deniz Yüce Başarır'a ait olan "Elim Kalem de tutar kadeh de" isimli podcast sayesinde tanıdım. İyi ki okumuşum dediğim yazarlardan biri, dilerim uzun yıllar yazmaya devam eder.
11 öyküden oluşan bir öykü kitabı. Karakterlerin çoğu erkek. Dili çok akıcı, kısa ama oldukça çarpıcı öykülerden oluşmuş bir kitap. Mevsim Yenice'yi Deniz Yüce Başarır'a ait olan "Elim Kalem de tutar kadeh de" isimli podcast sayesinde tanıdım. İyi ki... tümünü göster
Ben çok seviyorum Aylin Hanım'ı. Şahsen tanışma, sarılma şansım da olduğu için ayrıca şanslı hissediyorum kendimi. Bu hikaye herkesten uzun Osman....
Ben çok seviyorum Aylin Hanım'ı. Şahsen tanışma, sarılma şansım da olduğu için ayrıca şanslı hissediyorum kendimi. Bu hikaye herkesten uzun Osman....
“Öyle işte. Hâlâ biraz soğuk geliyor ama battıkça alışıyorum.
Kendimi boşa aldım bayırdan aşağı koşuyorum.
Düşüyorum gibi görünüyor olabilir ama bakma aslında uçuyorum.
Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da mı yaşıyorum Osman?”
“Ayrılmalıyız! Barışalım mı? Senin canın sağ olsun. Hiç bilmiyorum. Ben artık istemiyorum. Yuvarlanıp gidiyorum. Senden ayrılmaktan bıktım. Düelloya müelloya gitmiyorum. Aman ne bileyim. Oturdum, geçmesini bekliyorum Osman.”
Aylin Balboa’nın kendine has kaleminden, bir kadının kendi kendini tamir etmesinin hikâyesi.
“Öyle işte. Hâlâ biraz soğuk geliyor ama battıkça alışıyorum.
Kendimi boşa aldım bayırdan aşağı koşuyorum.
Düşüyorum gibi görünüyor olabilir ama bakma aslında uçuyorum.
Söylediklerimin hepsini unut, sanki ben biliyorum da mı yaşıyorum Osman?”
“... tümünü göster