Mehmet Anılın yeni romanı Bitik, Adem, Mine, Mümtaz ve Çağdaş adlı dört kahramanın çevresinde dönüyor. Adem, bir fabrikanın sahibidir. Karısı Mine pek çok açıdan az bulunur bir eştir. Ancak Adem için bu evlilik sıkıcılaşmaya başlamıştır; değişikliği önce başka kadınlarda arar, ama bulamaz. Yaşadığı bunalımdan çıkmak için tek yolu kalmıştır: yeniden âşık olmak... Bu arada işleri de kötü gitmeye başlamıştır. Bir iş gezisi için Amerikaya gider. Döndüğünde kendisini büyük bir sürpriz beklemektedir. Roman, Nehrin İki Yakası adlı filmden görüntülerle beslenir. Başıma gelenlerin sorumlusu Carole Bouquettir, der Adem, daha doğrusu onun karımla olan benzerliği. Oyununu kurgularken filmden esinlenir, ama unuttuğu bir şey vardır: gerçekler filmlere benzemez.
Mehmet Anılın yeni romanı Bitik, Adem, Mine, Mümtaz ve Çağdaş adlı dört kahramanın çevresinde dönüyor. Adem, bir fabrikanın sahibidir. Karısı Mine pek çok açıdan az bulunur bir eştir. Ancak Adem için bu evlilik sıkıcılaşmaya başlamıştır; değişikliği ... tümünü göster
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.
O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.
Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.
Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
Senin ve benim gibi..
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve... tümünü göster
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z.
Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.
O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime ve yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.
Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.
Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
Senin ve benim gibi..
Diyebilirsin ki, bir insanı, fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin? Haklısın. Belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim: Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve... tümünü göster