Livaneli'den alegorik ve sarsıcı bir roman... Darbeci bir başkan, emeklilik yıllarını geçirmek üzere, herkesin her şeyiyle hoşnut olduğu cennet bir adaya yerleşir. Başkan, ruhuna dek işlemiş olan yıkıcılık potansiyelini, geçmiş politik gücünden de yararlanarak kullanmaya kararlıdır. Bu doğrultuda tüm adayı etkileyecek müdahalelere girişir. Önceleri sıradan görünen bu müdahaleler, sonunda düşmanı düşmana kırdırmaya dek varacaktır. Başta martılar olmak üzere, ada halkı dahil tüm canlılar Başkanın acımasızlığından payını alacaktır. Bu arada durdurulamaz görünen bu gidişe direnen bazı sesler de vardır... Livaneli Son Ada'da, düşsel bir ülkede yaşanan aslında hepimizin aşina olduğu olayları alegorik bir anlatımla verirken, politik ve kişisel ihtiraslarla topluma ve doğaya müdahalelerin sonuçlarını da gözler önüne seriyor.
Livaneli'den alegorik ve sarsıcı bir roman... Darbeci bir başkan, emeklilik yıllarını geçirmek üzere, herkesin her şeyiyle hoşnut olduğu cennet bir adaya yerleşir. Başkan, ruhuna dek işlemiş olan yıkıcılık potansiyelini, geçmiş politik gücünden ... tümünü göster
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...
Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkarının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur. Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz. Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları.... Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasının yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişinin aşama aşama gözler önüne seriyor. Uçurtma Avcısında anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanını diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk...
Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ... tümünü göster
Sizin Memlekette Eşek Yok mu? Dünyaca ünlü mizah ustası Aziz Nesinin diğer kitapları arasında farklı bir yere sahip. Yarım yüzyıllık yazarlık hayatının bir özeti. Bu kitapta yer alan öykü, şiir ve anılar ölümünen önce bizzat aziz Nesin tarafından seçildi. Bir anlamda Aziz Nesinin en zor ve en anlamlı kitaplarından biri.
Sizin Memlekette Eşek Yok mu? Dünyaca ünlü mizah ustası Aziz Nesinin diğer kitapları arasında farklı bir yere sahip. Yarım yüzyıllık yazarlık hayatının bir özeti. Bu kitapta yer alan öykü, şiir ve anılar ölümünen önce bizzat aziz Nesin tarafından seç... tümünü göster
Sizin Memlekette Eşek Yok mu? Dünyaca ünlü mizah ustası Aziz Nesinin diğer kitapları arasında farklı bir yere sahip. Yarım yüzyıllık yazarlık hayatının bir özeti. Bu kitapta yer alan öykü, şiir ve anılar ölümünen önce bizzat aziz Nesin tarafından seçildi. Bir anlamda Aziz Nesinin en zor ve en anlamlı kitaplarından biri.
Sizin Memlekette Eşek Yok mu? Dünyaca ünlü mizah ustası Aziz Nesinin diğer kitapları arasında farklı bir yere sahip. Yarım yüzyıllık yazarlık hayatının bir özeti. Bu kitapta yer alan öykü, şiir ve anılar ölümünen önce bizzat aziz Nesin tarafından seç... tümünü göster
'Biz, istiklal mücadelesinden itibaren sosyal hayatımızda yaptığımız büyük devrimleri köylere götürecek adam yetiştirmek isteriz. Çünkü ümmet devrinin böyle bir adamı vardır. Bu, imamdır. İmam, insan doğduğu vakit kulağına ezan okuyarak, vefat ettiği vakit mezarının başında telkin verene dek, doğumundan ölümüne kadar bu cemiyetin manen hakimidir. Bu manevi hakimiyet maddi tarafa da intikal eder. Çünkü köylü hasta olduğu vakit de sual mercii imam olur. Biz imamın yerine, köye devrimci düşüncenin adamını göndermek istedik.'
Hasan Ali Yücel
Köy Enstitüleri fikri böyle doğdu ve 1940-1953 arası 13 yıl boyunca 21 enstitüden 17 bin mezun verdi. Bu kitap-Video CD, kuruluşunun 60. yıldönümünde köy enstitüleri gerçeğini tanıklar, belgeler ve fotoğraflarla yansıtıyor.
Enstitülerin kuruluş ve kapatılış gerekçelerini ve bu konudaki bitmek bilmez tartışmaları yeniden gündeme getiriyor.
'Devrimci düşüncenin köydeki adamları', 60 yıl sonra Türkiye´nin enstitüleri kapatmakla neyi kaybettiğini anlatıyorlar.
'Köy Enstitüleri', yarım kalmış bir mucizenin, bir büyük hayal kırıklığının hikayesi...
'Biz, istiklal mücadelesinden itibaren sosyal hayatımızda yaptığımız büyük devrimleri köylere götürecek adam yetiştirmek isteriz. Çünkü ümmet devrinin böyle bir adamı vardır. Bu, imamdır. İmam, insan doğduğu vakit kulağına ezan okuyarak, vefat e... tümünü göster
Araştırmacı yazar Günter Wallraff, Türk işçi Ali Levent Sığırlıoğlu’nun kılığına girerek sosyal merdivenin en alt basamağında yaşadı.
Gazeteci Wallraff, araştırma röportajlarıyla çok tanınıyordu. Örneğin daha önce yazdığı bir kitapla Bild Gazetesi’nin yazılarıyla insanları yönlendirdiğini ortaya çıkarmıştı. 21 Ekim 1985’te de Türk işçisi Ali Levent Sığırlıoğlu’nun kılığına girerek kiralık işçi olarak çalıştığı dönemi anlatan “En Alttakiler” kitabı yayınlandı. Bu kitapta siyah peruk ve koyu renk lenslerle bir Türk işçisi kılığına giren Wallraff sanayi montaj firmasındaki iki yıllık hayatını hikaye ediyor.
O dönem, tam Almancası “kiralık firma” olarak çevrilen bazı kuruluşlar kendilerine kaydolan işçileri başka firmalara kiralıyorlardı. Wallraff ve mesai arkadaşları birçok firmanın yanısıra Thyssen’in fabrikalarını da temizliyorlardı. Çoğu yabancı olan işçiler için 24 saatlik vardiyalarda, insan sağlığı için çok gerekli olan kask ve maske gibi sağlık araç ve gereçlerin olmaması hiç de yadırganacak bir olay değildi. Thyssen’in temizlik firmasına ödediği 52 Marklık saat ücretinin 25 Mark’ı kiralık firmaya ödeniyordu. Zincirin son halkası olan ‘Ali’ bu paranın sadece 9 Mark’ını alabiliyor, üstelik ‘Ali’nin sağlık ve sosyal sigortası da ödenmiyordu. Modern köle ticareti!
Araştırmacı yazar Günter Wallraff, Türk işçi Ali Levent Sığırlıoğlu’nun kılığına girerek sosyal merdivenin en alt basamağında yaşadı.
Gazeteci Wallraff, araştırma röportajlarıyla çok tanınıyordu. Örneğin daha önce yazdığı bir kitapla Bild Gazetesi... tümünü göster