Romantizm hareketinin simgelerinden olmasına karşın şiir/antolojileriyle Sembolizm, Gerçeküstücülük ve Varoluşçuluk akımlarının öncüsü kabul edilen büyük Fransız şairi Charles Baudelaire için, Rimbaud şairlerin Tanrısı; Yahya Kemal ise gelmiş geçmiş şairlerin en büyüğü diyor. Kitapta yer alan Erdoğan Alkan çevirileri, Les Fleurs du Malin 1972 baskısından yapılmıştır.
Romantizm hareketinin simgelerinden olmasına karşın şiir/antolojileriyle Sembolizm, Gerçeküstücülük ve Varoluşçuluk akımlarının öncüsü kabul edilen büyük Fransız şairi Charles Baudelaire için, Rimbaud şairlerin Tanrısı; Yahya Kemal ise gelmiş geçmiş ... tümünü göster
Arthur Rimbaud vahşi tabiatlı bir mistiktir. Suya doymuş bir topraktan yeniden fışkıran yitik bir sudur. Yaşamı bir yanlış anlaşılmadır. Marsilyada, o hastane yatağında, bacağı kesik, güçsüz bir durumda, sonunda yaşamın ne olduğunu bilinceye kadar yaşamı, kendisini sürükleyen ve yakasını bırakmayan o sesten yakasını kurtarmak için kaçmaya çalıştığı ve tanımak istemediği boşuna bir girişimdir. Paul Claudel Rimbaud ölümüne yakın birçok manevî haller yaşamıştır. Ölürken, son nefesinde Arapça Allah Kerim demiştir. Rimbaudnun bu son sözü, onun İslâma bakışı hakkında bize bir fikir vermektedir, çünkü kimilerinin ileri sürdüğü gibi, dinsiz birinin ya da Hıristiyan birinin durup dururken ve hayatının en son anında İslâma ait bir cümleyi söylemesi kuşkusuz bir rastlantı olamaz. Rimbaudnun hayatının son dönemi İslâmla kaynaşmış bir şekilde geçmiştir. Bu bilinen bir gerçektir. Bu husus hem Batıda hem de ülkemizde açıkça yazılmıştır. (Arka Kapak)
Arthur Rimbaud vahşi tabiatlı bir mistiktir. Suya doymuş bir topraktan yeniden fışkıran yitik bir sudur. Yaşamı bir yanlış anlaşılmadır. Marsilyada, o hastane yatağında, bacağı kesik, güçsüz bir durumda, sonunda yaşamın ne olduğunu bilinceye kadar ya... tümünü göster
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Albert Camusnün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş kitabı olan ve hâlâ en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir varlıkın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi Meursault, bir simge kahraman değildir, adı olmayan bir Yabancıdır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camusyle buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir, der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.
ALDIĞI ÖDÜLLER: 1957 Nobel Ödülü Albert Camusnün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş kitabı olan ve hâlâ en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen old... tümünü göster
ebabil şu anda kitap okumuyor.