“ÇEMBER SERİSİ, RÜYALAR İLE GERÇEKLİĞİN ÇARPIŞTIĞI,
YÜKSEK TEMPOLU BİR DESTAN.”
İki dünyanın kaderi de bir adamın ellerinde…
Dünyadaki en güçlü adam olmayı düşleyen multimilyarder Valborg Svensson, bunu şiddetle arzulamaktadır. Amacına ulaşabilmek için özel bir aşı haricinde hiçbir şekilde kurtuluşu olmayan bir virüs yaratır. Bu virüs, 3 hafta içerisinde bulaşan kişiyi öldürecektir ve Valborg, bu silahı ona boyun eğmeyen her millet üzerinde kullanmaya hazırdır… Valborg’a boyun eğenler içinse durum elbette farklı olacaktır.
Thomas Hunter ise Valborg’un küresel terörizm planlarını öğrenir ve bu aşının kontrolünü ele geçirmeye çalışırken başı derde girer. Hunter, ıssız ara sokaklarda suikastçılardan ucu ucuna kaçarak, bir binanın çatısına sığınır. Sonra gecenin içinden çıkan sessiz bir kurşun kafasına isabet eder… Ve dünyası kararır.
Karanlığın içinden, kötülüğün kol gezdiği başka bir dünyaya ait şaşırtıcı bir gerçeklik çıkar: Thomas Hunter’ın güzel bir kadına âşık olduğu bir dünya... Ancak uzanıp da kafasındaki kana dokunduğunda, rüyasında bir ara sokakta kovalandığını hatırlar.
Rüya nerede son buluyor, gerçek nerede başlıyor? Ne zaman bir dünyada uykuya dalsa, diğerinde uyanıyor ve her ikisinde de onu bir felaket bekliyor… Hatta belki de kendisinin sebep olduğu bir felaket.
Bazı insanlar dünyanın dengesinin, yaptığımız seçimlere bağlı olduğunu söyler. Şimdi iki dünyanın kaderi de tek bir adamın seçimlerine bağlı.
Bir tıbbi gerilim romanı tadında başlayan Siyah, rüya ile gerçeğin iç içe geçtiği, soluksuz okuyacağınız bir esere dönüşüyor.
“Kıvrak zekâsı, okuyucuya sunduğu sürprizler, macera yüklü serüvenleri ve alışılmadık tarzıyla Ted Dekker’ın kurgu dalında gerçek bir öncü olacağı şüphe götürmez bir gerçek…”
-Publishers Weekly-
“ÇEMBER SERİSİ, RÜYALAR İLE GERÇEKLİĞİN ÇARPIŞTIĞI,
YÜKSEK TEMPOLU BİR DESTAN.”
İki dünyanın kaderi de bir adamın ellerinde…
Dünyadaki en güçlü adam olmayı düşleyen multimilyarder Valborg Svensson, bunu şiddetle arzulamaktadır. Amacına ulaş... tümünü göster
KIRMIZI,
TED DEKKER
Kırmızı, geçmişle geleceğin ortak kaderidir.
Kırmızı, yitirilen cennetin destansı kurtuluşudur.
Kırmızı, Çemberin en kanlı halkasıdır.
Gökkuşağı ormanları büyük çapta bir yıkımın eşiğindedir.
Ölüm saçan bir virüs, dünyamızdaki teröristlerce yayılmaya başlamıştır.
Thomas Hunter’ın sabrı tükenmiştir; ölümle randevu için kalan süre üç haftadır ve bu bir olasılık değil, gerçeğin ta kendisidir.
İki dünyayı da kurtarabilecek bir çözüm yolu bulmaktan başka çıkış yolu yoktur.
Siyah’ın akıllara durgunluk veren temposu, Ted Dekker’ın efsane Çember serisinin ikinci kitabı Kırmızı’yla doruğa çıkıyor.
Thomas Hunter en fazla bir ay önce, garsonluk yapan başarısız bir yazarken, şimdi kendini iki dünyayı da çöküşten kurtaracak zorlu bir maceranın içinde bulmuştu. Bir dünyada, ilkel savaşçılardan oluşan bir orduya kumanda eden, savaşlarda yaralanmış bir general; diğerinde ise durdurulması mümkün olmayan bir virüsle küresel bir kaos yaratma niyetinde olan teröristleri alt etmeye çalışan bir adam.
Yıkımın eşiğinde iki dünya. Akla hayale gelmeyen bir çözüm.
Rüya ile gerçeğin çarpıştığı adrenalin yüklü bir destana hazır olun. Siyah, Kırmızı’ya dönerken artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
KIRMIZI,
TED DEKKER
Kırmızı, geçmişle geleceğin ortak kaderidir.
Kırmızı, yitirilen cennetin destansı kurtuluşudur.
Kırmızı, Çemberin en kanlı halkasıdır.
Gökkuşağı ormanları büyük çapta bir yıkımın eşiğindedir.
Ölüm saçan bir virüs, dünyam... tümünü göster
Arka Kapak
Sene 1967. Gerillalar, Bolivya Ordusu'nu pusuya düşürür. CIA, emekliye ayırdığı ajanı Paul Hoyle'u, sol devrimcileri saf dışı etmek üzere hazırlanan operasyona katılması için Bolivya'ya gönderir. Ele geçirilen kanıtlar, ölü olduğuna inanılan Che Guevara'nın aslında hayatta olduğunu ve yeni bir mücadeleyi yönettiğini göstermektedir. Bunun üzerine başlayan yoğun diplomasi trafiğinin kilit noktasındaysa, Hoyle'un ve Che'nin kader anahtarını elinde tutan iki büyüleyici kadın vardır: Devlet Bakanlığı'nda çalışan Maria Agular ve Guevara'nın âşığı Rus Ajanı Heidi Tamara Vünke.
''Amerikan Özel Kuvvetleri'nde çalışmış, aksiyon filmleri senaristi Pfarrer'dan müthiş bir ilk roman. Hem gerçek, hem kurgusal, ayrıntılı karakterleri, bitmeye mahkûm bir aşk ilişkisi, ajanlar, askerler, casusluk taktikleri, pek çok ihanet, güvenilir bir realpolitik, savaşın hissedilir etkileri ve bir Üçüncü Dünya hükümetinin ahlaksızlıklarının etkileyici tasviri...''
American Library Association
''Birinci sınıf bir macera romanı... Özenli kurgusunu yaratan maharet etkileyici… Son derece ateşli.''
Los Angeles Times
Arka Kapak
Sene 1967. Gerillalar, Bolivya Ordusu'nu pusuya düşürür. CIA, emekliye ayırdığı ajanı Paul Hoyle'u, sol devrimcileri saf dışı etmek üzere hazırlanan operasyona katılması için Bolivya'ya gönderir. Ele geçirilen kanıtlar, ö... tümünü göster
Herkes onun, o İse gerçeğİn peşİndeydİ
Bir gece yarısı Sarah Fontaine, yaklaşan tehlikenin habercisiymiş gibi çalan telefonun sesiyle uyanır ve bir kadının alabileceği en kötü haberi alır: Henüz iki aydır evli olduğu Geoffrey Fontaine, Berlinde bir otel odasında çıkan yangında ölü bulunmuştur.
Bu olayın acı olduğu kadar tuhaf bir yanı vardır;
Sarah kocasının Berlinde değil, Londrada olduğunu sanıyordur.
Aldığı haberle yıkılan ve kocasının öldüğüne inanmayan genç kadın, ipuçlarının peşinden gitmek üzere Amerikadan Avrupaya uzanan tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Bu macerada
kendisini karmaşık bir casusluk ağının ortasında bulan Sarah,
kocasıyla ilgili gerçeklere ulaşabilecek midir?
Tehlikeli bir macera, baştan çıkarıcı bir aşk hikâyesi, nefes kesen bir anlatım Gece Yarısından Sonra elinizden bırakamayacağınız bir roman.
The New York Times
Tess Gerritsen baştan sona düşmeyen bir tempoyla heyecanın sınırlarını zorluyor.
Booklist
Gizemli bir serüveni romantik bir aşk hikâyesiyle harmanlayan Tess Gerritsen; hem aksiyon, hem aşk, hem de gerilim
isteyenlere muhteşem
bir roman sunuyor.
Library Journel
Herkes onun, o İse gerçeğİn peşİndeydİ
Bir gece yarısı Sarah Fontaine, yaklaşan tehlikenin habercisiymiş gibi çalan telefonun sesiyle uyanır ve bir kadının alabileceği en kötü haberi alır: Henüz iki aydır evli olduğu Geoffrey Fontaine, Berlinde ... tümünü göster
Şah Mat ve Gördüğüne Asla İnanmadansonra, Mario Mazzanti yeni bir sayfa açıyor vekarşımıza, ilk iki romanından farklıbir gerilim atmosferi sunduğu üçüncüromanıyla çıkıyor. Hikayenin baş kahramanı,gündelik hayatın içinde rahatlıkla saklanabilentarih. Günümüzde işlenen bir cinayeti,1576da Carlo Borromeonun yaşadığı,vebanın pençesindeki Milanoya ve 1250yılındaki Monzaya bağlayan neydi? MüfettişBenninin, Brianza ve Maggiore Gölü arasındaçıkacağı zaman ve mekândaki yolculuk, tuzakve gizemlerle dolu olacak.
Şah Mat ve Gördüğüne Asla İnanmadansonra, Mario Mazzanti yeni bir sayfa açıyor vekarşımıza, ilk iki romanından farklıbir gerilim atmosferi sunduğu üçüncüromanıyla çıkıyor. Hikayenin baş kahramanı,gündelik hayatın içinde rahatlıkla saklanabilentarih. ... tümünü göster