Sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti Kızılderili mantığıyla işleyen muhteşem bir kitap...
Egemenlik ve güç tutkusu peşinde koşan Beyaz Adam’ın acımasızca yok ettiği Çerokilere ithaf edilen bu kitap, insanı umursayan, acılarını paylaşan, yaşamın bütünselliğini savunan bir kültürün mesajı... Evrensel dostluk ve barışın hikâyesi... İnsani duyarlılığın görkemli direnişi... Yüzeysel ve mekanik ilişkilerin hakim olduğu günümüzde, yitirilen değerlere saygı duruşunda bulunma denemesi... Heidi, Küçük Prens, Şeker Portakalı ya ve Martı’daki samimiyeti, dürüstlüğü özleyenler; coşmak, sevmek, özgür olmak, hüzünlenmek, doya doya ağlamak isteyenler için... En çok da kitle iletişim araçlarının kölesi olanlar, yaratıcılığı körelten eğitimi sorgulamak isteyenler için...
Sevgiyi, duyarlılığı, dürüstlüğü, samimiyeti Kızılderili mantığıyla işleyen muhteşem bir kitap...
Egemenlik ve güç tutkusu peşinde koşan Beyaz Adam’ın acımasızca yok ettiği Çerokilere ithaf edilen bu kitap, insanı umursayan, acılarını paylaşan, yaşamın bütünselliğini savunan bir kültürün mesajı... Evrensel dostluk ve barışın hikâyesi... İnsani duyarlılığın görkemli direnişi... Yüzeysel ve mekanik ilişkilerin hakim olduğu günümüzde, yitirilen değerlere saygı duruşunda bulunma denemesi... Heidi, Küçük Prens, Şeker Portakalı ya ve Martı’daki samimiyeti, dürüstlüğü özleyenler; coşmak, sevmek, özgür olmak, hüzünlenmek, doya doya ağlamak isteyenler için... En çok da kitle iletişim araçlarının kölesi olanlar, yaratıcılığı körelten eğitimi sorgulamak isteyenler için...
Küçük Ağaç, (Kızılderili bir çocuk) , beş yaşından on yaşına kadar yanlarında kaldığı büyükanne ve büyükbabadan sevgiyi, duyarlılığı, samimiyeti, anlayışı ve daha bir sürü şeyi öğrenir..Say yayınları tarafından Türkçeye kazandırılan bu kitap, bence bir bilgelik kitabıdır..İnsanın doğayla tam uyumlu bir halde yaşayabileceğini anlatan bir bilgelik kitabı..
Daha öncede Kızılderili mantığıyla işlenmiş kitaplar okudum. Zihnimde bu kitapları; Kızılderililerin insanlara, ağaçlara, hayvanlara, tüm doğaya ve evrene olan saygı, duyarlılık, dürüstlük, samimiyet içeren felsefeleriyle bir romandan ziyade öğretici bir kişisel gelişim kitabı etkisinde anlamlandırıyorum.
Küçük ağacın eğitimi; kahramanını Zeze, Küçük Prens, Heidi gibi seveceğiniz bir hikâyede Büyük beyaz adamın Çeroki kabilesine yaptığı zulmü, bu zulüm karşısında yerlilerin verdiği insani mücadeleyi anlatıyor. Küçük ağacın eğitimi erken yaşta anne babasını kaybetmesiyle birlikte büyük anne ve büyük babasının yanında yaşamaya başlamasıyla başlar. Onların yanında ağaçların, rüzgarın sesini dinleyerek doğanın dilinden anlamaya, ölüm olmadan yaşam olmayacağını kısacası hayata dair insanı bir şekilde kendi ayaklarının üzerinde kalmayı öğreniyor. Yaratıcılığı körelten eğitim sitemini sorgulamaya iten yanıyla okunası
kitaplardan..
Küçük Ağacın Eğitimi kimi zaman içinizi sevgiyle, kimi zaman hüzünle doldururken kahramanımız Küçük Ağacı bağrınıza basacaksınız. Ancak yazarla ilgili iddialar otobiyografik eser niteliğiyle kendisini sevdiren bu hikayede içinize kuşku düşürüyor. Forrest Carter ismiyle bilinen yazarımız bir otel odasında esrarengiz bir şekilde suikaste kurban gitmesinin ardından aslında Forrest Carter adıyla hakkında fazla bilgiye ulaşamadığımız ancak daha derine indiğimizde gerçek adı Asa Earl Carter, Ku Klux Klan isimli siyahi karşıtı aşırı faşist gizli bir örgüte üye olduğu, federal hükümetin ırkları birbiriyle kaynaştırma politikasına ve medeni hakların genişletilmesini isteyenlere karşı verdiği mücadeleyle adını duyuran Amerikan başkanı George Corley Wallace’in seçim konuşmalarının yazan yazarın bu kitabı otobiyografik değil tamamen gerçeği yansıtmayan kurgu üzerine yazdığı söylenir.
Kitapta anlatılanlara karşı her ne kadar güvenimiz kırılsa da aşağıdaki altını çizdiğim satırların gerçek hayatta doğruluğuna inandığım için okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Kitaptan Altını Çizdiklerim:
- İyi bir şeyle karşılaştığın zaman, yapman gereken ilk şey bulabildiğin insanla onu paylaşmaktır; bu şekilde iyilik öyle bir yayılır ki nereye gittiğini bilemezsiniz. Ki bu da doğrudur.
-Yalnızca arılar ihtiyacından fazlasını depolar bu yüzden de ayılar tarafından soyulur. Paylarından fazlasını depolayan insanlar içinde durum böyledir. Bu yüzden savaşlar çıkar ve herkes kendi payını artırmak için söz oyunlarına başvurur.
-Onlara göre sevgi ve anlayış aynı şeydi. Büyük anne, anlamadığı bir şeyi sevemeyeceğini söyledi. İnsanları ve Tanrı’yı anlamazsan ne insanları ne Tanrı’yı sevebilirdin.
- Büyük anne, beden aklını açgözlü ya da hırslı olmak için kullanır, onunla her zaman insanları kandırır ve onlardan nasıl maddi çıkar sağlayacağımı düşünürsem ruh aklını bir cevizden daha büyük olmayan bir boyuta düşüreceğimi söyledi.
Çocuk olmayı özlediğimi fark ettim bu kitapla..
Daha önce Say Yayınevi'nden bir kitap okumamıştım galiba. Kitabın başında yazarın yaşamıyla ilgili iki sayfalık bir yazı var, sonuna da kitap hakkında yazılanları eklemişler. Bu ayrıntılar hoşuma gitti.
Çeviriden kaynaklandığına inandığım bazı sıkıntılar vardı bazı cümlelerde. Biraz gözüme battı ama çok da takmadım.
Çevreye ve canlılığa olan sevgim, ilgim beni biyoloji okumaya yöneltmişti. Bölümde geçirdiğim bir sene de beni bu konuda daha hassas, daha duyarlı biri haline getirdi. Bir süredir, belki de doğaya en saygılı topluluklardan biri olan Kızılderililer ile ilgili bir kitap okumayı çok istiyordum zaten. Küçük ağaç da bir Kızılderili öyküsü.
Yazar kendi yaşamını yazmış, otobiyografik bir roman. Çok hassas, çok ince. Hepimiz okumalıyız.
Küçük Ağaç'ın Eğitimi yazarın çocukluğunu anlatan bir öz yaşam öyküsü. Bir kızılderili olan Forrest Carter büyükbabası ve büyükannesiyle birlikte yaşadığı tecrübeleri çok etkili bir üslupla kaleme almış. Kızılderililerin yaşamlarındaki sadelik,doğallık yazarın anlatımına da sirayet etmiş.
Sadece çocukların,gençlerin değil ebeveynlerin bilhassa eğitimcilerin okuması gereken bir kitap.
http://moonlightcat13.blogspot.com/2016/02/kucuk-agacn-egitimi-forrest-carter-ks.html
Başlarda kitabı anlamakta zorlandım. Çeviriden mi kaynaklanıyor yokda orijinal hali mi bu bilemiyorum ama cümle yapıları çok farklı geldi.Kitabı defalarca bırakmaya karar verdim ama kendimi zorlayıp devam ettim. Çocuğun gözünden anlatılması sizi zaman zaman gülümseten yorumlar yapması kitabı güzelleştiren en güzel şey bence. Olayların yaşanmış olması da ayrıca kitabı değerli hale getiriyor
Kızılderili hayatını küçük bir çocuğun ağzından dinlediğimiz, o hayatı biraz da olsa anlamamıza yardımcı olan bir eser.
Karton Cilt, 7.Baskı, 280 sayfa
2010 tarihinde, Say Yayınları tarafından yayınlandı