Bu kitapta, Özdemir Asaf'ın ölümünden sonra, arkasında bıraktığı defterlerden, dosyalardan seçilmiş şiirlerini bulacaksınız. Bunların büyük çoğunluğu dergilerde bile görünmemiş şiirlerdir.Özdemir Asaf yoğun düşün ve duyarlıkları, çarpıcı sözcükler seçtiğini sezdirmeden, küçük dizeler halinde işlediği kısa şiirlerle verdi. Daha sonra, kimi bir kitaptan, kimi yaşamdan kopardığı izlenimlerden esinlenerek bilgece dörtlükler yazdı. Kendisiyle birlikte çağıyla ve toplumuyla hesaplaşmalarda buruk öfkesini içinde saklayan yeni taşlama biçimleri getirdi." -Şükran Kurdakul-"İşimiz zordu. Binlerce şiir arasından bir şiir yapmak gerekiyordu. Özdemir Asaf birçok şiirinin defterlerde ve dergi yapraklarında sararmasını istemiş. Kitaplarına almamış. Kitaplarına almadığı eski şiirlerini biz de dışarda bıraktık. Şiir ayıklama işi, seçme işinin büyük bölümünü aldı. Birçok şiiri Özdemir Asaf tamamlamıştı. Gönlümüz rahat, onları kitaba aldık. Bazı şiirler ise birkaç kez yazılmışlardı, bunları da özenli bir eleştirel seçme işleminden sonra kitaba koyduk
Bu kitapta, Özdemir Asaf'ın ölümünden sonra, arkasında bıraktığı defterlerden, dosyalardan seçilmiş şiirlerini bulacaksınız. Bunların büyük çoğunluğu dergilerde bile görünmemiş şiirlerdir.Özdemir Asaf yoğun düşün ve duyarlıkları, çarpıcı sözcükl... tümünü göster
"İnanılmaz bir sözcük tutumluğuyla, insanı, toplumu irdeleyen, duygu, düşünce yoğunluğunun şirini arayan, taşlamaya, ince alaya ağırlık veren, tam anlamıyla özgün bir şair."
Memet Fuat
Dünya Kaçtı Gözüme, Özdemir Asaf'ın birinci şiir kitabıdır.
İlk kez 1955 yılında, şairin kendi kurduğu Yuvarlak Masa Yayınlarında büyük bir özenle basılmıştır.
Adam Yayınları, şairin kitaplarını kendi bastığı biçimleriyle yeniden sunuyor.
"İnanılmaz bir sözcük tutumluğuyla, insanı, toplumu irdeleyen, duygu, düşünce yoğunluğunun şirini arayan, taşlamaya, ince alaya ağırlık veren, tam anlamıyla özgün bir şair."
Memet Fuat
Dünya Kaçtı Gözüme, Özdemir Asaf'ın birinci şi... tümünü göster
Uzun Bir Öykü Hiç kimsenin kafesine Koyamayacağı bir kuş... Kaçmasını öylesine Uçmasını böylesine Unutmuş. Bir insan sesine Gelip konmuş.
Uzun Bir Öykü Hiç kimsenin kafesine Koyamayacağı bir kuş... Kaçmasını öylesine Uçmasını böylesine Unutmuş. Bir insan sesine Gelip konmuş.
Bu kitapta Özdemir Asafın 1961de Yuvarlağın Köşeleri adıyla yayımladığı etika türü özdeyişleri ile ölümünden sonra derlenen 1961-1981 yılları arasında yazdığı özdeyişler yer alıyor.Doğdu, sevinçten ağladılar. Öldü acıdan ağladılar... O, bu arada yaşadı, hiç düşünmediler.Bütün bildiklerini yapan ile bütün yaptıklarını bilen... Yarışa giriştiler: birincisi kazandı. Savaştılar: ikincisi yendi.Zamanın varsa, her şeyin gelir geçer. Her şeyin varsa, zamanın gelir geçer.Çağrı, ikisinden birinin uzakta olduğunu belirler. Ama kimin? Çağıranın mı, çağrılanın mı?
Bu kitapta Özdemir Asafın 1961de Yuvarlağın Köşeleri adıyla yayımladığı etika türü özdeyişleri ile ölümünden sonra derlenen 1961-1981 yılları arasında yazdığı özdeyişler yer alıyor.Doğdu, sevinçten ağladılar. Öldü acıdan ağladılar... O, bu arada yaşa... tümünü göster
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Elif Şafak'ın muazzam hayal gücü ve zengin diliyle Osmanlı tarihinin derinliklerine doğru şaşırtıcı bir yolculuğa çıkıyoruz. Karşılıksız bir aşk, iktidar kavgaları, yobazlığın ortasında yeşeren sanat ve beklenmedik bir ihanet…
Bir tarafta bilime ve öğrenmeye inananlar, bir tarafta gelişmeyi durduranlar...
Ustam ve Ben, tarihi kişiliklerin, camilerin, kütüphanelerin, türbelerin, köprülerin resmigeçit yaptığı, rengarenk, canlı, sürprizlerle dolu bir dönem hikayesi…
Öyle bir hayal dünyası ki içindeki konular ve tartışmalar günümüze dair de çok şey söylüyor. Uzun süre hafızalardan silinmeyecek, çok konuşulacak bir roman.
"İstanbul dediğin unutkanlıklar şehri. Orada her şey suya yazılmış. Ustamın eserleri hariç, onunkiler taşa kazınmış. O taşlardan birine bir sır sakladık. Çok zaman geçti üzerinden, nice alametler birikti ama hâlâ orada olmalı, bıraktığımız noktada. Bilmem bulan çıkar mı? Bulsa bile anlar mı? Ustamdan geriye kalan yüzlerce eserden ve binlerce, binlerce taştan bir tanesi var ki, altında gizli Arzın Merkezi."
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı öğrenemesek de…
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı dönemlerinden biri olan 16. yüzyılda İstanbul… Hindistandan gelen beyaz bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı: Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda bir üstadın... tümünü göster
estella83 şu anda kitap okumuyor.