esra barış

1 takip ettiği ve 2 takip edeni var. 11 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

esra barış, Sezai ASLAN adlı üyeyi takibe aldı.
Sezai ASLAN

" Sizinle aynı fikirde değilim. Ancak fikirlerinizi ifade edebilmenizi sonuna kadar destekleyeceğim." Voltaire.

" Sizinle aynı fikirde değilim. Ancak fikirlerinizi ifade edebilmenizi sonuna kadar destekleyeceğim." Voltaire.

12 yıl, 10 ay
esra barış okumuş.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa edebiyat - roman Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır.

Peyami Safa edebiyat - roman Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mesud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 6 ay
esra barış okumuş.
Zar Adam

Zarlar hayatınızı belirlemeye başladığında artık her şey mümkün olmaktadır. İlk sayfasından itibaren sizi kendisine bağlayacak. Uzun süre hafızanızdan silemeyeceğiniz uluslararası kült bestseller kitaplarından biri.

Gündelik hayatından monotonluğundan sıkılmış psikiyatrist Luke Rhinehart Manhattan'da eşi ve iki çocuğuyla yaşamaktadır. Hem batı hem de doğu felsefelerinin hayatın anlamı alternatiflerinden tatminsizlik yaşayarak basit zar atışlarıyla kendi dinini oluşturarak hayatını sonsuza kadar değiştirir. Rhinehart ve hastaları kısa zaman içinde ebedi kurtuluşlarının tek yolunun her şeyi zarların kararına bırakmak olduğuna inanmaya başlarlar. Luke, seks, madde bağımlılığı ve terapi hakkındaki zar atışlarıyla yeni dinini muhafazakar davranış ve ahlak çöküntüsünün esprili bir birleşimine dönüştürür. O bu düşünceyle kendi yaşantısını ve dünyayı değiştirmeyi amaçlamaktadır. Amerikan psikoanalitik kültürünün fütursuz bir parodisi ve rahat okunan Zar Adam kitabı eğlenceli, mizahi, şok edici ve altüst edici...

Zarlar hayatınızı belirlemeye başladığında artık her şey mümkün olmaktadır. İlk sayfasından itibaren sizi kendisine bağlayacak. Uzun süre hafızanızdan silemeyeceğiniz uluslararası kült bestseller kitaplarından biri.

Gündelik hayatından monotonluğ... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 6 ay
esra barış okumuş.
Çile

Çile

Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde…
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un
Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.

(Kitabın İçinden)

Çile

Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam,
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birdenbire dam;
Gök devrildi, künde üstüne künde…
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!
Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,
... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 6 ay
esra barış okumuş.
Safahat

Mehmet Akif Ersoy, yakın tarihimizin en büyük şairi, fikir ve mücadele adamı, Benzeri çok az görülen, özü sözüne uygun bir ahlak kahramanıdır... Mehmet Akif, masum milletinin en acıklı günlerinde, bütün dert, felaket ve acıları onunla yaşamış ve derinden hissetmiş bir gönül fedaisidir...Akifin, fakr u zaruret içindeki halkıyla derinden hemhal olması, dertlerini dertlenmesi milletinin nazarında onu gerçek milli şairi haline getirmiştir.Mehmet Akif, iliklerine kadar hissettiği milletinin onulmaz acılarını şiirlerinde dile getirmiş, halkının insani dertlerinden, hürriyetine, hak ve hukukuna kadar birçok sorunu mısralarına dökmüştür.Her biri birbirinden ibretlik ve bu mısraları Safahat adlı külliyatında toplayan Akif bu günün ve yarının Türk milletine de ışık olmaya devam etmektedir.

*****

Milletimizin irfanının, düşünce ve duygularının, sevinç ve acılarının bir mesnevisi, iman ve kahramanlıklarının bir destanı olan, İstiklal Şairimiz M.Akif Ersoyun Safahat külliyatı M. Ertuğrul Düzdağ tarafından hazırlanmıştır.\n\nİstiklal Marşı şairi Mehmet Âkif günlük dili şiirle kaynaştırarak halkçı bir nazmın doğuşuna öncülük etmiştir. Dilde arılaşmadan yana oluşunu, her şiirinde biraz daha yalın bir söyleyişi benimsemesiyle ortaya koymuştur. Mehmet Âkif, sokaktaki insanın yaşadığı gerçekliği tüm ayrıntısıyla şiirine aktarmış, getirdiği bu yeni anlayışla büyük bir başarı kazanmıştır.Yaşadığı dönemin tarihimizin en çalkantılı dönemi olması kuşkusuz şiirini çok köklü bir biçimde etkilemiş, hatta belirlemiştir. Yaşanan toplumsal sıkıntıların ortaya çıkış nedenlerini bulmak ve halka göstermek, sonra da bu sıkıntıların çözümlerini önermek gerektiğine inanan Âkif, şiirde gerçekçiliği ve halkın anlayacağı bir dille yazmayı savunur.

"Mehmet Âkif Ersoy, şiirle düşünceyi edebiyatımıza sokan hemen hemen tek şairdir..."
Sezai KARAKOÇ

"Vatanın dünden bugüne kalan en yüksek sesi Namık Kemalse, onunla beraber, bugünden yarına kalacak ses de Mehmet Âkif'indir."
Peyami SAFA

*****

Eski ve yeni harflerle tenkitli neşri 21 bir yıllık bir çalışmadan sonra ilk defa 1991 yılında İz Yayıncılık, M. Ertuğrul Düzdağın tarafından yapılmıştır.

*****

İstiklâl Marşı şairi Mehmed Âkif Ersoyun Safahât (safhalar; evreler) adlı kitabı, daha önce tek tek yayımlanmış yedi kitabından oluşur. Mehmed Âkif, bütün düşünsel yaşamının özü ve özeti olan bu manzumelerinde, tüm Müslümanların birleşmesini, İslâm dininin boşinançlardan arındırılmasını, asr-ı saâdete (Hz. Muhammedin dönemindeki yaşama biçimi) dönülmesini savunur. Safahâtın elinizdeki basımında, manzumelerin asıl metinleriyle, okurun bu metinleri daha iyi anlayabilmesi için günümüz diline uyarlanmış metinleri, bilinmeyen kavramların açıklandığı dipnotlarla desteklenmiş olarak verilmekte; şairin yaşamının, sanatının ve Safahâttaki şiirlerin incelendiği otuz sayfalık bir giriş yazısı yer almaktadır. Safahât: İnanmış bir adamın şiirleri...

*****

Milli Mücadele boyunca Mehmet Âkif bu toplumun pek çok milli, insani ve İslâmi değerinin sözcüsü olmuştur. Onun bütün şiirlerini toplayan Safahat adlı kitabının bu milletin kütüphanesinde çok farklı bir yeri vardır. O yüzden de her nesil Safahatı yeniden okur ve okumalıdır.
Mehmet Âkif Ersoyun Safahat isimli eseri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaöğretimler için hazırlanan 100 Temel Eser listesinde olup her kütüphanede bulunması gereken bir başucu kitabıdır.

*****

İstiklâl Marşı Şairi Mehmet Âkif Ersoy un Safahatı; milletimizin irfan ve fikir yüksekliği ile eşsiz kahramanlıklarından fışkırmış muhteşem bir destandır. Bu kitapta, Tamamı 11.240 mısradır.

*****

Âkif, şiirle düşünmeyi edebiyatımıza sokan hemen hemen tek şâirdir. Bir toplumun, bir ömür başından geçenleri şiirle anlatması da diyebiliriz Safahata. Türk milleti, Âkifte, şiir ölçüleri içinde düşünmüş, ağlamış, haykırmış ve umutsuzluğa batmış, umutla çırpınmış adeta. şiir, cemiyetle sonuna kadar içli dışlı olmuştur. Edebiyatımızdaki yeri, şiirinin özellikleri göz önünde tutulursa, hemen hemen tektir. Modern Türk Edebiyatında (gerekse eski edebiyatımızda), bir dönem fikriyle donanmış olarak, belli bir dünya görüşünün ışığında, geniş anlamdaki kronikler halinde, safha safha bir kuşağın dramını veren, ilk bakışta birbirine zıt, realist çizgilerle mitleşmeye elverişli davranışlarını kaynaştırarak canlandıran böyle bir başka realizm ve destan şâirimiz yoktur. Âkifin şiirinde fikir, eşya, insan ve zaman öyle bir kaynaşma içindedir ki, tezi şiirden ve şâirden koparmak ve ayırmak mümkün değildir. Can ve ruhu, yaşayan insandan ancak ölümün çekip alabileceği gibi. Ve Âkif öte yandan realizmi ve bir dünya görüşünün şiirinin bütününe yerleştirmesiyle, Türk edebiyatında en ileri adımı atmış ve bu üstünlüğünü bugüne kadar aşan olmamıştır.
(Sezai KARAKOÇ)

*****

Safahat hakkında Üstad M. Ertuğrul Düzdağ'ın geniş çalışmaları bulunmaktadır. Yayınlanan bir çok Safahat edisyonunda bu çalışmalardan faydalanılmıştır.

*****

Safahatın yedi kitabı şunlardır. Safahat, Süleymaniye Kürsüsünde, Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Hâtıralar, Âsım, Gölgeler.

Mehmet Akif Ersoy, yakın tarihimizin en büyük şairi, fikir ve mücadele adamı, Benzeri çok az görülen, özü sözüne uygun bir ahlak kahramanıdır... Mehmet Akif, masum milletinin en acıklı günlerinde, bütün dert, felaket ve acıları onunla yaşamış ve der... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 6 ay
esra barış okumuş.
Sergüzeşt

Sergüzeşt, tutsaklığa karşı başkaldırının romanıdır. Roman, başından sonuna değin ezilen, satılan, oradan oraya sürüklenen Dilber ile onu ezen, korurken bile küçük gören varlıklı sınıf arasındaki karşıtlığa dayanır. Okuyucu, Dilber'e yardım edememenin acısını yüreğinde de duyar. Romanın, zamanı aşan ve bugüne seslenen insanı ve sosyal yönü de buradan gelir. Bir yandan doğunun gizemli ve içe dönük yapısı, öte yandan batının gerçekçi yaklaşımı edebiyatımızda ilk kez Sergüzeşt'te işlenmiştir. Sergüzeşt, gerek ele alınan tema, gerek yarattığı Dilber tipi, gerek romantizmden gerçekçiliğe kayış tarzı ve biçemi ile edebiyatımızda önemli bir yere sahiptir.

*****

Edebiyatımızın ilk gerçekçi romanı olan ve Türk Romancılığının gelişmesinde önemi bir rol oynayan Sergüzeşt suçsuz ve talihsiz bir aşkın acıklı öyküsüdür. İnsan ticaretinin ve esirliğin olanca kötülükleri romanda acıklı tablolar halinde sergilenir. Cevdet Kudret Türk Edebiyatında Hikaye ve Roman adlı yapıtında Sergüzeşt için şu yargıları veriyor: Sergüzeşt'te, Türk Romancılığının Romantizmden Realizme geçmesi açıkça görülmektedir. Fakat eserde henüz her iki akımın özellikleri de vardır. Sezai, bir yandan Batı edebiyatında tanıdığı realizm akımının yöntemini benimsemiş, bir yandan da Namık Kemal'in üslubunun etkisinden daha kurtulamamıştır.

****
"Hemen hızla evden çıkarak vapur iskelesine yöneldi. Aşkın şiddetli duygularıyla coşmuş bir hâlde bulunan bu tecrübesiz genç zihinlerde, hiçbir şüphe ve tereddüt oluşmamıştı. Vapur iskeleden hareket etti. Celal Bey'e o gün herşey ışık içinde, hayat içinde görünüyordu. Sevgilisinin yüzüne saatlerce hayran hayran bakan gözlerine, Marmara nın sonundaki ufuklar açılarak uzaktan uzağa sonsuzluk vaadediyordu. Köprüden başka bir vapura bindiği zaman, sanki ilk defa görüyormuş gibi, Boğaziçi kendisine şahane bir manzara sunuyor ve hiçbir zaman dikkat etmediği heyecan verici yerlerini buluyor ve iki sevgiliyi sessizliği ve güzelliği ile mutlu edecek saraylar keşfediyordu. Gök, sevdiğini kendisine her yönde gösterecek kadar şeffaf; hava, sevgilisinin yaşama sevincini arttıran saçının yüzüne dokunuşu kadar güzeldi. Heyhat!"

"Rus şirketinin Batum'dan gelen ticari vapuru Tophane önlerinde demirledi. Vapurun gelmesini sandallarda sabırsızlıkla bekleyen birkaç kişi hemen güverteye atladı. Bunlardan biri uzun boylu, geniş omuzlu, siyah seyrek bıyıklıydı; etekleri ayaklarına kadar uzun, beli gayet dar bir Çerkez paltosu giymişti. Başında kendi milletine özgü bir kalpak, elinde gümüş saplı bir kırbaç bulunan Çerkeze 'Hoşgeldiniz', dedi, 'cariyeler nerede?'
Evinden ve yurdundan acımasızca koparılan küçük Çerkes kızı Dilber, bir esir gemisine bindirilerek İstanbul'a getirilir ve bir konağa satılır. Bu konak küçük Dilber'in yeni zindanıdır bundan böyle. Samipaşazade," 1888'de yayınlanan Sergüzeşt romanında, o yıllarda rağbet gören esaret konusunu işlemiş ve esaretin insanlık dışı olduğunu gözler önüne sermiştir.

*****

İlk gençlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkânlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacak niteliktedir.

*****

Sami Paşazade Sezai (1862-1893) Yazar, çalışmalarında en çok; Namık Kemal ve Victor Hugo'nun etkisinde kalır. Abdülhak Hamid'e hayrandır. Özellikle Hugo'nun romantik hümanistliğinden etkilenerek çevresinin insanlarına ve konularına bakar. İkinci Tanzimat kuşağının Servet-i Fünûn'a bağ olan yakınlıklarında özetlenebilecek olan Samipaşazade Sezai, Çamlıca ve Adalar tasvirlerine ağırlık veren hikâye ve roman dekoru içinde acınası kederlere şefkatle eğilir ve gözlemden yola çıktığı konularda gerçekçi yönteme yaklaşır. Hikâye ve roman kahramanlarına duygusal yakınlıklar besleyerek, onlara acıdığını belli eden sözler söyleyerek, ele aldığı konuyu kendi düşüncesine göre sonuçlandıran ana fikri açıkça belirleyerek, anlatımda süse ve gösterişe önem vererek, betimlemelerde aşırıya kaçarak, ara sıra yerli yersiz açıklamalar yapıp bilgi vererek dengesiz bir roman yapısını sürdürür. Bu özellikleriyle romantizmle realizmin bocalama noktasında görünür. Sergüzeşt'te özgürlük ve tutsaklık konuları işlendiğinden, siyasal iktidarın baskısına uğrayan ilk romanlardan biridir.

Sergüzeşt, tutsaklığa karşı başkaldırının romanıdır. Roman, başından sonuna değin ezilen, satılan, oradan oraya sürüklenen Dilber ile onu ezen, korurken bile küçük gören varlıklı sınıf arasındaki karşıtlığa dayanır. Okuyucu, Dilber'e yardım edem... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 13 yıl, 6 ay
Daha Fazla Göster

esra barış şu an ne okuyor?

esra barış şu anda kitap okumuyor.

Favori Yazarları (0 yazar)

Favori yazarı yok.