Siyahın içindeki beyaz noktanın başlangıç hikâyesi…
Kayla, on yedi yaşına girdiğinde, ilk kez gördüğü babasıyla, yabancı bir şehre taşınır. Bu yeni şehirde yaşadığı zorluklar karşısında, hiç beklemediği bir çocuk hep yanında olur. Meriç, etrafına ördüğü sağlam duvarlar arasında yaşayan, yalnızlığı seçmiş bir çocuktur. Kayla ilk kez bir erkeğe güvenir. Meriçin sırlarla dolu hayatı onu düştüğü karanlığın derinliklerinden yukarıya çekerken, yanlışlar doğru gözükür. Ta ki Kayla, isminin anlamına yakışır bir şekilde yaşamadığını fark edinceye dek…
Güvendeydim! Güvende olduğuma inanamıyordum ama güvendeydim işte. Bu kolların arasında kimsenin bana zarar veremeyeceğini biliyordum. Sigaranın gömleğine sinen yoğun kokusunu alırken, hızla uzaklaşan ayak seslerini duydum. Sonunda sadece fırtınanın sesi duyulmaya başladığında, belimdeki eller dirseklerimi tuttu. Beni kendinden uzaklaştıracağını anlayıp ona sıkıca sarıldım ve tutmakta olduğum gözyaşlarımı serbest bıraktım. Hamlem işe yaradı. Dirseklerimden vazgeçip, ellerini tekrar belime doladı. "Korkma artık. İyisin," diye fısıldadı bir süre sonra. Beni rahatlamak ister gibiydi. Korkmuyordum. Ona neden güvendiğimi bilmiyordum ama onun yanında korkmuyordum.
(Tanıtım Bülteninden)
Siyahın içindeki beyaz noktanın başlangıç hikâyesi…
Kayla, on yedi yaşına girdiğinde, ilk kez gördüğü babasıyla, yabancı bir şehre taşınır. Bu yeni şehirde yaşadığı zorluklar karşısında, hiç beklemediği bir çocuk hep yanında olur. Meriç, etrafına ... tümünü göster
Bir gizemin peşinde olduğu yolda, tutkunun ateşine adım atan güçlü bir adam... Sırlarını, güzelliğinin ve cesaretinin ardına saklayan genç bir kız… Ve can yakan kıskançlığın kıyısında, tutku dolu,Hırçın bir aşk... Demir Aras, yaşadığı hızlı hayatın yanında, başarıları ve zenginliğiyle tanınan etkileyici bir adamdı. Keskin bakışları ve ihtişamıyla kadınları baştan ayağa titretirken, tek istediği yalnızca zevke dayalı ilişkiler kurmaktı. Ancak gözleri iki meleksi gamzeye değdiği an, reddettiği tüm duyguların gerçek olduğunu kabullenmek zorunda kalmıştı.
Yaşamındaki karmaşadan kaçıp geldiği Paris'te kendine yepyeni bir hayat kuran Burcu Doğan, etrafındaki her erkeği büyüleyen eşsiz bir güzelliğe sahipti. Yaşadığı gizli esareti sona erdirdiği anda kalbini, tek bakışıyla çekimine kapıldığı bir yabancıya teslim etmişti. O andan itibaren aşk, kesişen hayatlarının tam ortasına düşerken, adam taparcasına sevdiği kadını öfkesi ve kıskançlığıyla yıkacaktı. Yaşananlar onları yakıp tüketirken, ikisi de aşk ve tutkunun koynunda, birbirlerinin soluklarında var olacaklardı. Paris'ten İstanbul'a uzanan, sırlarla örülü bu ilişki sonsuza dek var olabilecek miydi? Gerçekler açığa çıktığında, aşk her şeyi affedebilecek, küllerinden yeniden doğabilecek miydi?
(Tanıtım Bültenindne)
Bir gizemin peşinde olduğu yolda, tutkunun ateşine adım atan güçlü bir adam... Sırlarını, güzelliğinin ve cesaretinin ardına saklayan genç bir kız… Ve can yakan kıskançlığın kıyısında, tutku dolu,Hırçın bir aşk... Demir Aras, yaşadığı hızlı hayatın y... tümünü göster
esraayagcii şu anda kitap okumuyor.